Tüp Geçit Projesi için Üsküdar’da yapılan çalışmada, tarihi eserlerin ortasından kanalizasyon şebekelerinin geçtiği ortaya çıktı. Uzmanlar, "Eserler tahrip edilmiş. İnşaata izin verilebilir" diyor

İstanbul Boğazı’nda Üsküdar - Sarayburnu arasında yapılacak Tüp Geçit Projesi kapsamında Üsküdar’da sürdürülen "kurtarma kazısı"nda metro geçişini engelleyecek önemli bir esere rastlanmadı. Çok az sayıdaki toprak altı taşınır eserin dışındakiler, parçalanmış durumda. Eserlerin 1950’li yıllardan itibaren İSKİ, DSİ, PTT gibi kurumların kanalizasyon, hat ve içme suyu şebekeleri kazıları sırasında tahrip edildiği bildirildi.
8 arkeolog, 2 mimar ve 25 işçiyle hazirandan beri kazı çalışmalarını sürdüren İstanbul Arkeoloji Müzesi arkeoloğu Dr. Şeniz Atik, metronun geçişine herhangi bir engel olmadığını, 2 ay içinde kazıların biteceğini söyledi.

’Burası en uygun yer’
Atik, bugüne kadar çıkan mimari yapıların geç Osmanlı dönemine ait olduğuna dikkat çekti.
İstanbul 3 No’lu Koruma Kurulu’na 5 ara rapor hazırladıklarını kaydeden Atik, ayrıca UNESCO yetkililerinin de sık sık kazı alanında bilgi aldıklarını söyledi.
Kendilerinin sadece durum tespiti yaptığını, metro inşaatı için izin verme yetkisinin Koruma Kurulu’nda olduğunu kaydeden Atik, "Çıkan tarihi eserler metro projesinin burada yapılmasına engel değil. Ama buna kararı verecek olan Koruma Kurulu. Üsküdar’da projenin yapılması için en uygun alan seçilmiş. Üsküdar’ın diğer yerlerinde çok daha kalıcı, çok daha önemli eserlere rastlanabilirdi" dedi.

Çoğu tahrip edilmiş
Atik, şöyle devam etti: "Bu çalışma ilk defa Üsküdar’ın antik geçmiş tarihiyle ilgili bilgiler de veriyor. İlk tabakayı kaldırdığımızda belki ışığa çıkacak yeni bilgilere ulaşabiliriz. Alanın büyük bir kısmında çalışmalar tamamlandı. Bu alandaki eserlerin çoğu tahrip edilmiş durumda. Bu haliyle eserleri korumak çok önemli değil."
Alanda yapılan arkeolojik çalışmalar fotoğraflanıyor ve planları çiziliyor. Bulunan çanak çömlek parçaları, arkeologlar tarafından birleştiriliyor.