Vali Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürlüğünde yaptığı basın açıklamasında, Taksim Gezi Parkı'nda 19 gündür bekleyen ve muhtelif zamanlarda yaptıkları temaslarla eylemlerini ve bekleyişlerini bitirmelerini kendilerinden istedikleri eylemci gruplara yönelik bir müdahalelerinin olduğunu belirtti.

Müdahale öncesi duyuru yaptıklarını anlatan Mutlu, şöyle devam etti:

"Bu müdahalemizi yaparken özellikle yarım saati aşkın bir süre 40 dakikaya yakın Gezi Parkı'nın boşaltılması yönünde önemli duyurular yaptık. Gezi Parkı'nda bulunan, gerek geceleri de kalan gençler, gerekse bugün ziyaret için gelmiş gruplar arasında önemli bir kesim Gezi Parkı'nı kendiliğinden terk etti. Bu yaptığımız uyarılarla ve bir miktar her zaman ifade ettiğimiz gibi bu gençlerin arasında yer alan marjinal grupların polisimizle bir çatışma pozisyonu oldu. Ve bunlara da uygun bir müdahale tarzıyla, kısa süre içinde Gezi Parkı boşaltılmış oldu. Dolayısıyla Gezi Parkı'yla ilgili yapmış olduğumuz bu çalışmanın fevkalade düzgün, hiçbir sıkıntı oluşmaksızın kısa süre içinde tamamlanmış olması bir memnuniyet oluşturmuştur. Özellikle gençlerin ve yanında bulunan diğer ziyaretçilerin anonslarımıza riayet etmek suretiyle Gezi Parkı'nı boşaltmış olmaları ve sadece bir miktar marjinal grup üyesiyle emniyet güçlerimizin kısa süreli bir müsaderesinin ötesinde de Gezi Parkı'nda herhangi bir sıkıntılı vaka oluşmamıştır."

Gençlerle daha önce yüz yüze temasta bulunduğunu anımsatan Mutlu, "Bunu medyamız da yakinen takip etti, biliyor. Uzun süreli bütün bir gece boyunca, gece 12'den saat 05.00'e kadar, sabaha kadar sürdürdüğümüz bu görüşmelerde münasebetlerin ve sohbetin olduğunu da kamuoyuyla paylaştık" diye konuştu.

"Mesaj anlaşıldı"

Vali Mutlu gençlerin verdiği mesajın çevresel anlamda iyi anlaşıldığını ve bunun da hükümet düzeyinde bir karşılık bulduğunu söyledi.

Gençlerin Gezi Parkı'na yönelik taleplerinin çözülmesi noktasında önemli bir pozitif algı yaratıldığını, bunun sonucunda da parkın boşaltılması beklendiğini anlatan Mutlu, şöyle devam etti:

"Dünden itibaren bugün de dahil olmak üzere gerek benim temas kurduğum gerekse Sayın Başbakanımız ve diğer ilgililerle görüşen sanatçılar, gazeteciler, farklı kesimlerden kişiler, bugün ve dün Gezi Parkı'nda tüm kesimlerle bu konuyla ilgili hukuk ve demokrasi içinde bu meselenin çözümünün fevkalade sıcak olacağını, iyi olacağını paylaşmışlar. Fakat Gezi Parkı'nın terki konusunda da arzu edilen hedefe maalesef ulaşılamamıştır. Tabii 19. gününe kadar ulaşan ve özellikle Taksim Platformu tarafından yapılan çağrıyla eylemliliğin sürdürülmesi yönünde verilmiş olan bugün saat 10.00 sıralarındaki kararla müdahale etme, daha doğrusu Gezi Parkı'nı boşaltma yönünde de bir irade oluşmuştur.

Bunun da sonucunda akşam üzeri, henüz daha karanlık oluşmadan saat 8 civarında gerekli anonslar ve uyarılar yapılmak suretiyle gençlerin ve orada bulunan ziyaretçilerin bu alanı boşaltması rica edilmiş ve ifade ettiğim gibi çok büyük ekseriyette hiçbir şekilde polisimizle çatışmadan alan terk edilmiş ve bu da bizim tarafımızdan memnuniyetle müşahede edilmiştir. Bütün bu yapmış olduğumuz faaliyet, Gezi Parkı'ndaki bu faaliyet, gerek basın mensupları tarafından gerekse emniyetin bütün foto birimleri tarafından kayıt altına alınmış, parkın bütün köşelerinde bütün alanlarında kayıt altına alınan bir müdahale gerçekleştirilmiştir."

