30
Nisan
2024
Salı
İSTANBUL

Öğrenciler Kılıçdaroğlu'nu terletti!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Kadir Has Üniversitesi'nde öğrencilerle bir araya geldi.

Öğrencilerin soruları karşısında terleyen Kılıçdaroğlu, "Bizim Çankaya için yaptığımızı AK Partililer de yapsa, biz hepsine saygı duyarız" dedi.

Kadir Has Üniversitesi Hukuk Kulübü'nün düzenlediği panelde konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, projeleri hakkında bilgiler verdi.

Yerel yönetimlerin demokrasinin çok sağlıklı işlediği yönetim biçimi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Halkın doğrudan karar alma mekanizmasına girme şansı vardır. Halkın doğrudan katılımını sağlayıp onu referanduma sunabilirsiniz. Bu süreç bizim ülkemizde karşılaşmadığımız bir süreç. Bizde demokrasi halkın doğrudan katılımı şeklinde anlaşılmıyor. Demokrasi açısından bu mantığın kırılması lazım" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Belediye Başkanı seçilmesi halinde 3. köprünün söz konusu olduğunu belirterek, "Köprü konusunda İstanbulluların görüşü nedir bunu İstanbullularla, sivil toplum örgütleri ile konuşmak gerekir. Yerel aktörlerle üniversiteler ne düşünüyor, onların görüşlerini almak gerekir. Şu anda İstanbul, kendi sorunlarıyla boğuşan bir metropol. Sabah evden çıkıp üniversiteye gelmek için uzun bir yol kat edip hem zaman hem para harcıyorsunuz. İstanbul'un temel sorunu, geniş bir kitle, 12.5 milyon nüfus. İnsanların sorunlarının çözüldüğü bir metropol ana hedef bu. Eğer sade bir yurttaş bir metropolde 40 kuruşluk ekmeği almak için bir büfe önünde bekliyorsa o metropolde sorun var demektir. Eğer bir grup insan yatağa aç giriyorsa, o metropolde sorun var demektir. Bir metropolde yüzlerce çocuk sokaklardaysa, o metropolde sorun var demektir. Eğer ısı eksi 7'ye düştüğünde kapalı spor salonlarını açıyorsanız, o metropolde sorun var demektir. Sorunları çözüp ortaya koymalıyız" dedi.

Kılıçdaroğlu, İstanbul'un bir marka olmadığını ifade ederek, "Eğer öyle olsaydı en az her yıl 15 milyon turist gelirdi. Ama yapmak için kendi özgüvenini sağlamak lazım. Eğer insanların ceplerinde paraları varsa o kişinin özgüveni vardır. Peki İstanbul'un kendine özgüveni var mı? 21. yüzyılda belediyeciliğini üreten, paylaşan bir belediye anlayışıdır. Eğer kaynak için merkezi hükümetten para almak için giderseniz kendi özgüveninizi kaybetmiş olursunuz" şeklinde konuştu.
Yerel yönetimlerde saydamlığı sağlayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, bunun avantajının yöneticinin hesap vermesinin yolunu açmak olduğunu söyledi.

Yönetici için hesap vermenin bir onur olması gerektiğini vurgulayan Kemal Kılıdaroğlu, "Benim önceliğim, ben aç olduğumda karnımı mı doyururum sinemaya giderim. Karnım tok olacak sonra sinemaya gideceğim. Biz önceliklerle kaynaklar arasında sağlıklı bağlantı kuracağız. Metro sadece ulaşımı çözen bir çözüm değil, metro aynı zamanda bir kentin çağdaşlaşması için bir yoldur. Sağlıklı kentleşme sürecini yaşayacaksınız. Metro deprem riski varsa esneklik getiren bir projedir. Yüzlerce esnafın iş alanıdır. Metro aynı zamanda gelir kaynağıdır. Yolcularla, kiralarla, reklamlarla, sanat olgusudur. Demek ki metro uygarlaşma hareketidir. 5 yılda onun için 80 kilometre metro yapalım diyoruz. İstanbul iki ayrı metropolü gösteriyor. Bir yakada beyaz yakalılar oturuyor, Nişantaşı, Şişli, Kadıköy, Bakırköy gibi. Onun dışında olağanüstü bir sefalet" ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu, iyi ve vizyonu olan bir yönetici olmadığı için İstanbul'un bugünkü sorunları yaşadığını öne sürerek, "Biz bunları aşmalıyız. Birikim var ama sandığa gidince bu birikimleri düşünerek oy kullanmamız lazım. Hesap verilebilirlik yaşama geçerse ne olur Türkiye'nin yaşadığı bir sorun ortadan kalkar: yolsuzluk. Son 15 yılda İstanbul'a harcanan para 150 milyar dolar son 15 yılda ne yapıldı. Nereye gitti bu para? Eğer bir liraya alınması gereken şeyi 5 liraya alıyorsanız kaynak savurganlığı olduğu için şeffaf yönetim yoktur. Bu sorunu çözmek gerekiyor" dedi.

