Şark’ın bülbülüne CRR'de anma

Dünyada barışın sembollerinden biri olarak gösterilen Nazareth Orkestrası ve Lubna Salame, Mısır’ın dördüncü piramidi’ Ümmü Gülsüm’ün anısına CRR Konser Salonu’nda bu akşam konser verecek

Ömer Şerif’in “Doğu’da onsuz yaşanan bir gün şenliksiz, karanlık geçiyor” dediği Ümmü Gülsüm, CRR’de bu akşam gerçekleşecek bir konserle anılacak.

Filistin’deki Nasıra ve Celile bölgelerinin başarılı müzisyenlerinden oluşan Nazareth Orkestrası, Şark Bülbülü’nün şarkılarını bugüne taşıyacak. Orkestra, Arap klasik müziğine ve Filistin halk müziğine odaklanan, Hıristiyan, Müslüman, Yahudi müzisyenlerden oluşan bir topluluk. Konserlerde Ümmü Gülsüm’ün şarkılarını geleneksel akustik enstrümanlarla, orijinaline sadık kalarak çalıyorlar. Grubun solisti Lubna Salame ise, Radiohead’in solisti Thom Yorke’tan Ömer Faruk Tekbilek’e kadar birçok uluslararası isimle çalışmış, Arap müziğinin en iyi genç yorumcularından.

Üç farklı din bir arada
Konser öncesinde orkestranın kurucusu ve sanat yönetmeni Eli Grunfeld’e sorularımızı yönelttik.
Orkestrayı kurarken amaçlarının geleneksel Arap müziğine uluslararası bir kimlik kazandırarak, onu dünyanın her yerine götürebilmek olduğunu söyleyen Grunfeld, bu orkestrayla üç farklı din ve kültürün müzisyenlerini buluşturduklarını ifade ediyor. Tel Aviv ve Nasıra’da her yıl gerçekleştirilen Barış Festivali’nin kurucuları olduklarına dikkat çeken Grunfeld, çok kültürlü bir orkestranın Filistin barış sürecine katkısı hakkında ise şunları söylüyor:
“Başlangıçta böyle bir fikirle yola çıkmadığımız halde, yurtdışı konserlerinde farklı din ve kültürlerden, birbirleriyle iyi anlaşan müzisyenler olarak karşılandık. Yabancı basında barışın sembolü olarak algılandık. Şimdi sadece Barış Festivali’nde değil, düet festivalimizde de Müslüman ve Yahudi şarkıcılar beraber sahne alıyor. Şarkılar ve müzik hepimize ‘beraber şarkı söyleyebiliyorsak, beraber yaşamayı da başarabiliriz’ mesajını veriyor.”

Sürprizler de var
Grunfeld, Ümmü Gülsüm’ün böyle bir mesaj verilirken hepimizin gönlüne değebilecek gerçek bir efsane olduğunu vurguluyor. Bu akşamki konserde öncelikle Ümmü Gülsüm’ü şiiriyle ve duygu yoğunluğuyla en iyi temsil eden şarkısı “Inta Omri / Sen Benim Hayatımsın”ı söyleyeceklerini belirtiyor. “Alf Leila u Leila / Bin Gece”, “El Atlal / Hayatımın Yıkıntıları” gibi eserler de konserde seslendirilecek parçalardan. Konserin diğer sürprizlerini açıklamak istemeyen Grunfeld, bu gece Arap klasik müziğinin en güzel şarkılarını seslendireceklerini söylemekle yetiniyor.