Mutlu, marjinal grupların, Taksim çevresinde yine geçmiş dönemlerde olduğu gibi polisle çatışma yönündeki iradesini ve isteğini gördüklerini dile getirerek, bu konuyla ilgili müdahalelerin de yer yer sürdüğünü kaydetti.

Genel olarak Taksim ve çevresinde genel bir sükunetin muhafaza edildiğini ifade eden Mutlu, "Bazı noktalarda tekrar toplanıp gelen gruplarla emniyet güçlerimiz arasında da kısa süreli ve çok kayda değer olmayan ufak çatışmaların da olduğunu ifade etmek isterim. Bunun önümüzdeki 1-2 saat içerisinde büyük ihtimalle çok daha rahat bir seviyeye ulaşacağını da şu anda değerlendirmekteyiz, emniyetimiz ve güvenlik birimlerimizle birlikte" diye konuştu.

"Hukuk kararlarına saygı duyulmalı"

Hüseyin Avni Mutlu, herkesin sığınacağı yegane nokta olan hukukun üstünlüğünü muhafaza etmenin herkes için büyük bir önem taşıdığını söyledi.

Herkesin hukukun kararlarına saygı duymak zorunda olduğunu vurgulayan Mutlu, şöyle devam etti:

"Şiddet noktasında sıkıntı yaratanlara karşı toplumsal duyarlılığımızı muhafaza etmemiz büyük ehemmiyet arzetmektedir. Emniyet güçlerimiz, her zaman halkımızın güvenliğiyle ilgili mesleğini en iyi şekilde icra etme arzusuyla meslek, millet ve ülke sevgisiyle hizmet vermektedir. Şiddeti tekrar başlatmak isteyenlere karşı elbette duruşumuzu, kararlılığımızı ve mücadelemizi bundan sonra da sürdüreceğiz. Halkımızın bu konuda yapılan çalışmaları iyi değerlendirmek suretiyle güvenlik güçlerimizin, hukukun üstünlüğünü sağlamada gayretlerini doğru değerlendirmelerini ve desteklerini emniyet güçlerimizin yanında hissetmelerini istiyorum. Emniyet güçlerimizin bu konuda fevkalede bir çaba içerisinde kendileriyle çatışanlara dahi hassasiyet göstermeye devam edeceğini, toplumsal üzüntülere sebebiyet vermeyecek, kucaklayıcı, ikna edici duruşumuzu sürdürmeye devam edeceğimizi halkımızla paylaşmak istiyorum. Vatandaşlarımız, sakin ve sükunette olsunlar."

Mutlu, gençlerden, çevresel duyarlılıklarını kullanmak isteyen marjinal gruplara müsade etmemelerini ve kendilerini bunlardan arındırmalarını istedi.

"Çatışmak isteyenlere devlet prim vermeyecektir"

Şiddetin herkes için bir üzüntü kaynağı oludğunu ifade eden Mutlu, "Devletin emniyet güçleri karşısında molotofuyla, farklı malzemeleriyle çatışmak isteyenlere devlet prim vermeyecektir" dedi.

Vali Mutlu, olaylarda yaralanan ve gözaltına alınan olup olmadığı sorusu üzerine, "29 yaralımız olduğunu ifade etmiştim. Bu yaralılarımızdan hiçbirisinin durumu ağır değildir. Dolayısıyla ağır bir vakamız yoktur. Bu sevindiricidir. Ayakta tedavi görecek vakalardır" bilgisini verdi.

Mutlu, birtakım yabancı basın kuruluşlarınca özellikle çok sayıda yaralı, ölü olduğu şeklinde bilgi kirliliği olduğuna dikkati çekti.

Vatandaşlardan gizlenen bir bilgi olmadığını vurgulayan Mutlu, "Bunu açık bir şekilde paylaşmaya bu süreçten sonra da devam edeceğiz. Bu rakamları sizlere çok küçük de verebilirdim. Bunu engelleyen herhangi bir şey yok. Ancak şunu söyleyeyim. Asla arkadaşlarımızdan ağır bir vaka yoktur. Emniyetimiz, bu olaylarda sürekli kendini geliştirerek çok dikkatli davranmıştır. Sadece bir göz travması var. Ameliyata alınmıştır. Ağır bir vaka değildir. Görme kusuru oluşturmayacak bir hadisedir. Bunun dışında da operasyon gerektirecek tek bir vaka yoktur" diye konuştu.

