İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Süleymaniye'deki restorasyonlar konusunda kimsenin endişe duymasına gerek olmadığını belirterek, ''UNESCO demese bile Süleymaniye bölgesinin ne kadar değerli olduğunu biliyoruz'' dedi.

Saraçhane'deki başkanlık sarayında gündemdeki bazı konulara ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Topbaş, ''Süleymaniye'deki tarihi evlerin restorasyonlarının uygun olmadığı, bu şekilde yapılırsa UNESCO'nun yardımlarını çekebileceği şeklinde iddialar var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?'' sorusu üzerine, ''Herhalde biz de biraz mimarız. Bunların ne olduğunu, nasıl yapılması gerektiğini bilen insanlarız'' dedi.

Koruma ve Bilim kurullarının verdiği onaylar doğrultusunda çalışmaların sürdürüldüğünü anlatan Topbaş, oradaki tescilli yapılarla ilgili çalışmalarda asla özgün tarzın dışına çıkılmayacağını vurguladı.

Topbaş, o bölgede yeni süreçte yapılmış, geçmişi olmayan yapıların yorumlarının ise biraz daha farklı olacağına dikkat çekerek, ''Biz, UNESCO'nun duyduğu endişenin çok daha ötesinde duyuyoruz. Hassasiyetimiz çok daha ötededir.

Kimsenin endişe duymasına gerek yok. UNESCO demese bile Süleymaniye bölgesinin ne kadar değerli olduğunu biliyoruz'' diye konuştu.

VATANDAŞ METROBÜSTEN MEMNUN

''Metrobüslerin, çalışmalar bitirilmeden açıldığı şeklinde eleştiriler oldu. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?'' diye sorulan Topbaş, metrobüsü kullanan vatandaşların çok memnun olduklarını ve bunu hem attıkları e-posta, hem de sözlü olarak defalarca kendisine ilettiklerini anlattı.

Topbaş, sistemin henüz istedikleri gibi kurgulanmadığını, bazı eksiklik ve aksaklıkları bulunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

''Sistem tamamen bizim istediğimiz boyuta geldiğinde asrın projesi gibi görülecek, dünyada ilk defa uygulanan bir sistem. Şu anda bile Küçükçekmece'den Topkapı'ya 14 dakikada geliniyor. Yolcular 'Artık biz VIP yolculuk yapıyoruz.
Taksilerdekiler, diğer araçtakiler bize bakıyor' diyor. Aksaklıkları gideriyoruz. Mükemmel bir proje, doğru bir proje.''

Metrobüsün vaktinden önce açıldığı eleştirilerine ise katıldığını ifade eden Topbaş, okulların açılması nedeniyle trafik sıkıntısı endişesinden dolayı tam bitmediği halde metrobüsü devreye soktuklarını belirterek, ''Ama inanıyorum ki metrobüs ile ilgili sistem tamamlandığında herkes görecek, 'ben de bineyim' diyecek'' dedi.

PİK SAATLERİ YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUZ

Kadir Topbaş, ''kademeli mesai uygulama projesi'' ile ilgili bir soru üzerine de, gelişmiş büyük metropollerde ortaya konmuş olan bir sistemi getirmeye çalıştıklarını söyledi.

Artık herkesin aynı saatte işe gidip aynı saatte eve dönüşünün ayrıştırılması gerektiğine işaret eden Topbaş, ''Öğretim seviyelerine göre, ders ve okul saatleri ile mesai saatlerinin ayrıştırılmasını planlıyoruz. Böylece günlük trafiğin yoğun olduğu pik saatleri yaymayı düşünüyoruz. Tepe noktalar biraz daha yaygınlaşmış olacak'' diye konuştu.

GİŞELERDE ÖTELEME KENT İÇİ NOKTALARDA

Gişelerin ötelenmesi konusundaki soru üzerine de Topbaş, Karayolları'nın bu yolların satışıyla birlikte gişelerin getirdiği geliri de dikkate alarak iyi bir girdi sağlayabileceği düşüncesiyle gişelerin ötelenmesini doğru bulmadığını
söyledi.

Topbaş, ''Ama sayın Başbakanımız, 'Hayır burada İstanbul'un kent içi ulaşımında problem olan noktaları daha ötelere kaydırmayı doğru buluyorum' diye ifade ettiler. Talimat verdiler. Çalışmasını yaptık, bunun uygulama kararı da verilecek ve inşallah devreye girecek'' şeklinde konuştu.

Kadir Topbaş, meteorolojinin Kadıköy Göztepe'deki arsasına imar izni verilmesi ile ilgili bir soru üzerine de Kadıköy Belediyesinin de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisinde temsil edildiğini hatırlatarak, mecliste bu konu
değerlendirilirken kimin ne kadar itiraz ettiğinin kayıtlarda bulunduğunu bildirdi.

CUMHURİYET BAYRAMI İÇİN YURTDIŞINDAN GELECEKLER

Cumhuriyet Bayramı'nın İstanbul'da bu yıl Sidney'den çok daha güzel olacağını dile getiren Topbaş, Cumhuriyet Bayramı'nın sadece Vatan Caddesi'nde değil, her yerde coşkuyla kutlanmasını istediklerini anlattı.