İstanbul'un yüz binlik planı olmayan bir kent olduğunu ve böyle bir durumda metropol olamayacağını anlatan Kılıçdaroğlu, "Plan hem rant yaratan hem de hakça bölüştüren bir şeydir. Onun için dolar milyarderi sayısı Türkiye'den daha az. Eğer bir arsayı yeşil alan diye kapatır bir süre sonra görkemli yapılar için imar değişikliği yaparsanız birilerinin cebine para koyarsınız. Bir anakent belediye başkanı 48 saat içinde 11 trilyonluk rant sağlarsa o belediye başkanı koltuğunda oturamaz. Oturmamasının yolu 30 Marttan geçiyor. Oturuyorsa insanlar soyulmayı hak ediyordur. Biz buna sandıkta tepki göstermeliyiz. O zaman siyasetçiler kendilerine çeki düzen verirler" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, toplumun her kesiminden oy almayı umduklarını belirterek, "Dar kalıplarla toplumun sorunlarına bakarsanız olmaz. Seçim kazanılırsa belediyede işçiler atılacak asla. Sandıktan sonra bir kişi gidecek o da Kadir Topbaş. Sayın Kadir Topbaş benim onu kovacağımı söylemiş, asla. Benim söylemlerime aykırıdır. Düşmanıma bile sayın demekten çekinmedim. Bu kovma değil halkın tercihine saygı göstereceğiz. Kadir Topbaş'ın benim söylemlerimi dikkatle dinlemesini istiyorum" şeklinde konuştu.

Panelin ardından üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, bazı sorular karşısında terledi. Kılıçdaroğlu, üniversite öğrencilerine verilen bursların kesilmesi konusuna ilişkin bir soruya, "Burslarla ilgili olarak AKP hükümeti bir tasarı getirdi meclise. Kamu kurumlarının burs vermesini yasakladı. "Belediyeler hariç" dedi. Biz Anayasa Mahkemesi'ne bunun için başvurduk. Belediyelerin burs vermesinin önüne geçtik. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı yayınlanmadı, bunun için bursun verilmesi lazım. Konya, Beşiktaş, İzmir Belediyeleri burs vermeye devam ediyor. Önümüzdeki günlerde yargı kararı çıkar ve öğrencilerimiz burslarını almaya devam eder" diye yanıt verdi.

Kılıçdaroğlu, Kadir Topbaş için hiçbir zaman "istifa etsin" demediğini belirterek, "Kadir Topbaş demokratik yollarla gidecek diyorum. Çankaya Belediyesi ile ilgili İçişleri Bakanlığı harekete geçti, itiraz etmedik. CHP genel merkezi ile ilgili Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Daha ne yapalım? Biz bunları yaptık. Bizim Çankaya için yaptığımızı AK Partililer de yapsa biz hepsine saygı duyarız. Çifte standart olmadığı sürece" dedi.

Başka bir öğrencinin, "CHP'nin statükocu yapısı hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna da Kılıçdaroğlu, "Yanlışlarımızı itiraf ediyoruz. Bu bağlamda İstanbul İl Başkanı ciddi çalışmalar yaptı. Oy alamadığımız "AKP'nin kalesi" olarak algılanan yerlere Cumhuriyet Halk Evleri'ni kurduk. Gönüllüler ders verdiler. Gelen bayanların yüzde 99'u türbanlı, başörtülü insanlar. Bunlara hakları anlatılıyor. Büyük kentte yaşamanın ne olduğu anlatılıyor. CHP'yi farklı bir dilden görme tanıma fırsatı buluyorlar.  CHP sosyal demokrat bir partidir. 5 yılda açlığı bitirecek dedik, bu sol söylemdir. Biz kentin çeperlerinde yaşayan insanlara hizmet götüreceğiz, bu sol söylemdir. Kararlıyız. Ama her partide olduğu gibi bizde de sorunlar var.. Özellikle seçim dönemlerinde. Bizim partimizin özelliği, biz söylemlerini rahatlıkla dile getiren biat kültürü olmayan bir partiyiz. Bizim dünyamız daha farklıdır. Sosyal demokrat bir kültürden geliyoruz. İnsanların inançlarına saygı duyuyoruz. Kuran kursu algılaması da farklı tanıtıldı. Yıllar boyu "CHP Kuran kurslarına karşıdır" diye propaganda yapıyorlardı. Biz yasadışı olanlara karşıyız. Diyanet İşleri bir yerde Kuran kursu açmak isterse ama yasadışı olmayacak" şeklinde cevap verdi.

Kılıçdaroğlu bir soru üzerine ise, "SSK'da kurallar yasayla belirlenir. Eğer kişinin yasal emeklilik yaşı 34' ise kişi 34'te emekli olur. Peki bizim 55 deme hakkımız var mı? Orada kişinin yaşam ve sigortalıllık süresi açık vermeyecek şekilde. Emeklilik yaşını kim indirmiş, parlamento. Kuralları yasalar belirler. Genel müdürlerin kural belirleme hakkı yoktur" diye konuştu.

İHA
Yayın Tarihi : 18 Şubat 2009 Çarşamba 21:11:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?