30
Nisan
2024
Salı
İSTANBUL

Öğrencilerin sorularını yanıtladı

ABD Başkanı Barack Obama, Türkiye'nin toprak bütünlüğüyle ilgili çok net ve açık olduklarını belirterek, "Türkiye bizim müttefikimiz ve NATO müttefiklerinin yaptığı şeyin bir parçası. Türkiye'nin parçalara bölünmesine olan herhangi bir şeye karşı oluruz, olmaya devam edeceğiz" dedi. Tophane-i Amire ziyareti sırasında üniversite öğrencileriyle bir araya gelerek sorularını yanıtlayan ABD Başkanı Obama, Ortadoğu'daki durum böyle sürdürülemeyeceğini söyledi ve "Ortadoğu'da barış mümkün fakat
bunun iki devletli bir çözümden kaynaklanacağını düşünüyorum. Amerika'nın veya Türkiye'nin rolü, insanlara ne yapmaları gerektiğini söylemek değil ama cesaretlendirmekle iyi bir dost olabiliriz. Barış sürecinin ilerlemesi, geçmişi değil, geleceği düşünme ruhuyla bence mümkün olacaktır. Müslüman dünyasında her şeyin İsraillilerin suçu olduğu düşüncesi ise dengesiz" diye konuştu. Soruları yanıtlamadan önce, "Ezandan önce programı bitirmeyi umut ediyorum" diyen Obama ayrıca El Kaide'nin sadece Amerika için
değil, bütün dünyaya büyük tehdit oluşturduğunu, ABD ve NATO müttefiklerinin El Kaide tehdidini yok etmek için gerekeni yapması gerektiğini de ifade etti. Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediğini de yineleyen Obama, "Türkiye NATO üyesi olabiliyorsa, askerlerini müttefiklerini korumak için ve desteklemek için gönderebiliyorsa, onların hayatlarını tehlikeye atabiliyorsa o zaman niye Avrupa'ya kayısı satamasın" ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Obama'nın İstanbul ziyareti kapsamında son durağı Tophane-i Amire oldu. Obama, yoğun güvenlik önlemleri kapsamında bir jiple Tophane-i Amire'ye geldi. Kısa ziyaretinin ardından konferans salonuna geçen Obama, kendisini bekleyen üniversite öğrencileriyle tokalaştı. Kısa konuşmasının ardından soruları yanıtlayacağını belirten ABD Başkanı Obama, "Sorularınızı yanıtlayacağım fakat ben de size soru sorabilirim" dedi.

"TÜRKİYE VE ABD'NİN DOSTLUĞU ÇOK ESKİYE DAYANIYOR"
Obama; Türkiye'ye, ABD ve Türkiye'nin ortaklığını yinelemek için geldiğini ifade ederek, "Türkiye'nin bölgede ve dünyada çok kritik önem taşıyan bir rol oynadığına inandığım için geldim. ABD ve Müslüman dünyasındaki halklar arasında karşılıklı saygıya dayanan bir ilişkiyi yeniden inşa etmek için geldim. Türkiye ve ABD'nin dostluğu çok eskiye dayanıyor. Eğitimde, araştırmada ve ticarette derin bağlarımız var. Amerika'da Türk kökenli insanların sayesinde ülkemizin daha başarılı kılınmasından dolayı gurur
duyuyoruz" dedi. Geçmiş yıllarda yaşanan zorlukların bilincinde olduğunu belirten Obama, bazı politika konularında spesifik farklılıklar oluştuğunu ve zaman zaman ortak değerlerin unutulduğunu söyledi. ABD Başkanı Obama, "Dostluğumuza hizmet edecek ortak umutlarımızın olduğunu unutmamamız gerekiyor. TBMM'yi ziyaret ettim. Çok olumlu görüşmelerim oldu Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan'la. İnsanlarla doğrudan konuşmaktan çok keyif alıyorum, özellikle gençlerle konuşmaktan keyif alıyorum. Açık, dürüst,
canlı ve karşılıklı saygı kökenli bir diyaloğumuzun olabileceğine inanıyorum. Kişisel olarak Amerikan temaslarının yeni dönemine bağlılığımı ifade etmek istiyorum. Birbirimizi dikkatlice dinlemememiz, bakışlarımıza saygı duymamız gerekiyor, fikir birliği olmadığı zamanlarda bile" diye konuştu.