Topbaş, bu yılki Cumhuriyet Bayramı'nda vatandaşların bütün sahilleri, tepeleri dolduracağını ve gelecek yıllarda Türkiye'den ve yurt dışından bu aktivitenin izlenmesi için İstanbul'a gelineceğini belirtti.

Kız Kulesi ile Boğaziçi Köprüsü arasındaki alan içinde hem denizde hem köprü üzerinde çok ciddi gösteriler yapılacağını kaydeden Topbaş, bu yıl Dolmabahçe Sarayı'nda yapılacak Cumhuriyet Resepsiyonu'na gelecek protokolün de bu muhteşem kutlamayı göreceğini söyledi.

Topbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Cumhuriyet bizim önemli bir kazanımımız. Bunu yürekten tüm halkımızla büyük bir sevinç içinde kutlamamız gerekiyor. Bunu New York'ta 4 Temmuzda, Paris'te 17 Temmuzda görüyorsunuz ama Türkiye'de bugüne kadar maalesef böyle bir kutlama yapılmadı. Bunun ciddi şekilde hissedilmesini, yaşanmasını istiyoruz. 7'den 77'ye herkesin Cumhuriyeti iliklerine kadar hissetmesini istiyoruz. Işık gösterileri, lazer, ses, havai fişek gösterileri, her şey var ve müthiş bir şey olacak. Maliyeti çok büyük rakamlar değil. Ayırdığımız bütçeyi daha sonra açıklayacağız. Cumhuriyet için değer.''

PANOLAR AKP'YE ÜCRETSİZ VERİLMEDİ

Panoların AK Parti'ye ücretsiz verildiği iddialarının doğru olmadığını ifade eden Topbaş, üst geçitleri vermediklerini, oraların kentin tanıtımına yönelik büyük organizasyonlara açık olduğunu belirtti.

Topbaş, ''Sayın Başbakanımızın ya da Cumhurbaşkanımızın veya devleti yönetenlerin ifadelerini koymak gayet normaldir'' dedi.

Üst geçitler üzerindeki tanıtımlarda bir kontenjan tanıdıklarını, bunun belirli oranlarda ve zamanlarda slogan tarzında olmamak koşulunu taşıdığını anlatan Topbaş, bunun dışında billboardların da zaten kiraladıklarını kaydetti.

Topbaş, ''Benim partim de seçim döneminde bunları bedellerini ödeyerek kiraladı. Zaten Seçim Kurulu eşit ve belli oranlarda kullanılmasını şart koşmuştu'' dedi.

Kadir Topbaş, Çamlıca Tepesi'nde anten kulesi kurulup kurulmayacağı yönündeki bir soru üzerine de dijital yayın sistemlerine geçileceği için bugün mevcut olan anten tarzına gerek kalmayacağı gerekçesiyle Büyükşehir Belediyesi olarak böyle bir anten yapmalarının doğru olmadığının kendilerine söylendiğini anlattı.

TRT'nin mevcut kulesini biraz daha geliştirip düzenlemenin yeterli olacağını dile getiren Topbaş, kendilerinin de bu kulenin modernleşmesine katkı vermek için girişimde bulunduklarını kaydetti.

ZORLU'NUN CESARETİNİ GÖSTEREMEDİLER

Topbaş, 4. Levent'teki İETT arazisinin satışıyla ilgili soru üzerine de imarla ilgili başvurunun yargıda olduğunu ve halen sürdüğünü anımsattı.

Oranın satışından gelecek parayı, başta ulaşım olmak üzere kentin sorunlarının çözümünde kullanacaklarını ifade eden Topbaş, daha önce 105 milyon dolara satılamayan araziyi çok ciddi bir rakama sattıklarını ve bu rakamın da
kasalarına girmesinin gerektiğini söyledi.

İş adamı Ahmet Nazif Zorlu'nun güven duyarak ihaleye girdiğini vurgulayan Topbaş, ''Sayın Zorlu'nun gösterdiği cesareti gösteremediler. Bunlar küresel sermaye sahibi insanlar, küresel sermaye çok hassas, çok dikkat eder. Sayın Zorlu güvendi ve girdi. Biz de 'Bize güvenin, kararımızda kararlıyız, doğru yaptığımıza inanıyoruz' dedik'' şeklinde konuştu.

Topbaş, buradan gelecek kaynakla çalışmaları hızlandırabileceklerini dile getirerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Başka türlü kaynağımız yok. Uzun sürmemesi gerekiyor, bunun için mahkemeye bizim de müracaatımız var. Hemen neticelendirilmesini istiyoruz. Yargı yoluyla engelleme yapılıyor. Bu bilimselliğin ötesinde politize olmuş bir tavır. Bu kent adına çok yanlış. 45 bin metre karelik imarlı bir arsamız var, imarlı bir yer. Buranın boş kalacak hali yok, boş kalsa kim kullanacak, yani gidip orada piknik mi yapacaklar? 3-5 kilometre ötede kent ormanları başlıyor. Maksat işi durdurmak, işi engellemek.''

Yayın Tarihi : 25 Eylül 2007 Salı 18:22:47