Türkye ve Almanya Dışişleri Bakanları Abdullah Gül ile Frank Walter Steinmeier'in, geçen yıl Eylül ayında hayata geçirdikleri, "Kültürlerarası diyalog ve anlayış için Ernst Reuter İnisiyatifi" kapsamında İstanbul'da bir Alman Üniversitesi kurulmasında son aşamaya gelindi.


GÖRÜŞME İÇİN ANKARA'DAN DAVET

Başbakan Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel'in projeye "yeşil ışık" yakmasının ardından Türkiye, İstanbul'da Alman Üniversitesi'nin kurulması amacıyla bu ay sonunda uzmanlar arasında görüşmelere başlanması için Alman Hükümeti'ne davette bulundu.

İKİ YIL İÇİNDE AÇILACAK

Görüşmeler sonunda gerekli alt yapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından Alman Üniversitesi'nin iki yıl içinde faaliyete geçmesi bekleniyor. Tamamen Almanca eğitim verecek olan üniversitede mühendislik, iktisat, sosyal bilimler, hukuk ve kültürbilim fakülteleri olacak. Üniversitede ilk etapta 500 öğrencinin eğitim görmesi planlanıyor.

ORTAK ÇAĞRI

Üniversitenin kurulmasında doğrudan devrede olan Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier ile Federal Parlamento eski Başkanı Rita Süssmuth, ortak bir çağrıda bulunarak, şu görüşleri dile getirdi:

ERDOĞAN VE MERKEL SÖZ VERDİ

Türkiye ve Almanya başbakanları bu projemizin hayat geçirilmesi için söz verdiler. İstanbul'da Alman Üniversitesi'nin kurulmasıyla Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde de çok önemli bir adımı atmış olacağımıza inanıyoruz. Uyum konusu ve kültürler arası diyalogda yaşadığımızı sorunların çözümünde, Avrupa'yı İstanbul, Londra ve Madrid'te yaşadığımız terör saldırılarından korumada, küreselleşmenin getirdiği sorunları çözmede, Avrupa genelinde yapacağımız bu birlikte eğitim çalışmalarının önemli roller üstleneceğini düşünüyoruz.

MOZART, GOETHE ÖRNEKLERİ

İki ülke arasındaki tarihi dostluk ve bağlar, bilinenin çok ötesindedir. Almanya'nın, Türkiye ile olduğu kadar hiçbir ülkeyle bu kadar sıkı ilişkisi yoktur. Mozart'ın müziğindeki Türk esintileri, Goethe'nin Batı-Doğu Divanı, Fatih Akın'ın her iki ülkedeki başarılı filmleri, genç şarkıcı Muhabbet'in Almanca seslendirdiği eserleri, Alman TV'lerinde en iyi kültür programı seçilen, "Başlayanlar için Türkçe" bunun sadece birkaç örneğidir.

TÜRKİYE OLMASA YAŞAYAMAZLARDI

Türkiye-Almanya ilişkilerinde hala önemli yer tutan Ernst Reuter, mimar Bruno Taut, iktisat bilimci Fritz Neumark, hukukçu Ernst Hirsh, yazar Leo Spitzer, besteci Paul Hindemith ve daha birçokları. Türkiye kucak açıp, korumasaydı, dünyaya mal olmuş bu ünlü Almanların, Hitler döneminden sağ olarak kurtulması imkansızdı.

NEDEN İHTİYAÇ VAR?

Almanya'nın Türkiye ile olan dış ticareti her yıl yüzde 10 oranında artıyor ve yılda 20 milyar Euro'yu buluyor. Türkiye'de 2 bin 500'den fazla Alman şirketi faaliyet gösteriyor. İş dünyasının iyi Almanca konuşan, iyi eğitim görmüş, çok kültürlülüğü çok iyi anlamış gençlere ihtiyacı var. Böyle gençlere sahip olabilmek için de Türkiye'de bir Alman Üniversitesi'ne ihtiyaç var.