Dünya genelinde Amerika hakkında kalıplaşmış düşünceler olduğunu belirten ABD Başkanı Obama, bunların bir çoğunun doğrudan diyalogdan değil, televizyon ve filmlerden, yanlış bilgilerden kaynaklandığını söyledi. Obama, ülkesi hakkındaki görüşlerin yer yer farklılıklar gösterdiğini ifade ederek, "ABD'nin bazen bencilleştiği ve kabalaştığı, bizim ötemizdeki dünyaya önem vermediğimiz gibi bir algılayış olabilir. Dünyadaki her ülke gibi Amerika da hata yapmıştır ve mükemmel değildir. Ama büyük fedakarlıklarla
çabalar sarf ettik. Daha yüce bir iyiliğe ulaşmak için çaba sarf ettik. İlişkilerimizde ortak zemin bulmalıyız. Farklı kökenlerden, ırklardan ve dinlerden ortak idealar etrafında birleşen bir milletiz. Böyle bir gerçek olmazsa, Barack Hüseyin Obama olan biri başkan seçilemezdi. Tanımlamanızı istediğim konu bu. Niyetimiz Türkiye'deki insanlar ve Müslüman dünyasındaki insanlarla bir ortaklık kurmaktan geçiyor. Ekonomik krizin etkilediği ülkeler var. 1 trilyon dolardan daha fazla bir katkıda bulunarak IMF'ye
gıda güvenliğine büyük yatırımlar yaparak bu konuyu ele aldık" açıklamasında bulundu.

"EZANDAN ÖNCE PROGRAMI BİTİRMEYİ UMUT EDİYORUM"
ABD Başkanı Obama, bütün ülkelerin içinde yoksulluk yaşandığına dikkat çekti. Gençlerin ihtiyacı olan eğitimi alabilmeleri için yeterince fırsatlar sunulmadığının altını çizen Obama, şunları söyledi:
"Bu, dünyanın her yerindeki bir gerçektir. Biz insanlar hayallerini nasıl gerçekleştirebilirler, bunun için çalışıyoruz. Daha müreffeh bir dünya için nasıl çalışabiliriz bunlara değinmemiz gerekiyor. Daha fazla çocuğa eğitim verebilmek için neler yapabiliriz. Yeni nesil; hem dramatik hem zor olan değişikliklerin gerçekleştiği bir dünyada yaşıyor. Bilgi ve icraatlara karşı emsali olmayan bir gelişimiz var. Ciddi zorluklar var karşınızda. Değişmekte olan bir küresel ekonomi, iklim değişikliği, yeni
silahların olduğu bir dünyadasınız. Amerika'da yeni bir sorumluluk var. Ne zaman yurt dışına çıksam, bu konuya değiniyorum. Başkan sıfatıyla genç Amerikalıları dünyanın çeşitli yerlerindeki yaşıtlarıyla bir araya getirmenin yollarını arıyorum. Yeni diller ve yeni eğitimler alabilmeleri için yollar arıyorum. Bu her zaman Amerika'nın dünyayla temasa geçmesinde önemli olmuştur. Babamın Havai'ye gelip annemle tanışmasının altında da bu vardır. Çok basit değişim programları aramızdaki duvarları yıkabilir. ABD'de
yeni bir sorumluluk ruhu var. Dünya sizin yarattığınız dünya olacaktır. Yeni köprüler inşa edebilirsiniz, yeni duvarlar inşa etmek yerine. Ortak paylaşılan bir refah oluşturabilirsiniz."
