Moda’daki içki yasağı eyleminde gözaltına alınan Tonguç Koç, "Biz bu ülkede insanca yaşamak istiyoruz. Laiklik ilkesini korumayı ne hakimlere ne generallare havale etmek istemiyoruz. Bu ilkeler ancak sıradan insanların sahip çıkmaları ile korunur" dedi.

MODA’daki içki yasağına karşı Facebook’ta oluşturdukları grup üyeleri ile eylem sürdüren 36 yaşındaki Bilgisayar Mühendisi Tonguç Koç "Artık Don Kişotluk yapmak istemiyorum. Her eylemde oradayım. Ancak İstanbullular da bu eyleme sahip çıksın istiyorum. Ben yine gideceğim. Katılacağım. Ancak Modalılar ve İstanbulluların eyleme sahip çıkması gerekir. Bu eylem de ezilirse başka bir şey beklememek lazım" dedi. Önceki gün eylemde gözaltına alınan Tonguç Koç, dün Kadıköy Adliyesi’ne çıkarıldı. Tonguç Koç, savcılıktaki ifadesinden sonra serbest bırakıldı.

Yaşayacak iklim kalmayacak

Türkiye Komünist Partisi üyesi olan Tonguç Koç, "Emperyalist bir plan var. Bunun uygulayıcısı AKP ve işbirlikçisi ile destekçisi liberal bir kesim var. Belediyenin tüm tesislerinde içki yasağı var. Moda’da bu kabullenilirse benim gibi hayatını dine göre belirlemeyen insanların yaşacağı bir iklim kalmayacak bu ülkede" dedi. Meselenin içki yasağından ibaret olmadığını insanların yaşamını ve cumhuriyetin ilkelerini değiştirme planı ile ilişkili olduğunu belirten Tonguç Koç şunları söyledi:

"Grupla tartışarak böyle olduğuna dair mutabakata vardık. Gruptaki üye sayımız 28 bini geçmiş durumda. Bu insanlar saldırının niteliği konusunda hem fikir. Amacımız sadece Moda’daki içki yasağının protesto etmek değil. Biz bu ülkede insanca yaşamak istiyoruz. Laiklik ilkesini korumayı ne hakimlere ne generallare havale etmek istemiyoruz. Bu ilkeler ancak sıradan insanların sahip çıkmaları ile korunur. Cumhuriyet öksüz bırakıldı. Sahiplenmek komünistlere düştü. Çünkü gittikçe geriye gidiliyor. Biz bu ülkede yaşıyoruz, yaşamak istiyoruz."

Tehdit ettiler

İkinci eylemde bir sivil polisin kendisini tehdit ettiğini anlatan Tonguç Koç, gözaltı olayını şöyle anlattı: "Hiç tanımadığım biri, yanıma gelip imalı imalı "Tonguç bey biz sizi artık tanıyoruz" deyip pis pis sırıttı. Üçüncü eylemde üniformalı bir polis bana "Devam et, devam et göreceksin’ dedi. Ancak eşimin kullandığı araca tehdit notu bırakıldı. Ruhsatı benim üzerime. Bunu ancak polis bulur. Bu çok net. Polis gelip koymuş notu. Bunun polisle ilgisini kurmak için dahi olmaya gerek yok. Can güvenliğimi sağlamak için açıklama gereği duydum. Anlatırken gözümle o polisi arıyordum. Son anda gördüm ve ’İşte bu çekin bunu" dedim. Ancak o benimle konuşmadığı iddiasında, tabiki kabul etmeyecek. Can güvenliğim açısından gerekliydi. Bu bilinirse, tehditlerini gerçekleştirmekte zorlanacaklar, diye düşündüm. Ancak polis bunu iftira ve mukavemet olarak algılayıp gözaltına aldı. Savcı, polisin çektiği görüntüleri izledi. Bana ’İzledim görüntüleri. Önce sakindin. Neden sinirlendin’ dedi. Olayları anlattım."