İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve İstanbul Ticaret Odası'nda (İTO) seçim rekabeti kızışıyor. Pazartesi günü yapılan meslek komiteleri ve meclis üyeleri seçimleri öncesinde mevcut başkanlara rakip çıkmazken hafta içinde adaylığını açıklayan sürpriz isimler, başkanlık koltuğu için yarışa girdi. İTO'da İbrahim Çağlar Murat Yalçıntaş'a, İSO'da ise Süleyman Orakçıoğlu Tanıl Küçük'e karşı adaylığını açıkladı. Yalçıntaş ile dört yıl boyunca omuz omuza görev yapan Çağlar, "Yalçıntaş'ın bana başkanlık borcu var. Çekilse iyi olur" diyor. Değişim Grubu'yla yola çıkan Orakçıoğlu ise "Ankara talimatlı aday" iddialarına karşı çıkarken Küçük'ü destekleyen isimler, "İSO son kale, kaptırmayız" diye konuşuyor.

İbrahim Çağlar: Bana başkanlık borcu var
Murat Yalçıntaş: Çekilmem, yarışa hazırım
AK Parti'nin kuruluş döneminde kader birliği yapan İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ve İbrahim Çağlar arasındaki kırılma, İTO'daki seçim yarışına farklı bir boyut getirdi. Yönetimdeki muhalif isim Ali Kopuz ile birlikte hareket etme kararı alan ve kısa sürede İTO içinde önemli bir destek toplayan Çağlar, "Yalçıntaş yarıştan çekilirse iyi yapar. Onun için bir nezaket göstergesi, büyük bir olgunluk göstergesi olur. Arkadaşımdan böyle bir şey beklerim, çok şık olur. Benim bir önceki seçimde kendisine gösterdiğim inceliği, şimdi bana göstermesini bekliyorum" açıklamasını yaptı.
Çağlar, yeni dönemde İTO'da tek birey yönetimini değil, kolektif çalışmayı hâkim kılacaklarını söylerken meslek komiteleri seçimleri sonrasında yeni meclis üyelerinin üçte ikisinin kendisine destek verdiğini belirten Murat Yalçıntaş ise "Adaylıktan çekilmem söz konusu değil. Yarışa hazırım" diyerek bir zamanlar İTO içinde sırt sırta mücadele verdiği Çağlar'a, "Başkanlık koltuğu çantada keklik değil" mesajı veriyor.
Yalçıntaş ve Çağlar, AK Parti'nin kuruluş döneminde İstanbul örgütlenmesine ciddi destek vermişti. Çağlar, AK Parti'nin kurucu üyesi olarak iş dünyasına partisinin hedeflerini anlatırken Yalçıntaş ise AK Parti İstanbul İl Örgütü Başkan Yardımcılığı görevini üstlenmişti.

Bundan sonra sandıkta konuşacağız
Çağlar, cumartesi günü gerçekleştirilecek yönetim kurulu ve başkanlık seçimleri öncesinde liste belirlemek için çok yoğun bir tempoyla çalıştıklarını belirterek seçim gününe kadar yeni yönetim kurulu için aday gösterecekleri isimleri açıklamayacaklarını söyledi. "Listeyi yazmaya cumartesi sabaha karşı 3'te başlayacağım, 7'de listemi sandığa koyarım. Listem de akşam 5'te sandıktan çıkar" diyerek seçimlerde iddialı olduğunu vurgulayan Çağlar, yarışı kazanmaları halinde bir önceki döneme göre İTO'daki en büyük değişikliğin "kolektif çalışma" olacağını söyledi.
Çağlar'ı destekleyen Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kopuz ise İTO üyelerinden çok olumlu tepkiler aldıklarını vurgulayarak, "Şu anda tek tek meclis üyeleriyle görüşüyoruz. Bugün itibariyle hazırladığımız listede İbrahim Çağlar dışında kesinleşen bir isim yok. Ben de buna dahilim" şeklinde konuştu. Pazartesi günkü meslek komiteleri seçimlerinden sonra Yalçıntaş ile herhangi bir nedenle bir araya gelmediğini ifade eden Kopuz, "Zaten ben kendisi ile 1.5 yıla yakın bir süredir ipleri kopardım, konuşmuyorum. Bundan sonra sandıkta konuşacağız" dedi.
Yönetim Kurulu'ndaki iki ismin oluşturduğu muhalif blok ile rekabete hazırlanan Murat Yalçıntaş ise adaylıktan çekilmek gibi bir düşüncesi olmadığını vurgulayarak İTO üyelerinin iradesinin sandıkta tezahür edeceğini belirtti.

