30
Nisan
2024
Salı
İSTANBUL

Maliye ya kırk katır ya kırk satır diyor!

İHKİB BAŞKANI TANRIVERDİ:

Maliye'nin 'Kara Liste'sinde yer alan firmaların KDV borçlarının kendilerinden talep edildiğini söyleyen İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, "Maliye başkasının borcunu ihracatçıya yıkıp bize 'Ya kırk katırı ya kırk satırı seçin' diyor" dedi.

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği'nden (İHKİB) yapılan açıklamada, Maliye Bakanlığı'nın sahte faturayı ve sahte fatura düzenleyenler ile kullananları yakından takip etmek amacıyla uzun yıllardır kullandığı 'Kod Listeleri' veya piyasadaki tabiriyle 'Kara Liste' uygulamasının, günümüzde tüm mükelleflere ve özellikle hazır giyim ihracatçısına "çile" çektirdiği belirtildi.

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, vergi dairelerinin gönderdikleri yazılarla, hizmet aldıkları firmalara ait olan ve hiçbir sorumlulukları bulunmayan KDV alacaklarını kendilerinden talep ettiğini belirterek, Maliye'nin yaklaşımını "insafsızlık" olarak niteledi.

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, yapılan yazılı açıklamada Maliye Bakanlığı'nın "Kara Liste" uygulamasındaki yeni bakış açısının, ihracatçıların kabusu olduğuna dikkat çekerek, "Maliye, Kara Listede olan firmalardan kaynaklı KDV iadelerini zaten ihracatçıya yapmıyor, geri ödeyeceği toplam miktardan düşüyordu. Şimdi, listelerdeki firmalara ait KDV'yi tekrar bizden talep etmesi ihracatçıyı iki kere mağdur ediyor. Maliye, sağlam ile çürük elmayı ayırt etmeli, ihracatçıları yaşadığı ezadan kurtarmalı. Maliye

Bakanımızdan yaşadığımız sorunun çözümü için destek bekliyoruz" dedi.

 

"İHRACATÇI NE POLİS NE DE MÜFETTİŞTİR"

Tanrıverdi, üzerinden 4-5 yıl geçmiş işlemlerle ilgili olarak Maliye'nin, sırf Varlık Barışı'ndan toplanacak para artsın diye sorumlusu olmadıkları KDV'leri kendilerinden talep ettiğini vurgulayarak şöyle devam etti:

"Dış Ticaret Müsteşarlığı, Maliye ve Gümrük idareleri olmak üzere devletin tüm kurumlarının sürekli yakın takibinde olan, hak ettiğimiz KDV iadesini alabilmek için kendi muhasebe ve resmi hesaplarını düzenli olarak her ay Yeminli Mali Müşavirlere incelettiren firmalarız.

Zamanında gayet düzgün çalışan, mal üreten, işçi çalıştıran, beyannamelerini vaktinde verip, vergisini ödeyen bir firma, kriz yüzünden kapanmış ise Maliye bunu bir yoklama fişiyle tespit eder etmez hemen Kara Listeye alıyor. Ardından iflas eden bu firmadan zamanında mal alan tüm şirketlere yazı göndererek, bu firmadan mal alırken ödenen KDV'leri geri istiyor. Soruyoruz, Bu talep hangi akla, mantığa ve hukuka sığar?

Bizler mükellef olarak, mal ve hizmetleri, o dönemde faaliyette olan gerçek firmalardan satın almak ve fatura bedelini bankadan veya çek yoluyla ödemekle sorumluyuz. Bunun ötesinde firmanın yıllar sonra batmasından, maliyeye defter belge ibraz etmemesinden veya kendi alışlarında sahte belge kullanmasından sorumlu olamayız. Bu hususları ne bilebiliriz ne de takip edebiliriz. Biz ne polislik ne de müfettişlik yapabiliriz. Mükellef olarak bilerek sahte belge düzenlemediğimiz veya kullanmadığımız sürece,

gerçek mal ve hizmet aldığımız alt firmaların maliyeyle yaşadığı sorunlarından dolayı, kaba yöntemlerle müteselsil sorumlu tutulmamız ve yıllar sonra KDV borçlusu çıkarılmamız hem hukuksuzdur hem de insafsızlıktır."

Hikmet Tanrıverdi, mevcut uygulamayla, geçmiş yıllarda ilgili dönemlerde verdikleri hesabı bir kez daha vermeye zorlandıklarını vurgulayarak, "Maliye bize iki seçenek sunuyor: 'Ya Kod Listesinde yer alan firmalardan geçmiş 4-5 yılda yaptığınız alışların KDV'sini geri ödeyin ya da bu alışların toplam tutarı kadar bir parayı bankaya yatırarak Varlık Barışı'ndan yararlanın ve yüzde 5 vergi ödeyin' diyor. Yani ya kırk katır ya da kırk satırı tercih etmemiz isteniyor" dedi.

Diğer yandan vergi dairelerinden mükelleflere gönderilen yazıların altında, kara listede olduğu bildirilen onlarca firmanın unvanı, vergi numarası, maliyle ne sorununun olduğunun açıkça sıralandığını anlatan Tanrıverdi, bu yazıların vergi mahremiyetine aykırı olduğunu ve yazıda yer alan firmaların ticari hayatını baltaladığını bildirdi.

Hikmet Tanrıverdi, bir firmanın maliyle ne sorunu olduğunun, o firmanın müşterisine yazıyla bildirilmesi kadar abes ve hukuk dışı bir işlem olamayacağına dikkat çekerek, bu yazılara imza atan yetkililerin şikayet halinde bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılabileceklerini sözlerine ekledi.

İHA
Yayın Tarihi : 21 Aralık 2009 Pazartesi 12:25:05
Güncelleme :21 Aralık 2009 Pazartesi 17:37:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?