Mutlu, yaralı ve can kaybının olmamasının en büyük dilekleri olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim en büyük tesellimiz her zaman bu olacaktır. Ancak bu güzel şehrimizde huzur, çok değerli, aziz ve mübarek... Artık böyle bir şehirde, bizim birbirimizle kucaklaşmamız, çok daha sakin olmamızı gerektiren bir dönemdeyiz. Sükunetin yerine kavgayı tercih edenlerin ve sokaklara çıkanların, polisimizle çatışmayı hedefleyenlerin, hedeflerinin gerçekten farklı olabileceğini lütfen değerlendiriniz. Farklı düşüncelerdeki vatandaşlarımız, düşüncelerini ortaya dökmek, farklı tepkileri ortaya dökmek için elbetteki birtakım tepkiler ortaya koyabilirler. Bu hiçbir zaman güvenlik güçlerimizle çatışma noktasına gelmemelidir."

"İkna edebilmek için herkes çalıştı"

Gezi Parkı'nda bulunan gençlerin önemli bir kısmının polisin uyarısının ardından parkı boşalttığını anlatan Mutlu, şöyle devam etti:

"Yapılan müdahale, müdahale kavramının bile fazla sayılabileceği bir boşaltma çalışmasıdır. Sadece marjinal gruplardan bir kısmı kalarak, kısa süreli bir çatışmaya girmişlerdir. Dolayısıyla orada kalan çocuklarımıza yönelik bir müdahale algısı içerisinde toplumumuzun bir refleks içerisine,bir üzüntü içerisine girmemesi gerekmektedir. Yapılan müdahale fevkalade yumuşak, düzgün ve birlikte gerçekleştirilmiştir. Sonuna kadar beklemişlerdir. İkna edebilmek için herkes çalıştı. Gençlerle görüştüm. Görüşmeye de devam edeceğim. Netice itibarıyla bir boşaltma ihtiyacı hasıl olmuştur. Çünkü artık hukukun gereği olarak önümüze çıkmış olan yeni yollarla yürümemiz, vatandaşımıza, halkımıza demokrasi, referandum noktasında sunulmuş olan seçenekleri kullanmamız gerekiyor. Bu hepimizin ortak tercihi olacak."

Mutlu, sosyal medyada yarın Taksim'de toplanılması yönünde çağrı yapıldığının hatırlatılması üzerine, vatandaşların toplanma, kendilerini ifade etme fikri, hürriyeti olduğunu söyledi.

Çatışma istemelerinin asla söz konusu olmayacağını belirten Mutlu, "Bu akşam bile, böyle bir çatışma belli bir oranda gelişmişken bu çağrıları yapanların memleketimizin hayrı için çok fazla hizmet edemediklerini de gerçekten üzülerek belirtmek istiyorum. Böyle bir ortamda, 'ille de Taksim'e gelin' demek, 'gelin yarın bir daha polisle çatışalım' demektir. Herkes bize yardımcı olsun. Bu güzel şehrin güzelliklerini koruyalım, birbirimize daha fazla sevdiğimizi ifade edelim" değerlendirmesinde bulundu.

"Bu doğru bir çağrı değildir"

Mutlu, çatışan değil, birbirini seven bir toplumun olması gerektiğine işaret ederek, "Daha sonra gelirler, ifade ederler. İleriki günlerde bunu yapabilirler. Ama 'yarın gelip böyle bir niyetle Taksim'de bulunacağım' demek, İstanbul'da yeniden çatışma ortamını geliştirmek anlamına gelir. Bu çağrıları yapanlar da bu çağrılarından vazgeçsin. Bu doğru bir çağrı değildir. Elbetteki anayasal hakların ifade, toplanma haklarının kullanılması yönünde, uygun yer ve zamanlarda gerekli müsadeler, şüphesiz ki verilecektir. Ancak bunun yeri, yarın değildir. Bunun çağrılarını yapanlar, ülkemizin menfaatini düşünmeyen dar çevrelere hizmet etmiş olurlar. Bizim milletimizin geniş gönlü buna müsade etmez" ifadelerini kullandı.