Konuşmasının ardından soruları yanıtlayacağını belirten ABD Başkanı Obama, "Ezandan önce programı bitirmeyi umut ediyorum. Yaklaşık yarım saatimiz var" dedi. Bilgi Üniversitesi'nden Güler Çalışkan isimli öğrencinin '"Amerika; Kyoto Protokolünü ne zaman imzalayacak" sorusu üzerine Obama, "Bilim bize diyor ki, dünya ısınıyor. Bunun karbon gazlarından kaynaklandığını biliyoruz. Biz, çok yakın gelecekte bunun önüne geçmek için adım atmazsak, 3-4-5 derece gibi, okyanusların yükseleceği, İstanbul'un
güzelliğine ne olur düşünemeyiz. Değişen hava durumları çok aşırı sonuçlar gösterebilir. İnsan medeniyetine çok büyük bir darbe bulabilir. Bizim bunu ele almamız gerekiyor. Kyoto Protokolü konulduğu zaman Amerika ve Çin imzalamamaya karar verdi ama ben bunun hatalı olduğunu düşünüyorum. Çünkü Amerika en büyük karbon üreticisi oldu. Şu anda Çin nüfusunun artması nedeniyle bu sıfata çok yaklaştı. Yakın gelecekte bir uluslar arası anlaşmayı bir araya getirmemiz gerekiyor. Şu anda Amerika'nın imzalaması
çok anlamlı değil çünkü bitmek üzere. Bunun yerine Kopenhag anlaşması için hazırlanıyoruz" dedi.

"SAF DEĞİLİM, BÜTÜN BUNLAR ZOR TABİ"
Obama, Amerika'da uluslararası çalışabilecekleri bir gündem hazırlamak istediklerini söyledi. Enerji verimliliği anlamında daha başarılı olunması gerektiğini belirten Obama, kullanılan enerji miktarını azaltmanın kritik bir çözüm olacağını söyledi. Obama, "Yalan söylemek istemiyorum. Sanırım bütün ülkelerde bu işin politikası çok zor olacaktır" diye konuştu.
ABD Başkanı Obama, 'Yurtta sulh, cihanda sulh ifadesini Anıtkabir'de kullandıktan sonra ne gibi hareketlerde bulunacaksınız, ne gibi eylemlerde bulunacaksınız. Türk gençleri olarak biz bu amacınızda size nasıl yardımcı olabiliriz?' sorusu üzerine şunları söyledi:
"Bazıları çok idealist olduğumu söylerler, bazıları böyle olmadığını düşünür. İranlılara niye el uzatıyorsunuz. Amerika ile İran hiçbir zaman fikir birliğine varamayacaktır diyorlar. Ben saf değilim, bütün bunlar zor tabi. Kolay olsaydı başkası bunu başarırdı zaten. Çaba sarf etmezsek, yüksekleri hedeflemezsek o zaman hiç ilerleme kaydetmeyeceğiz. Kaydedebileceğimiz çok fazla ilerleme olduğuna inanıyorum. Başlamamız gereken en önemli nokta diyalogdur. Farklı kültürlerden gelen insanlarla tanışma
fırsatınız olduğu zaman, farklı bir dil konuşsanız bile, farklı bir dini inancınız olsa bile ümitleriniz var, kariyer hedefiniz var, temennileriniz var. Bütün bunlar, dünyanın her tarafında paylaşılan değerler. Bu, başlangıç için çok önemli bir nokta. Gençlerin burada çok yararlı olabileceğine inanıyorum. İnsanlar yaşlanınca, yaşlılar alışkanlıklarından vazgeçmek istemiyorlar. Gençler eski şüphelerden arınabilirler, bu önemli. Sadece birbirimizi anlamak önemli değil, çalışmak da gerekiyor.
İlişkilerde en önemli nokta diyalog."
