Kadıköy'de McDonald's'ın önüne bırakılan 1 kilogram ağırlığındaki patlayıcı maddeyle ilgili haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen eski TAYAD yöneticisi Tekin Tangün ile Aysun Akdağ'ın yargılanmasına başlandı.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklardan Tekin Tangün katırken, diğer sanık Aysun Akdağ katılmadı. Hakim karşısına çıktığı ilk duruşmada hakkındaki suçlamaları reddeden Tangün, hakkında hiçbir delil olmadığı halde düşüncelerinden yıldırılmak için tutuklandığını öne sürmüştü. Daha önce de aleyhine alınan ifadelerle tutuklandığını ve yargılama sonunda beraat ettiğini belirten Tangün, "suçsuzum tahliyemi istiyorum" dedi.

Tangün, kullandığı iddia edilen sahte kimlikle ilgili olarak ise önceden TAYAD yönetiminde görev yaptığını belirterek, gözaltına alınan bir ailenin aleyhine verdiği ifade nedeniyle yakalanmamak için İbrahim Genç adına sahte nüfus cüzdanı düzenlediğini söyledi. Tangün, ''Suçsuz olduğum halde yeniden hapis yatmak istemiyordum. Bu nedenle bu kimliği düzenledim ancak kullanmadım. Polis beni gözaltına Tekin Tangün olarak aldı'' diye konuştu.

Restoran önüne bomba konulduğu tarihte Ankara'daki bir dava nedeniyle avukatının ziyaretine gittiğini ve geç saatlerde Gölcük'e döndüğünü belirten Tangün, birlikte yakalandığı Aysun Akdağ'ın çantasında bomba olduğunu bilmediğini söyledi. Akdağ'ın çantasına hiç bakmadığını ifade eden Tangün, Şişli' de bir ticari taksi içerisinde gözaltına alındığını dile getirdi. Tangün, terör örgütü DHKP/C üyesi olmadığını da savunarak, tahliyesini istedi.

Mahkeme heyeti, sanıkların gözaltına alındıkları yerdeki MOBESE kayıtlarının incelenmesine ve taksicinin tanık olarak dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

Sanıklar hakkında Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta tarafından hazırlanan iddianamede, Tangün ile Akdağ'ın ''devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

İddianamede ayrıca sanıkların, ''terör örgütü üyesi olmak'', ''patlayıcı madde bulundurmak'', ''genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak'' ve ''resmi belgede sahtecilik'' suçlarından 13 yıl ile 31 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.