Can Dündar ile görüşme

Gazeteci Can Dündar ile yaptığı görüşmeye ilişkin soru sorulan Mutlu, Dündar'ın kendisini arayarak çocuğunun orada bulunduğunu söylediğini ve kendisinden yardım istediğini anlatttı.

Mutlu, kendisinin de Dündar'a doğrudan doğruya yardımcı olma imkanı olamayacağını ama genel olarak herkes için yardımın zaten yapıldığını belirttiğini dile getirdi.

Dündar'ın herkes için gayret ettiğinin paylaşılması gerektiğini belirten Mutlu, şunları kaydetti:

"Ancak kendisiyle daha sonra yaptığım görüşmede benimle ilgili değerlendirmeyi; biraz bilgi vermiş olduğu, görüşmüş olduğu gazete veya internet sitesi üzerinde yanlış bir yorumla aktarıldığını da gördük. Çok önemli değil, bizim ne yaptığımızı herkes biliyor zaten. Can beyin de söylemiş olduğu benden yardım talebini paylaşımı esnasında basına yanlış aktarım olduğu anlaşılıyor. Kendisi üzüntülerini ifade etti. Bunun düzeltilmesi içinde ricada bulunacağını söylediler."

Vali Mutlu, sosyal medyada olaylarda çok sayıda yaralı bulunduğuna dair mesajlar dolaştığının belirtilmesi üzerine, hiçbir şeyi asla gizlemeyeceklerini vurguladı.

"Yabancı medya üzerinden bilgi kirliliği olduğunu görüyoruz"

Özellikle sağlıkla ilgili bilgileri net olarak paylaşacaklarını ifade eden Mutlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü özellikle yaralıların, Allah korusun ölümlerin olduğu yönünde yabancı medya üzerinden çok ciddi bir bilgi kirliliği olduğunu çok net olarak görüyoruz. Valiliğimizin bu konuyla ilgili Sağlık Müdürlüğü üzerinden aktarmış olduğu bilgiler esastır. Resmi bilgilerdir bunlar, bize an be an sürekli olarak gelir, resmi evrak üzerinden gelir. Bu resmi evrakları da saklamamız zaten yasal olarak da mümkün değildir. Sağlık Müdürlüğü üzerinden bana gelen her türlü bilgi net olarak kamuoyuyla paylaşılacaktır. "Yüzlerce yaralı olduğu yönünde birtakım duyumlar geçiyor. Aman bunların tamamen halkımızı ajite etmek suretiyle birbirimizle çatışma ortamına vesile olması için yaratılan duygusal travmalar için malzeme olduğunu bilin. Artık halkımız zaten bunları biliyor."

"Gezi Parkı hepimizindir"

Mutlu, "Gezi Parkı ne zaman normale dönecek, normale döndükten sonra görüştüğünüz gençler demokratik hak olarak temsili bir nöbet tutmak isterlerse onlara kolaylık gösterir misiniz?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Hukukun içindeki nöbetlerin tamamını beraber tutarız. Hiç endişe etmesinler. Netice itibarıyla Gezi Parkı sevgili gençlerindir, İstanbullularındır, hepimizindir. Bu konuyla ilgili zaten üstün iradeyi hukukumuz, mahkemelerimiz koyacaktır."

Hassas görev yapacaklarını dile getiren Mutlu, karşılarında kim olursa olsun onların da iyiliği için kritik görevlerini sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

"Provokatörler silah kullanmaya başladılar"

İstanbul Valisi Mutlu, "Twitter hesabından yayımladığı mesajında da, "Provokatörler artık silah kullanmaya başladılar. İki emniyet görevlimiz yaralandı. Durumları iyi. Halkımızın bilgilenmesini önemli görüyorum" ifadelerini kullandı.

Ayrıca, "Provokatörler yine iş başında. Farklı olay ve zamanlardaki çekilmiş fotografları bugünmüş gibi yaymaya çalışmak kimseye fayda vermeyecektir" değerlendirmesinde bulunan Mutlu, "Bu fotoğraf 2012 yılında bir trafik kazası sonrası çekilmiş" notuyla bir fotoğraf da paylaştı.

...

Yayın Tarihi : 16 Haziran 2013 Pazar 11:43:51