3
Mayıs
2024
Cuma
İSTANBUL

Kadıköy Çarşısı'nda hayat var

Öğrenim gördüğüm okullara uğramaktan hoşlanmam. Gerçi binalar, sınıflar, amfiler değişmemiştir, ama orada benden, dönem arkadaşlarımdan, hocalarımdan bir iz yoktur. Sanki bana ait olan bu yerlerin çoluk çocuk tarafından işgal edilmiş olduğunu düşünür, bir an önce oradan uzaklaşmayı isterim.

Bütün ortaokul ve lise yıllarımda, Kadıköy'ün Çarıkçı Sokağı'nda oturdum.
Altıyol'dan Bahariye'ye çıkarken, sağdan, doğru çarşının içine giden bir sokaktır bu...
Her sabah 7.30 vapuruyla karşıya, okula gider, öğlenleri 13.45 vapuruyla dönerken, Kadıköy Çarşısı'nın içinden geçerdim. Tek tek bütün manavları, balıkçıları hatırlıyorum. Yıllardır sık sık Kadıköy Çarşısı'na uğrarım ama ilk kez geçenlerde eski evimin bulunduğu Çarıkçı Sokak'tan geçerek okul rotamı tekrarladım. Evimin yerinde yeller esiyordu. Burası artık bir beyaz eşya merkeziydi. Çarşıya girerken sol taraftaki taşfırın gerçi hâlâ fırındı ama o da kendini çağa uydurmuştu.

Ne var ki Anadolu yakasında birbiri ardına açılan dev alışveriş merkezlerine rağmen Kadıköy Çarşısı, canlı bir semt pazarı niteliğini ve ruhunu koruyor, büyük sermaye gruplarının onu yok etme çabalarına başarıyla direniyor.

BAYLAN PASTANESİ KADIKÖY'ÜN DEMİRBAŞI


İskeleden çarşıya girerken sağda, 1930'lardan beri hemen hiç değişmemiş şekerci Hacı Bekir'in şubesini görmek bile insana mutluluk veriyor. Ya onun hemen karşısındaki İstanbul'un en iyi pastanelerinden Baylan? O da artık Kadıköy'ün demirbaşlarından. Gerçi Kadıköy'ün bir başka vazgeçilmezi, badem ezmesi ve meyveli şekerlemeleriyle ünü ülke dışına taşan Cemilzade, çarşıdan Kadıköy'ün daha şık semtlerine taşındı ama benden çok önce, 1919'dan beri aynı yerde faaliyetini sürdüren Yanyalı Fehmi Lokantası bugün hâlâ çarşının gururu...

Küçükken trafik diye bir sorun olmadığından, tek başıma bugün çarşıda yine aynı yerde bulunan ve o zamanlar basit bir simitçi fırını olan ilk Beyaz Fırın'a gider; poğaça, halka, krik krak alır eve dönerdim. Beyaz Fırın'ın bugün burada sadece modern pastane ürünlerini satmayıp hâlâ aynı poğaçaları ve halkaları yapmaya devam etmesini, bugünkü sahiplerinin, firmanın kurucusu büyük dedelerine ve Kadıköy Çarşısı'na olan kadirşinaslıkları sayıyorum. 50 yılı aşkın süredir çarşıyla özdeşleşen baklavacı Bilgeoğulları'nı da unutmamak gerek; o da Kadıköy'ün bir başka yerlisi.

KAZ RODİ, ÇARŞININ UĞURU


Ama çarşıyı ayakta tutan sadece bu tarihi köşetaşları değil kuşkusuz. Ona asıl canlılığını, sayıları azalmış olsa da, ürünlerinin tazeliğinden, tezgâhlarının renkliliğinden hiçbir şey kaybetmemiş olan manavları ve balıkçıları kazandırıyor. Alışveriş merkezlerinde büyük firmaların sanayi tipi peynir, zeytin, başta pastırma olmak üzere şarküteri ürünleri satmalarına karşılık, burada ülkenin tüm yerel peynirlerini zeytinlerini tadarak satın alabilmek, hâlâ büyük ayrıcalık. 2002'den bu yana kalabalığa aldırmadan tembel tembel ortalıkta dolaşan kaz Rodi ise adeta çarşının uğuru... Eskiden Kadıköy Çarşısı akşam olunca karanlığa gömülür, gelen geçen pek olmazdı. 1998'de çarşının en ölü kesiminde yöresel yemekler cenneti Çiya Restoranı açıldıktan sonra onun getirdiği hareketlilikten yararlanmak üzere çevrede daha birçok küçük restoran hizmete girdi. Bence bunlar arasında Dicle Balık Lokantası, dalında İstanbul'un en iyilerinden...
Burada sadece alışveriş eden ev hanımlarını, işten dönerken rakı nevalesini ya da mangala atacağı balığı seçen orta halli memurları değil, belki de onlardan daha çok sayıda genç kız ve delikanlıyı görebilirsiniz. Aydın burjuva kesiminin yoğun olduğu Kadıköy'ün Çarşısı'na semtin bu özelliği de yansımıştır. Başka hiçbir semt çarşısında bu kadar çok kitapçıyı ve eski kitaplar satan sahafları bulamazsınız. Gerek uygun fiyatlı ama lezzetli lokanta ve kafeler, gerekse her fiyata kitap, kırtasiye ürünleri alınabilecek dükkânlar, çarşıyı gençler için de çok cazip kılıyor.

BİR KADIKÖYLÜ OLARAK GURUR DUYUYORUM


Tabii kapalı garajına özel otomobilini park ettikten sonra yürüyen merdivenlerle alışveriş katına çıkıp, tekrar aynı şekilde evine dönmeyi çok önemseyenler için çarşı pratik sayılmaz. Ama ağzının tadını bilen, yiyeceklerini kişiliksiz plastik ambalajlar içinde değil, tadarak, dokunarak seçmeyi önemseyenler için bugün bile bulunmaz bir nimet Kadıköy Çarşısı... Doğma büyüme bir Kadıköylü olarak, buranın dev alışveriş merkezlerine kahramanca meydan okumasından gurur duyuyorum.

Sabah
Yayın Tarihi : 13 Ekim 2008 Pazartesi 12:08:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?