Nükleer silahlar konusuna değinen Obama, "Hava kirliliğini biz üretiyorsak, bizim adım atmamız gerekiyor. İran'a nükleer silah geliştirmeyin, bölgede siz bunu yaparsanız herkes isteyecek, tehlikeli olacak dersek biz aynı zamanda kendi nükleer silahlarımızı azaltacağız diyebilmeliyiz. Bu iddialarımızda en azından ahlaki bir adım atmış oluruz. Ülkelere çok samimi olarak onların da halklarının iyi olmasına önem veriyoruz diyorsak, destek programlarımızın da anlamlı olmasına dikkat etmeliyiz. Ana fikir
temeli oluşturmak, zamanla küçük çabalar sarf ederseniz, bunlar toplanıp büyük çabalar haline dönüşüyor. Bizim daha fazla barış ve refah için yaklaşımımız bu olmalı dünya çapında" dedi.

"TÜRKİYE NATO ÜYESİ OLABİLİYORSA, NİYE AVRUPA'YA KAYISI SATAMASIN"
ABD Başkanı Barack Obama, Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki destek veren açıklamaları, bu açıklamalarına karşılık Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy'nin ifadelerinin hatırlatılması üzerine, Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediğini yineledi. Ülkesinin, AB üyesi olmadığını belirten Obama, "Dolayısıyla bu bizim kararımız da değildir ama bu da benim fikir sahibi olmamı önlemiyor. Avrupalılar da Amerika politikaları konusunda uzun zamandır fikir sahibiler, bunu göstermekte hiçbir zaman kaçınmadılar. Ben de
bunun karşılığını göstermekte yanlışlık olduğunu düşünmüyorum. Dostlar böyle yapar. Ben Türkiye'nin AB'ye katılmasının doğru bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. Türkiye NATO üyesi olabiliyorsa, askerlerini müttefiklerini korumak için ve desteklemek için gönderebiliyorsa, onların hayatlarını tehlikeye atabiliyorsa o zaman niye Avrupa'ya kayısı satamasın. Seyahat ve dolaşım özgürlüğü neden olmasın. Bunun doğru bir şey olduğunu düşünüyorum. Avrupa'nın çeşitli olduğunu gösteren güçlü bir işaret olacağına
inanıyorum. Bu bir güç kaynağıdır. Sarkozy iyi bir dostum. Dostlar bazen fikir ayrılıklarına düşebilir. Ümit ediyorum ki, zamanla bu sonuçta gerçekleşecektir. Sarkozy muhalefetinin Ermeni konusuyla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Kendisinin, Türkiye'nin entegre olması konusunda güvensizlik yaşadığını düşünüyorum" dedi.
Obama, "Kuzey Irak'ta bir Kürt devletine izin verir misiniz?" sorusu üzerine, "Türkiye'nin toprak bütünlüğüyle ilgili biz çok net ve açığız. Türkiye bizim müttefikimiz ve NATO müttefiklerinin yaptığı şeyin bir parçası. Türkiye'nin parçalara bölünmesine olan herhangi bir şeye karşı oluruz, olmaya devam edeceğiz. Türkiye'deki Kürt azınlığının bu toplumda özgür bırakılmasına, eşit fırsatlara erişebilmelerine, fırsatlar konusunda eşit olacaklarına; Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakanın da bu konuya bağlı
olduğunu düşünüyorum. Azınlıkların Toplum bütününün bir parçası olmalarının sağlanması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
ABD'nin bir önceki başkanı Bush ile arasındaki fark sorulması üzerine Obama şunları söyledi:
"Ben farklı bir sima da olsam Sayın Bush'tan, politikalar aynı olacak. Dolayısıyla çok fark beklenmiyor. Bunun zamanla sınanacağını düşünüyorum. Devlet mekanizmasını ilerletmek yavaş bir süreçtir. Büyük tankerler gibidirler. Küçük manevrası kolay araçlar değiller, yavaş yavaş hareket ederler, zamanla çok farklı bir yerde buluyorsunuz kendinizi. Irak'taki savaşa karşı çıktım. Kötü bir fikir olduğunu düşünüyordum. Şu anda orada olduğumuz için, oradan askerlerimizi çektikçe bunu dikkatlice yapmamızı,
şiddete dönüşebilecek bir çöküntü görmememiz için dikkatli davranmamız gerektiğini düşünüyorum. Bazıları niye hemen çekmiyorsun diyebilir ama başlangıçta karşı çıktığım için, bu sorumsuz davranmamıza izin var demek değil. İklim değişikliğine George Bush'tan çok fazla önem veriyorum. Bu; seçildiğim gün ışıkların hepsi kapanacak, kimse araba kullanmayacak anlamına gelmiyor. Bu da, politikaları zamanla harekete geçirmeye başlayabilirim demektir. Bazı alanlarda Amerika'daki arkadaşlarımızın, muhalif
arkadaşlarımızın bazılarıyla fikir birliğinde olduğumuzu söyleyebilirim."

