7
Mayıs
2024
Salı
İSTANBUL

İstanbul'a 'mezar şehir' uyarısı

İstanbul'da 2 milyondan fazla binanın, öngörülen şartnamelere göre hazırlanmış proje ve teknik kontroller dışında inşa edildiği, yapımında da standartlara uygun olmayan kalitesiz malzeme kullanıldığı belirtilerek, böyle bir yapı stokuyla İstanbul'un, 7 ve üzerindeki muhtemel bir depremde milyonlarca insana 'mezar şehir' konumuna geleceği öne sürüldü. Bu sebeple İstanbul'daki, depreme çok hassas bölgelerdeki yerleşimlerin süratle kaldırılması ve daha güvenli bölgelere kaydırılması, bu işlem yapılırken de, aynı zamanda bir deprem anında şehre acil yardım sağlayacak yerleşim yerleri oluşturulması gerektiği bildirildi.
Mimar-Ekonomist Remzi Kozal, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, yerel seçimler esnasında, özellikle İstanbul'da patlama yapan kaçak inşaat furyasının, geçen yıllarda yaşanılan depremlerden hiç ders alınmadığını gösterdiğini vurgulayarak, "Tarih tekrardan ibarettir sözü maalesef kulaklarımızda çınlıyor. Evet, tarih yine tekrar edecek ve belki de milyonlarca insanımız enkaz altında kalacak, ama biz yine alelacele yangından mal kaçırır gibi binalar inşa etmeye devam edeceğiz. Sonra da, mesken diye inşa ettiğimiz o binaların altında kalıp can vereceğiz. İnsanın ölümünün, kendi elinden olması ne kadar acı ve hazin bir olay" dedi.

'10 MİLYON İNSANIN CAN GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE'
İstanbul'da 2.5 milyon dolayında bina bulunduğunu, bu binaların yüzde 90 kadarının proje müellifinin bulunmadığını ifade eden Kozal, "Yani bu binalar, öngörülen şartnamelere göre hazırlanmış projeler ve teknik kontroller altında inşa edilmemişlerdir. Yine, İstanbul'daki binalarda betonarme malzemesi olarak, yaygın bir şekilde tuzlu deniz kumu-çakılı kullanılmıştır. Kullanılan inşaat demirleri de çoğu zaman istenen niteliklerden oldukça uzak bulunmaktadır. Diğer taraftan, doğru dürüst temel dahi atmadan, teknik şartnamelere uyumdan uzak, seçim dönemlerinde gece karanlığında inşa edilen binaların, depreme dayanıklı sağlam binalar olması mümkün değildir" diye konuştu.
Mimar-Ekonomist Kozal, böyle bir yapı stokuyla İstanbul'un, 7 ve üzerindeki bir depremle karşı karşıya kalırsa, milyonlarca insana mezar bir şehir konumuna geleceği uyarısında bulunarak, "Yine bu durum göstermektedir ki, 12 milyon dolayında insanın yaşadığı İstanbul'da 10 milyon kadar insanımızın can güvenliği tehlikededir. Böyle bir vahim durum karşısında sessiz kalmayı bırakın, devlet-vatandaş, bir topyekün seferberlik başlatarak, geceli-gündüzlü çalışmak zorundayız. Elimiz kolumuz bağlı, çaresiz bir şekilde beklemek doğru olmadığı gibi, üstüne üstlük hala alelacele kaçak yapılar inşa etmek, yangına benzin dökmekten başka birşey değildir. Bu, cahillikten de öte kendi geleceğimize kastetmektir. Bu gidişe, bu aymazlığa dur demeli, ancak, vatandaşın önüne de çözümler, güzel örnekler konmalıdır" dedi.

ACİL YARDIM YERLEŞİMLERİ
Özellikle, hükümet başta olmak üzere yetkililerin hiç beklememesi ve süratle çözümler üretip hayata geçirmeleri gerektiğini kaydeden Kozal, "İstanbul'daki, depreme çok hassas bölgelerdeki yerleşimler süratle kaldırılmalı ve daha güvenli bölgelere kaydırılmalıdır. İşin en kritik noktası burasıdır. Bu işlem yapılırken, aynı zamanda bir deprem anında İstanbul'a acil yardım sağlayacak yerleşim yerleri oluşturulmalıdır" diye konuştu.
Mimar-Ekonomist Remzi Kozal, İstanbul'daki birinci derecede sakıncalı bölgelerdeki nüfusun, bir deprem anında şehre acil yardım sağlayacak şekilde yeni bölgelere yerleştirilmesini önererek, "Böylece, İstanbul'da herhangi bir zaman diliminde meydana gelebilecek depreme karşı adım adım hazırlık yapılmış olacaktır. Her adım atıldığında, İstanbul daha güvenli konuma gelmiş olacaktır" dedi.
İstanbul için en uygun yeni yerleşim yerinin, 4. dereceden deprem kuşağı içerisinde yer alan Çatalca-Terkos Gölü'nden, Edirne-Uzunköprü İlçesi'ne uzanan hattın kuzeyi olduğunu belirten Kozal, "Bu demek, bu bölgeye rastgele yerleşilsin demek değildir. Tabii ki, çevreye azami hassasiyetin gösterilmesi, tarım arazilerine yerleşim yapılmaması, su kaynaklarının kirletilmemesi gibi konulara dikkat edilmelidir. Kırklareli'ne doğru Istrancalar'ın yer aldığı, tarıma elverişsiz, hafif eğimli kıraç araziler uygun yerleşim yerleri olmakla birlikte teknik incelemeler ve yapılacak planlama ile işe başlamak doğru bir adım olacaktır" diye konuştu.

