7
Mayıs
2024
Salı
İSTANBUL

Şenliklerle Başkent oldu

İstanbul dün gece bayram yeri gibiydi. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri, dün gece Haliç'te düzenlenen görkemli havai fişek gösterisi ve İstanbul'un yedi ayrı meydanındaki açıkhava konserleriyle başladı Taksim ateş gösterisi ve Tarkan'la coştu. Kadıköy'de balon gösterisi ve Mor ve Ötesi, Sultanahmet'te Mehter Takımı ve Mercan Dede vardı. Kıraç Pendik'i, Zara da Bağcılar'ı, Nil Karaibrahimgil Beylikdüzü'nü salladı

Haliç Kongre Merkezi’ndeki ana açılış töreni ve gösterisi yoğun güvenlik önlemleri ve büyük kalabalığa rağmen kültür endüstrisinin önde gelen tüm simalarının, pek çok sanatçının, tanınmış profesörün ve AKP İstanbul sisayi çevrelerinin katıldığı kalabalık bir törenle başladı. Davetliler Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan’ Erdoğan’ın yarım saat kadar geç gelmesi nedeniyle epeyce içeride beklediler.
İlk konuşmayı İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Yürütme Kurulu Başkanı Şekip Avdagiç yaptı. Ardından İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuştular.

Başbakan Erdoğan’ın İstanbul’un imparatorlarına, padişahlarına, Türkiye’nin kurucusu Atatürk’e teşekkür ederek başladığı, kentin yetiştirdiği ünlü mimarları, sanatçıları, yazarları saydığı konuşmasında sık sık şairlerden söz etmesi, Nazım Hikmet’in, Orhan Veli’nin, Cemal Süreya’nın, Berberyan’ın, Sezai Karakoç’un adlarını anması, Fuzuli’den ve Necip Fazıl’dan şiirler okuması dikkat çekti.

Hemen konuşmaların ardından önce orkestra yerini aldı, sonra koro ve yavaşça sahneye gelen Cüneyt Türel, Orhan Veli’nin ‘İstanbul’u Dinliyorum’ şiiriyle gösteriyi başlattı.

Onun bitirdiği yerden İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ve Devlet Opera Korosu, Borodin’in bir eserini seslendirmeye başladılar. Onların tamamladığı anda zaten sahnede yerini almış olan MFÖ ‘Bu Sabah Yağmur Var İstanbul’da’yı söylemeye başladı.

Bunların her birinden bir diğerine geçişler o kadar iyiydi ki ‘İstanbul Büyüsü’ adlı adlı bu gösterinin arkasında ancak Yekta Kara gibi bir reji büyücüsü olabilirdi. 30’a yakın parça için 300’den fazla sanatçının yer aldığı gösteride hemen hiçbir şey aksamadı.

Bu etkileyici gösteri, senfoni orkestrasını daracık bir alana sıkıştırmayı, sahnenin iki yayındaki kulelere koroyu yerleştirmeyi ve özellikle de arkadaki büyük ekranda İstanbul’un şiirsel manzaralarını, gündelik hallerini, kaosunu ve varoşunu, söylenen şarkılara uygun biçimde yansıtabildiği için başarılıydı.

Sertab Erener ‘Beyoğlu’nda Gezerken’i söyledi, Zuhay Olcay İlhan Şeşen’den bir şarkı söyledi ama en çok alkışı ‘Kalamış’ şarkısını söyleyen Bekir Ünlü Ataer, bir de Kürtçe ‘Ahmedo’ uzun havasını okuyan müthiş Aynur aldılar.

Sahnede çıplak ayaklı modern dansçılar da vardı, tennureli semazenler de. Necip Fazıl şiirleri de okundu, tangolar da...

Yani İstanbul’a dair ne varsa gösterinin içinde yerini bulmuştu. Mozart’ın ‘Türk Marşı’ ve Beethoven’in ‘Neşeye Övgüsü’yle bu çok kimlikli gösteri sona erdi. Ve ardından herkes merakla beklenen o büyük havai fişek ve ışık şovuna kavuşmak için Haliç kıyısına indi.

Cem Erciyes - Radikal
Yayın Tarihi : 17 Ocak 2010 Pazar 20:59:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?