"AMERİKA'NIN TÜRKİYE İLE OLAN DOSTLUĞU, AB ÜYELİĞİNE BAĞLI DEĞİL"
ABD Başkanı Obama, El Kaide'nin sadece Amerika için değil, bütün dünyaya büyük tehdit oluşturduğunu söyledi. Masum insanları siyasi amaçla havaya uçurmayı kabul edemediğini belirten Obama, bunun doğru bir yöntem olmadığını söyledi. Obama, ABD ve NATO müttefiklerinin El Kaide tehdidini yok etmek için gerekeni yapması gerektiğine inandığını belirterek, "Bunu sadece askeri yöntemlerle yapmayı değil, Pakistan'da, Afganistan'da insanlara eğitim fırsatı sunabilmek asönemli, Politikalarım farklı olabilir ama bu
çabayı devam ettirmek, bombaların patlaması veya uçakların binaya çarpması ve masum insanların hayatlarını almanın önlenmesine yönelik çabalarımız sürecektir. Ben bunun için özür dilemeyeceğim. 4 yıl sonra 8 yıl sonra ardınıza baktığınız zaman yaptığı şeyler farklı değil dersiniz belki ama bütün bu konularda ilerleme kaydetmiş olurum" şeklinde konuştu.
Obama bir soru üzerine, Amerika'nın Türkiye ile olan dostluğunun, AB üyeliğine bağlı bir şey olmadığını söyledi. Türkiye AB üyesi olmasa bile Amerika ile ikili ilişkilerinin güçlenmeye devam edeceğini belirten Obama, "Çok önemli bir ölçüde ticareti artırabiliriz ama Türk Amerikan ilişkilerinde geleneksel anlamda odak noktası daima askeri olmuştur. Buradaki gelişmelerin çok önemli olacağına düşünüyorum. Öyle düşünüyorum benim seçilmem, insanlara Amerika'nın halen fırsatlar ülkesi olduğunu hissettiriyor.
Bir etnik azınlıktan geliyorum. İsmim çok farklı ABD için. Mükemmel olmasak da, toplumumuzun ırk ayırımcılığı azaltılmıştır, eğitim fırsatları herkes için hala vardır. Yurt dışında yaşamış olan bir insan olarak ailesinde Müslümanlar olan bir insan olarak, benim dünyanın çeşitli yerlerinde köprü inşa etmekte yardımcı olacağımı düşündüklerine inanıyorum" dedi.
Obama, Amerikan halkının umut dolu ve çok iyimser bir millet olduğunu söyledi. "Aklımıza koyduğumuz her şeyin imkanı olduğunu düşünen bir halkız. Dünya da bunu takdir ediyor sanırım" diyen Obama, medeniyetlerin tarihine bakıldığında, Amerika'nın hala çok yeni olduğunu söyledi. Obama, "Yeterince gerçekçi değiliz, dünyanın nasıl çalıştığına dair. Tarihe bakmadan dünyayı yeniden yaratabileceğimizi düşündüğümüzü düşünüyorlar. Değişimlerin, hayatlarımızı iyileştirebilecek şeylerin bir gecede
gerçekleşebileceğini düşünen bir millet olduğumuz düşünülüyor. Bazen bizim de sabra ihtiyacımız oluyor. Eski iddialarla kalmak zorunda değiliz. Avrupa'yı gezdiğimiz zaman ülkeler arasında bazı tartışmalar var, 100 yıllık, bin yıllık tartışmalar. Çok çok uzun bir zaman önce olan şeylerden dolayı insanlar hala kızgın, ülkeler hala kırgın birbirlerine. Amerika'nın sunacağı şey; ileriye bakmak" açıklamasında bulundu.