'SANAYİİ DE TAŞINMALI'
Mimar-Ekonomist Kozal, bu adımın, özellikle Karadeniz kıyılarının Trakya bölümünün düzenlenmesini ve bir proje dahilinde turizme kazandırılmasını gündeme getireceğini vurgulayarak, "Yine, İğneada gibi limanların aktivitesini arttıracak ve Türkiye ekonomisine olumlu katkıları olacaktır. Nüfus ve sanayi, önemli ölçüde Kırklareli bölgesine doğru kaydırılırsa, İstanbul'daki riskler de büyük ölçüde azalmış olacaktır. Karayollarındaki ulaşım ve Boğazlar'daki tehlikeli trafik de böylece belli oranlarda azalacaktır. İstanbul, daha güvenli ve daha çağdaş-yaşanabilir bir şehir konumuna gelecektir" dedi.
Sağlam yerlerde güvenli binalar inşa etmekle de işin bitmediğini ifade eden Kozal, "İnsanlar, adeta kaleyi andıran dört duvarın arasına hapsedilmiş varlıklar gibi yaşayamazlar. İşin sosyal, kültürel, çevresel vb. yanlarının da olduğunu unutmamalıyız. Yeni inşa edeceğimiz şehirlerde bu hususları dikkate almamız gerekirken, mevcut yerleşimlerde de bazı düzenlemelerle yaşadığımız yerlere derinlik ve aktivite kazandırmalıyız. Yine, geçmiş kültürümüzün gelecek kuşaklara aktarılması için de eserler bırakmalıyız" diye konuştu.
Mimar-Ekonomist Remzi kozal, dünya kenti olarak tanımlanan İstanbul'u, bu misyonuna uygun, geleceğe taşıyacak anıtsal çok önemli bir eserle taçlandırmanın anlamlı ve yerinde bir davranış olacağını da kaydederek, "Bu amaçla, İstanbul'un merkezi bir yerinde, yeryüzündeki bütün kültürlerden objelerin bulunduğu, bütün dinlerin mensuplarının kendi inanışlarına uygun olarak rahatça ibadet edebilecekleri anıtsal bir yapı yapılması ve çevresinin aynı şekilde düzenlenmesi, bugünün değerlerini gelecek nesillere taşıması açısından da çok önemli bir adım olacaktır. Aynı zamanda, dünya kültürüne ve dünya barışına önemli katkı sağlanmış olacaktır. Turizm içinde önemli bir adım atılmış olacaktır" dedi.

'DÜNYAYI DİZE GETİRENLER' PARKLARI
Milletin gönlünde taht kurmuş, birer efsane gibi kuşaktan kuşağa anlatılagelen, dünyayı dize getirmiş, 'Yaşar Doğu, Gazanfer Bilge, Mustafa Dağıstanlı' gibi güreşçilerin büstlerinin dikildiği ve çeşitli figürlerinin yer aldığı parkların düzenlenmesi gerektiğini de söyleyen Kozal, "Bu şekilde, hem ata sporu güreşimizi genç kuşaklara tanıtma noktasında önemli bir adım atılmış olacaktır, hem de milletimizin değerlerine sahip çıkılmış olacaktır. Bu parklar herhangi bir yere has değil, memleketimizin her köşesinde yer alabilirler" diye konuştu.
Mimar-Ekonomist Remzi Kozal, Atatürk'ün, kurtuluşa giden yolda attığı her adım büyük törenlerle kutlanırken, İstanbul'dan ilk çıkışının unutulduğuna dikkat çekerek, "Mustafa Kemal Paşa, 16 Mayıs 1919 günü gerekli görüşmeleri yapmış ve öğleden sonra, Şişli'deki evinden çıkarak, Beşiktaş-Akaretler'de oturan annesi ve kız kardeşi ile görüşüp akşam üzeri Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi mevkiinden askeri bir botla, Kız Kulesi açıklarında hız keserek bekleyen Bandırma Vapuru'na binerek Samsun'a hareket etmiştir. Atatürk'ün Şişli'deki evinden başlayarak, Halaskargazi ve Rumeli caddelerini takiben Akaretler'den Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa Vapur İskelesi'ne inen yolu, "İstiklal Yolu" adıyla yaya yolu olarak düzenleyebiliriz. (Bir bölüm yaya, bir bölüm oto trafiğine açık olabilir.) Yol güzergahı boyunca İstiklal Savaşı'nı, kahramanlık gösterenleri ve komutanları anlatan açeşitli figürler yer alabilir. Beşiktaş Kaymakamlığı önünden başlayarak Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa Vapur İskelesi bölgesini, "16-19 Mayıs 1919/İstanbul'dan Samsun'a" yazısıyla, konunun anlam ve önemini anlatan figürleri içeren bir kompozisyonla düzenleyebiliriz. İstanbul'dan Samsun'a hareket eden Bandırma Vapuru'nu ve Mustafa Kemal Atatürk ile 18 arkadaşını bu projeyle günümüz gençliğine ve gelecek nesillere daha anlamlı şekilde tanıtmış oluruz" dedi.
MERAL BOL - İSTANBUL (İHA)
Yayın Tarihi : 11 Mayıs 2004 Salı 12:32:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?