30
Nisan
2024
Salı
İSTANBUL

Sosyal patlama kapıda!

Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, Türkiye'de en düşük gelirli grup ile en yüksek gelirli grup arasında yaklaşık 7,3 kat fark bulunduğuna dikkat çekerek, "Sosyal patlama kapıda" dedi.

Hanefi Bostan, Türkiye Kamu-Sen olarak "Gelir Dağılımının İyileştirilmesi Sorunu ve Politikalar" adıyla bir araştırma yaptıklarını belirtti.

Araştırma sonuçlarını paylaşan Bostan, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında gelir dağılımının en bozuk olduğu ikinci ülke, yoksulluk oranının da ise en yüksek üçüncü ülke konumunda bulunduğunun ortaya konduğunu kaydetti. Bostan, "Yaptığımız araştırmada en yüksek gelirli grup ile en düşük gelirli grup arasındaki fark ve gelirin paylaşımındaki adalete göre 0 ile 1 arasında değişen değerler alan Gini katsayısı kullanıldı.

Buna göre eğer bir ülkede gelir tam olarak adil bir şekilde paylaşılıyorsa Gini katsayısı "0"; bir ülkedeki gelirin tamamını yalnızca bir kişi alıyorsa Gini katsayısı "1" rakamını alıyor. Bu rakamın büyüklüğü o ülkedeki gelir dağılımındaki adaletsizliği de ortaya koyuyor. Buna göre Gini katsayısı Danimarka'da 0,22, İsveç'te 0,24, Çek Cumhuriyeti ve Finlandiya'da 0,26, Macaristan'da 0,29, İspanya'da 0,30 olarak ölçüldü. OECD ülkeleri arasında en
yüksek Gini katsayısı ise 0,38 ile Türkiye ve 0,46 ile Meksika'da.

Buna göre OECD'ye üye ülkeler içinde gelir dağılımı en bozuk olan ülkelerin başında Türkiye ve Meksika geliyor" dedi.

Türkiye'de halen en düşük gelire sahip 14 milyon ferdin, toplam gelirin yalnızca yüzde 6,1'ini aldığını kaydeden Bostan, buna karşılık en yüksek gelirli 14 milyon ferdin ise toplam gelirin yüzde 44,4'ünü aldıklarına dikkat çekti. Hanefi Bostan, ülkemizde en düşük gelirli grup ile en yüksek gelirli grup arasında yaklaşık 7,3 kat fark bulunduğunu belirterek, "Uluslar arası bilim çevrelerine göre bu fark 8 kat olduğunda ülkede sosyal patlamalar yaşanıyor. Buna göre Türkiye, 7,3 kat farkla son derece kritik bir eşikte bulunuyor" şeklinde konuştu.

Hanefi Bostan, araştırmada ülkelerdeki yoksulluk oranlarının oldukça dikkat çekici olduğunu söyledi. Buna göre yoksulluk oranları bakımından da Türkiye'nin OECD içinde en yüksek oranlardan birine sahip olduğunun gözlendiğini anlatan Bostan, "Buna göre Danimarka'da nüfusun yalnızca yüzde 2.1'i, Norveç'te yüzde 2.9'u, İsveç'te yüzde 3.2'si, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 5.6'sı, Almanya'da yüzde 10.4'ü Yeni Zelanda'da yüzde 13.6'sı yoksulluk sınırının altında kalırken bu rakam Türkiye'de yüzde 17.11, ABD'de yüzde 18.4, ve Meksika'da da yüzde 21.3 olarak tespit edildi. Türkiye, OECD içinde yoksulluğun en yüksek olduğu üçüncü ülke konumunda. Açıklanan son enflasyon rakamlarına göre, Kasım ayında enflasyonun yüzde 1.29 olarak tespit edilmesi ve zorunlu tüketim harcamalarında yaşanan fiyat artışları, yoksulluk oranlarını biraz daha artırdı" açıklamasında bulundu.

Bu durumun hükümetin Türkiye'de gelir dağılımı konusuna daha fazla önem vermesi ve konunun farklı boyutlarını dikkate alması gereğini ortaya koyduğunu anlatan Bostan, "Toplumda ortaya çıkan ve kimi zaman çatışmaya dönüşen, birçoğunda da çatışmaya dönüşme potansiyeli taşıyan sorunların çözümü için atılacak ilk adım, uygulanan ekonomi politikalarındaki tercihlerin dar ve sabit gelirlilerin öncelikli talepleri doğrultusunda değiştirilerek, gelir dağılımı yapısının, daha fazla geç kalınmadan düzeltilmelidir"
 

iha
Yayın Tarihi : 7 Aralık 2009 Pazartesi 12:40:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?