Uzmanlar, ’Güney Asya’daki deprem Türkiye’yi etkiler mi?’yi tartışıyor. Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, Marmara’nın patlamaya hazır bomba olduğu gerçeği değişmedi’’ dedi. İşte görüşler..

Mimar ve kent bilimci Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, ’’Güney Asya depremi bizi etkiler mi bilmiyorum, ancak Marmara’nın patlamaya hazır bomba olduğu gerçeği değişmedi’’
dedi.

Prof. Dr. Alp, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de meydana gelebilecek olası bir depreme karşı gerekli tedbirlerin alınmadığını öne sürdü.

’’Güney Asya depremi bizi etkiler mi bilemiyorum, ancak Marmara’nın patlamaya hazır bomba olduğu gerçeği değişmedi’’ diyen Prof. Dr. Alp, ’’Reklam karşılığı sokaklara konulan deprem kutuları da yok oldu. 5 yıldır raporlar, seminerler, konseyler, nutuklar diz boyu.Ancak sahada hareket yok’’ dedi.

Prof. Dr. Alp, şunları kaydetti: ’’İstanbullu, depremi çaresiz bekliyor. Muhtemel deprem karşısında en ciddi kayıp, eski mevzuat ve teknolojiye göre inşa edilmiş çok
katlı daireli betonarme apartmanlardan beklenmektedir. Çoğunun son deprem yönetmeliğine uygun inşa edilmediği bilinmektedir.’’

Deprem riski altındaki bina sahiplerinin, binalarının yeniden yapılmasına sıcak baktıkları ve özveriye hazır olduklarını vurgulayan Prof. Dr. Alp, ’’Ancak maliyetine katlanmaları zordur. Bu gibi yapılara, bölgesine göre ve değerine endeksli yüzde 10 ile 30 ilave duşey imar hakkı tanınarak kat karşılığı inşaat şeklinde müteahhitlerce yenilenmesine olanak tanınmalıdır’’ dedi.

PROF. ELMAS: SANSASYONEL DEĞERLENDİRMELER YAPILIYOR

Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Elmas, depremlerle ilgili sansasyonel değerlendirmeler yapmak yerine, binaların yönetmeliğe uygun hale getirilmesi gerektiğini bildirdi.

Prof. Dr. Elmas, yaptığı yazılı açıklamada, depremle ilgili değerlendirmeleri ’sansasyonel’ olarak nitelendirdi. Deprem konusunda Türkiye için yapılacak tek işlemin, deprem bölgelerindeki yapıların yönetmeliğe uygun hale getirilmesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Elmas, şu görüşleri savundu: ’’Bunun dışında bugün itibariyle insanlarımızın can ve mal kayıplarını önleyecek başka bir yöntem ve açıklama olmadığı görüşündeyim.

Deprem bölgelerindeki yıkılmayan çok katlı binaların, risk altında olduğunu biliyoruz. Orta hasarlı yapılar için son kez ek süre verilmelidir. Hasarsız ve az hasarlı çok katlı yapılar mutlaka tek tek elden geçirilmelidir. Sakarya’da bulunan 4,5 ve 6 katlı tüm yapıların yeni yönetmeliğe göre durumları gözden geçirilmelidir. Bunlar,
yıkılmaya aday tehlikeli yapı kapsamındadır. İmara açılacak bölgelerde, makro düzeyde zemin araştırması yapılmalıdır.’’

’’GÜNEY ASYA’DAKİ DEPREM TÜRKİYE’Yİ ETKİLEMEZ"

Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Lütfi İhsan Sezer, Güney Asya’da meydana gelen depremin Türkiye’yi
etkilemeyeceğini bildirdi.

Sezer, yaptığı yazılı açıklamada, Hint Okyanusu’nda meydana gelen ve çok sayıda kişinin ölümüne neden olan depremi yaratan levhaların, Türkiye’dekinden farklı ve birbirlerinden oldukça uzak olduğunu kaydetti. Dünyada 12 adet levha bulunduğunu, meydana gelen depremin, Avustralya ile Avrasya levhalarının ’’dalma batma zonunda (bölgesinde)’’ meydana geldiğini ifade eden Sezer, Türkiye’nin Afrika, Arap ve Avrasya levhası arasında yer aldığını bildirdi.

Sezer, Türkiye’nin içinde bulunduğu levhanın, yılda 3 santimetre hareket ettiğini, depremin olduğu Avustralya-Hint levhasının ise yılda 7-8 santimetre hareket kaydettiğini belirterek, ’’Ege levhası kuzey-güney doğrultusunda ayrılıyor ve bölgede 7.2’den büyük bir deprem olması imkansız’’ görüşünü bildirdi.