"HER SORUNUN İKİ YÖNÜ VARDIR"
Son olarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki tutumuyla ilgili soruyu yanıtlayan Obama, bu konuda çok fazla yorum yapamayacağını belirtti. Obama, "Başbakanınıza çok büyük saygı duyuyorum. İyi bir insan olduğunu ve barışın ilerlemesini çok isteyen, bunun için çaba sarf eden biri olduğunu düşünüyorum. Taraflar arasında, komşular arasındaki konularda çaba sarf etmekte de büyük gurur duyduğunu da söyleyebilirim. Türkiye, komşularıyla ilgili özel bir konuma sahip. Özel bir katkısı olabilir bu
anlamda. Davos'ta değilim, Sayın Başbakan'ın tepkisini ele almam uygun olmaz. İnanıyorum ki Ortadoğu'da barış mümkün, bunun iki devletli bir çözümden kaynaklanacağını düşünüyorum. Filistin ve Yahudi devleti. Bunu başarmak için her iki tarafın da uzlaşı yapması gerektiğini düşünüyorum. Şu anda siyasi irade ve cesaret gerekiyor. Amerika'nın veya Türkiye'nin rolü, insanlara ne yapmaları gerektiğini söylemek değil ama cesaretlendirmekle iyi bir dost olabiliriz. İnanmak zorundayız. Filistinlilerin anneleri ve
İsraillilerin anneleri ocukları için aynı şeyi ümit ediyorlardır. Onların şiddete maruz kalmalarını istemiyorlar. Çocuklarının bindiği otobüsün patlayacağına dair kaygı duymamalılar. Kimliklerinden dolayı aşağılanmalarını istemiyorlar. Ortadoğu'da bir müddet sadece annelere görev versek, bazı şeylerin çözüleceğine inanıyorum" dedi.
Obama, barış sürecinin ilerlemesinin, geçmişi değil, geleceği düşünme ruhuyla mümkün olacağını söyledi. Sıkıntılı durumun sürdürülebilecek bir durum olmadığının da altını çizen ABD Başkanı Obama, "Nüfuslar arttıkça İsrail'e karşı, bu İsrail'in daha az güvenli bir yer olması anlamına geliyor. Filistinliler için de aynı şekilde. Artan nüfusla birlikte insanların yaşam kaliteleri için gerekli çözümü üretemiyor. Bu yolun gidilmemesi gereken bir yol olduğunu düşünüyorum. Yeni bir yöne gidilmesi gerekiyor.
Geçmişte çok fazla güvensizlik, öfke ve nefret olmuştur. Bu nefretin giderilmesi yönünde çok fazla adım atıldı. Çaba göstermeyi istiyorsanız her şey mümkün. Gençlerin yeni fırsatlara açık olması gerekiyor. Müslüman dünyasında her şeyin İsraillilerin suçu olduğu düşüncesi dengesiz. Her sorunun iki yönü vardır. Bu, hata yapan tarafın kınanmaması anlamına da gelmiyor. Yahudi arkadaşlarıma da aynı şeyi söylüyorum. Filistinlilerin bakış açısını görmeniz gerekiyor. Başkasının yerinde durmayı bilmek, onların
açısından bakmayı öğrenmek; barış böyle temin ediliyor" diye konuştu.
Obama konuşmasının ardından öğrencilerle tek tek tokalaşarak Tophane-i Amire'den ayrıldı.

iha
Yayın Tarihi : 7 Nisan 2009 Salı 16:24:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?