Tanıl Küçük: İSO son kale kaptırmayız
Süleyman Orakçıoğlu: Ankara destekli değiliz
İstanbul Sanayi Odası'nda (İSO) yeniden başkan seçilmesine kesin gözüyle bakılan Tanıl Küçük'e ciddi bir rakip çıktı. Pazartesi günü yapılan meslek komiteleri ve meclis üyeleri seçimlerinde, 56 komitenin 21'inde çift, 2'sinde ise 3 liste yarışmıştı. 11-12 çift liste bekleyen Başkan Tanıl Küçük, bu gelişmeye şaşırmış, ancak en ciddi rakip görünen Erdal Bahçıvan'ın Hüsamettin Kavi'nin yerine meclis başkanlığına aday olmasıyla rahatlamıştı. Küçük, yeniden başkanlık koltuğuna oturmayı beklerken son anda Süleyman Orakçıoğlu'nun liderlik yarışına katılması İSO'da dengeleri değiştirdi.
Küçük, konuyla ilgili yorum yapmak istemezken Küçük'ü destekleyen işadamları, AK Parti'nin son olarak da İSO'ya müdahale ettiğini, bunun için de en güçlü isim olarak Süleyman Orakçıoğlu'nu belirlediğini kaydetti. İşadamları, "Seçimlerde güçlü bir muhalefetin olmaması nedeniyle Orakçıoğlu'nun adı son anda Ankara talimatlı olarak geldi. İmaj değişikliği için Orakçıoğlu'nun ismini seçtiler. Orakçıoğlu, İSO'da formasyon değişikliği için AK Parti'nin öncü kuvveti olacak. Ancak İSO'nun temeli sağlam. İSO'da Orakçıoğlu'na karşı ciddi bir refleks oluşacak ve kolay kolay teslim olunmayacak. İSO son kalelerden, kaptırmayız" açıklamasını yapıyor.

Ankara'ya endeksli değiliz
Tanıl Küçük'e karşı "Değişim Grubu" adıyla birleşen muhalefet ise Süleyman Orakçıoğlu'nun adı üzerinde anlaştı. 4-5 aday belirlediklerini, ancak bir çatlak oluşmaması için en sonunda tek aday olarak çıkma kararı aldıklarını anlatan Orakçıoğlu, "Ankara'nın desteğini aldı" iddialarına karşı çıkıyor. "Ankara'ya endeksli değiliz. Listemiz bu argümanı çürütecek nitelikle. Sonuna kadar birlikte hareket edeceğiz" diyen Orakçıoğlu, hangi iktidar olursa olsun, çözüm için iktidarla da diyalog halinde olunması gerektiğini söyledi. İSO'nun son yıllarda etkinliğini kaybettiğini savunan Orakçıoğlu, şöyle konuştu: "Türk sanayiinin gücünün yüzde 40'ını temsil eden bir kurum, yurtdışında da bu gücünü ortaya koymalı. Uluslararası network'ü oluşturarak, üyelerine yeni açılımlar sağlamalı. Türk sanayii üretimde çağ atladı, pazarlama konusunda bu gücünü ve etkinliğini de göstermeli. Proje üreterek, yeni kaynaklar yaratmalı. Ar-Ge ve tasarımla öne çıkmalı."
Orakçıoğlu ile birlikte hareket ettiğini vurgulayan Adnan Dalgakıran ise İSO'da 6 yıldır hiçbir şey yapılmadığını savunarak "Tanıl Bey, bugüne kadar ne yaptı da bundan sonra yapacak. 4 yıldır meclise gelip oturmak dışında hiçbir şey yapılmadı. Sektörün sorunları bile konulmadı. Dostlar alışverişte görsün şeklinde hareket ediliyor. 20 milyon TL bütçeli bir oda sadece şikâyet eder mi? Mevcut başkan, Başbakan'dan randevu bile alamıyor. Çünkü muhalefet partisi gibi hareket ediyor. Ama kendisi de demokrasinin bir gram bile içine işlemediği birisi. Bunları dile getirince ise 'Ankara istiyor o yüzden böyle oldu' diyor" dedi.