30
Nisan
2024
Salı
İSTANBUL

Müslüman ülkelerden yardım istedi

Kırım Müslümanları Müftüsü Emirali Ablayev, Ukrayna'da üzerindeki baskılardan dolayı çok zor durumda olduklarını belirterek, Müslüman ülkelerden yardım istedi. Ablayev, "Bazı insan sudan yol bulamaz geçmeye, bazısı ise içmeye su bulamaz. Bizim durumumuz budur" dedi.

Şuranın öğleden sonraki 3. oturumunda ilk olarak söz alan Tataristan Dini İdare Yardımcısı Ramil Yunusov, ülkelerinin eğitime verdiği önemi belirterek, eğitme verdikleri destek kapsamında kör Müslüman çocuklar için bir körler okulu kurduklarını ifade etti.
Bölgede tek olma özelliği taşıyan okulda çevre ülkelerden gelen öğrencileri de kabul edildiğini anlatan Yunusov, "Eğer sizin ülkenizde de görme engelli gençlerimiz isterlerse bu okula başvurabilirler. Başka bir görüşe sahip olabilirler. Maddi olarak karanlıkta olan çocuklar, bu dini eğitimi alınca görmeye başlayacaklardır. Allahın ışını gördüğünü söylüyor bu çocuklar" dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Dairesi Başkanı Yüksel Salman ise yayıncılık faaliyetlerinden bahsederek, yayınlarında özellikle çocukların eğitimine büyük önem verdiklerini ifade etti. Salman, Diyanet İşleri Başkanlığı'na ait bir özel televizyonun kurulması çalışmalarına da başlandığını belirterek, en yakın zamanda bu çalışmaları tamamlamayı ümit ettiklerini söyledi.
Oturumu yöneten Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez de bir süre önce diyanet yayınlarının diğer dillere çevrilmesi ile ilgili ciddi bir atak başlattıklarını ancak hem eserlerin tercümesinde hem ulaşımında ciddi sorunlarla karşılaştıklarını kaydetti.

Kırım'a gönderilen bir eserin tercümesinde yaşanan sıkıntıyı anlatan Görmez, şunları söyledi; "Kırım'a gittiğimizde oradaki hocamız 'ben bu kitapları dağıtamam' dedi. Niye diye sorduk 'Bu kitapta Cuma namazının kişiye farz olması için adamın ihtiyar olması gerekir yazıyor' dedi. Çünkü tercüme eden kişi dini literatürü bilmediği için akıl bali olmakla ihtar olmayı birbirine karıştırmış. Biz bu cümleden dolayı kitabı imha ettik. Bütün bu tecrübeler bize takip ettiğimiz yöntemin hatalı olduğunu söylüyor. Bundan sonra tecrübelerimiz doğrultusunda tercüme edilecek kitabı ve tercümanları o ülkenin yetkilileri ile birlikte seçmeye, ve mümkün olduğu kadar ilgili ülkede basmaya karar verdik"

St. Petersburg Müftüsü Cafer Pançeyev de artık dini kaynakların çok taraflı olarak geliştiğinivurgulayarak, üstün teknoloji kapsamında kaynakların insanlar için erişilebilir olduğunun altını çizdi. İslam'ın sadece bir din değil aynı zamanda bir hayat tarzı olduğunu anlatan Pançeyev, insanların dini kendi çıkarları doğrultusunda kullanmalarının önüne geçilmesi gerektiğini, bunun dine zarar verdiğini ifade etti.

Ukrayna'daki Müslümanların çok zor durumda olduğunu söyleyen Kırım Müslümanları Müftüsü Emirali Ablayev ise konuşmasında şunları söyledi:
"Rus toplumunun içinde yaşamamız çok zor. Bu meseller insanı üzmekte. Anavatan döndük. Dinimize dilimize sahip olalım diye ama maalesef bugünkü durumumuz gerçekten kötü. Biz komşularımızdan bu konuda yardım bekliyoruz. Bizim durumumuzu soran halimizi soran yok. Ben cami kurmak için arsa alacağım ama arsayı vermiyorlar. Ben kuracağım diyorum ama kuramazsın diyorlar. Elbette onların dediği oluyor. Sonra da bana diyorlar ki 'nerede senin Müslüman kardeşlerin'. Bazı insan sudan yol bulamaz geçmeye, bazısı
ise içmeye su bulamaz bizim durumumuz budur".
Belarus Müslümanları Müftüsü Ebu Bekir Şabanoviç ise ilk kez katıldığı İslam Şurası'nda ülkesindeki sıkıntıları anlattı. Sovyetler döneminde ateizmin Müslümanların üzerinden geçtiğini savunan Şabanoviç, "Bizi öyle bir ezdi ki hala toparlanamıyoruz. Bu yüzden ülkemizin büyük çoğunluğu hıristiyandır. Biz tüm nüfusun yüzde 11'ini oluşturmaktayız. Hepimizin büyük sorumluluğu manevi mirasımızı yeniden canlandırmaktır. Bugün Allahın izni ile biz artık 12 camimizi ve toplum evini yeniden canlandırmış olduk" şeklinde konuştu.

iha
Yayın Tarihi : 13 Mayıs 2009 Çarşamba 19:15:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?