30
Nisan
2024
Salı
İSTANBUL

Münevver Taksim'de sessizce anıldı

Öldürüldükten sonra Etiler'de bir çöp konteynırında cesedi bulunan Münevver Karabulut için Taksim'de yakınları ve arkadaşları tarafından sessiz anma töreni düzenledi.

Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, arkadaşları, yakınları ve kendisi adına bir paylaşım sitesinde oluşturulan grubun üyelerinden oluşan yaklaşık 80 kişi Taksim'de toplandı. "Münevver Karabulut'u saygıyla anıyoruz" ve "Adalet istiyoruz" yazılı pankartlar taşıyan grup, yaklaşık yarım saat süren sessiz bir anma gerçekleştirdi. Ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan baba Süreyya Karabulut, "Artık sabrımız taşıyor, çok zor durumdayız. Bu cinayetin aydınlatılması için imkanlar var.

Çok çabuk aydınlatılması gerekiyor. Bekliyoruz, her geçen gün değişik haberler çıkıyor. Cem Garipoğlu ve zanlılar bugüne kadar saklandı. Peki ya yarınlar için ne yapacağız? Geceli gündüzlü, dört gözle bu cinayetin aydınlatılmasını istiyoruz. Emniyet ve devlet büyüklerinden yardım istiyoruz. Bir aile olarak zor durumdayız, ağır şartlar altında günlerimiz geçiyor. Adli Tıp Kurumu raporları benim haklı olduğumu gösterdi. Cinayette dört grup var. Birincisi cinayeti işleyenler, iki yeri temizleyenler, üç delilleri yok edenler, dördüncüsü ise suçluları saklayanlar. Bugün Cem Garipoğlu kendi ailesindedir. Bugün 17-18 yaşında bir zanlının tek başına kaçması mümkün değildir. Bu ailenin elinde ve ailenin teslim etmesi lazım" dedi.

Münevver Karabulut'un iç çamaşırında bulunan sperm örneğine yapılan DNA testinin Cem Garipoğlu'nun babasından alınan kan örneğinin DNA'sıyla uyuşmadığı yönünde çıkan haberleri de değerlendiren Karabulut, "Son derece vahim bir olay" dedi.

Süreyya Karabulut, bu cinayetin satanist bir cinayet olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, "Bu aşk, meşk cinayeti değil. Ya kızım ailenin sırrını biliyordu, ya da bu satanist cinayeti. Satanist cinayeti olması ihtimali daha ağır basıyor. Cem Garipoğlu ve Levent Garipoğlu satanist sitelerine üye. Bunlar kızımı katletti. 3 ay oldu ve cinayet aydınlatılmadı. Ne kadar acı bir olay.

Moskova'da görüldüğü doğrulanmadı. 6 arkadaşına yurt dışı yasağı kondu ve neden konuldu bunu bilmiyoruz. Bunun bir nedeni olmalı. Burada satanist cinayeti olduğu ortaya çıkıyor. Tek başına bu cinayet olmaz. Zaten bu duruma geleceğini bilselerdi, bunlar barbar insanlar, bununla evi yakarlardı, her şeyi yaparlardı. Biz bir aileyiz. Anne babayız, çocuğumuz var. Sabırla bekliyoruz. Bu kadar delille cinayet aydınlatılmaz mı? Bana kimse bilgi vermiyor. Ama sayın savcının yanına gittiğim zaman bu dosyanın gizli olduğunu söylüyor" dedi.

Genç kızın iç çamaşırında bulunan sperm örneklerinin tek kişiye ait olduğu iddialarının hatırlatılması üzerine Karabulut, "Şaşkınlık ve hayretler içerisindeyim. Evde cinayeti işleyen kaç kişi vardı. Tahminime göre 3 kişi vardı. Parası olduğu kadar Cem kaçar, ama yanındakiler nerde? Diğer kişilerin de peşindeyim. Bunlar er geç ortaya çıkacak. Devletten başka çıkar yolumuz yok. Bir an önce devletimizin bunu ortaya çıkarması gerekiyor. Biz oralara ulaşamıyoruz. Ailesi saklıyor. Cem'e parayı ailesi veriyor.

Cinayet kapalı kutu, Adli Tıp Kurumu raporu ve benim önsezilerim bunun satanist cinayeti olduğunu destekliyor. Kör ebe gibi ayin yapıldı. Gözleri kapalı, bileklerinden bağlamışlar kızımı. Bağıra bağıra kızım canını teslim etti. Komşular, güvenlikler hiç kimse ortada yok. Bu cinayetle ilgili birileri bazıları psikolojik tedavi görüyormuş ama kimse ifade vermek için emniyete gitmiyor" şeklinde konuştu.

Baba Süreyya Karabulut, kızının cesedinin taşındığı taksinin şoförünün elini kolunu sallayarak dışarıda gezdiğini ifade ederek, "Nerede adalet? Kızım gitti benim, ateş düştüğü yeri yakıyor. Baba cezaevinde, benim kızıma kim değdiyse hepsi cezaevinde olmalı. İnsanlar maalesef dışarıda geziyor. 70 milyonun yüreği sızlıyor, bu cinayet ortaya çıkarılamaz mı? Hep kıyıdan, köşeden öğrendiğimiz bilgiler var. Benim DNA testlerim alındı. Benden neden alındı, benim ne alakam var. Cem Garipoğlu'nun kardeşinden alınması lazım.

Neden Cem Garipoğlu'nun annesine yurt dışı yasağı konulmadı? Kardeşleri ortada yok. Ben ne yapayım, kendimi yakıp imha mı edeyim. Tabii ki devletten yardım istemem lazım. Devletin bunu çözmesi lazım. Herkes bu cinayetin peşine düşmeli. Benim evladım için demiyorum, ölüm herkesi için. Ama ölümün böylesini kınıyorum. Yeter artık, bıçak kemiğe dayandı. Bir an önce aydınlatılmasını istiyoruz" diye konuştu.
Karabulut'un açıklamalarının ardından bir süre daha sessiz bir şekilde bekleyen grup, daha sonra dağıldı.
 

iha
Yayın Tarihi : 31 Mayıs 2009 Pazar 17:21:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?