30
Nisan
2024
Salı
İSTANBUL

Saray'da 'karga' kabusu

Topkapı Sarayı’nda karga kabusu yaşanıyor. Saray, Patrona Halil isyanından beri böyle kalkışma görmedi.

Gremlinler gibiler: Yüzlerce yıllık oymalar pisletiliyor, mermerler kırılıyor, bahçeler talan ediliyor, havalandırmaların silikonları, camların macunları, tesisatın kabloları sökülüyor. Müze yönetimi çaresiz. Kargalarla mücadele için güvenlik görevlilerine sapan verildi, kâr etmedi. Şimdi saraya eskiden olduğu gibi, yırtıcı doğanlar getirilmesi düşünülüyor.

Topkapı Sarayı Müzesi’nin yönetiminin başı kargalarla dertte. Sayıları artarak 300-400’ü bulan kargalar sarayın müdürü İlber Ortaylı’nın şu sıralar en büyük derdi. Prof. Ortaylı’ya göre çare, sarayda eskiden olduğu gibi yırtıcı doğan beslemek: “Osmanlı zamanında doğancılar varmış. Saraya getirtecek doğan arıyorum. Bakalım o zaman ne yapacaklar bu haşarılar?”

Topkapı’nın 22 yıllık güvenlik amiri Mehmet Aydın, hocayla aynı fikirde değil: “Hoca saraya doğan alacağım diyor ama bunları doğan da durdurmaz. Birkaç yıl öncesine kadar atmacalar vardı, onları da bitirdi bu yamyamlar.”
Kabuğu kırılsın diye yüksekten attıkları cevizler sarayın mermerlerine bile zarar veriyor. Sarayda çalışıp da kargalarla macerası olmayan kimse yok. Herkes onlara sinir oluyor. Korkutup sindiremedikleri tek kişi güvenlik görevlisi Coşkun Bey. Coşkun Bey kargaların kırdığı cevizleri tuttuğu gibi hemen ağzına atıyor. Deliriyorlar bu harekete ama bir şey de yapamıyorlar. Çünkü sapanı var. Kargalar sapandan fırlayan taşların ne kadar acıttığını çok iyi biliyor.

CÜMLE SARAY SAKİNİ İLLALLAH DEDİ

Sadece insanlar mı? Hayvanat ya da nebatat, Topkapı Sarayı’nda ömür süren ne kadar canlı varsa kargalardan illallah dedi. Bir kere birbirlerini kolluyorlar. Birinin başına en ufak bir şey gelse, hepsi bir araya gelip arkadaşlarını savunuyorlar. Bir martı hasta mı, hepsi birden çullanıp canına ot tıkıyorlar. Biri bir kediye ya da köpeğe kuru mama mı verdi? Önce arkadan kuyruğunu çekiyorlar, hayvan can havliyle dönünce de önündeki yemleri kapıyorlar. Fakat asıl savaş papağanlarla. Topkapı Sarayı’nın bahçesinde bir papağan kolonisi yaşıyor. Kargalar bu Hintli akrabalarının kanlarından içseler doymayacaklar. Yemlerini çalıyor, yuvalarını dağıtıyor, yumurtalarını kırıp yavrularını öldürüyorlar.

KIRDIKLARI CEVİZ BİNİ AŞTI

Dikkat başınıza ceviz düşebilir
Sarayın bahçesinde ceviz ağacı bol. Fakat kabuğunu kırmak için cevizle mümkün olduğu kadar yükselip sonra yüksekten sert zemine bırakmaları lazım. Bu da mermerlere zarar veriyor. III. Osman taşlarını görmelisiniz. Ceviz kırmaktan yemyeşil!

Kola içmeleri bir alem
Ne kadar çöp varsa didik didik. Çöpleri karıştırdıkları yetmiyormuş gibi, her metrekareye bir çöp düşecek şekilde bütün saraya yayıyorlar. Kargaları çöpten kola içerken görenler var. Bir alem: Önce kola kutusunun deliğine gagasını sokuyor, sonra kutuyu havaya kaldırıp, dibinde kalanı kafaya dikiyor.

Lale devrinin sonu
Sarayda bahçelere çiçek ekmek mümkün değil. Sabah ekilen laleler, akşamında soğanından sökülmüş oluyor. ‘Bu çiçeklerin hepsi bu akşam sökülmüş olacak’ diye görev verseniz, mümkün değil yetişmez. Sanki inadına yapıyorlar. Ertesi sabah aynı terane tekrar başlıyor.

Silikon, çivi, kablo bana mısın demiyor
Pencerelerin etrafındaki macunlar, havalandırma fanuslarının silikonları, kablolar, hatta çivi ve vidalar sökülüyor. Kargalar öyle janjan delisi ki, onlar için bu parlak çivi ve vidalar sarayın bütün hazinelerinden daha kıymetli.

Savaş Özbey - Hürriyet
Yayın Tarihi : 22 Haziran 2009 Pazartesi 16:10:57


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?