İntihar eden Kıdemli Kurmay Albay Berk Erden için düzenlenen cenaze törenine katılan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, önemli açıklamalarda bulundu. İntihar eden Yiğit hakkında ortaya atılan iddiaları ahlak dışı bulduğunu ifade eden Oramiral Yiğit, adının geçtiği amirallere suikast iddianamesi ile ilgili olarak da, "Esas bana suikast olacak olan şey, böyle bir operasyonun masum subaylarımın üzerine yıkılmasıdır" dedi.

İzmir'de lojmanında kendi tabancası ile kafasına ateş ederek intihar eden Kıdemli Kurmay Albay Berk Erden, son yolculuğuna uğurlanıyor. Levent Camii'nde düzenlenen cenaze törenine Berk Erden'in eşi Özgül Erden, oğlu Can, babası Nedim Erden katıldı. Anne Nurten Erden'in rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı törende Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, Donanma Komutanı Oramiral Murat Bilgel, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç ve çok sayıda askeri personel de hazır bulundu.

Cenaze namazı öncesinde Erden Ailesi, tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Adı çeşitli iddialara karışan Özgül Erden, eşinin tabutuna sarılarak gözyaşı döktü. Erden'in, "Yaktılar bizi, yavrumu babasız bıraktılar" sözleri dikkat çekti.

Cenaze töreninde hazır bulunan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, ortaya atılan iddialara açıklık getirmek istediğini belirterek, basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu. Oramiral Yiğit, "Bu konuda yargı yapmadan önce masumiyeti dikkate alarak, bu güzide subaylarımızı suçlamadan, onlara ahlak dışı ithamlar yöneltmeden önce herkes aynı soruyu kendisine sorsun. 'Bu bana yapılsa ne yaparım ben' diye. Bu da bizim en tabii hakkımız. Ben doğrudan onların moralleriyle ilgiliyim. Onların morallerinin yüksek olması, ülkemizin bekasıyla doğrudan orantılı" dedi.

Personeli yakından tanıdıklarının altını çizen Oramiral Yiğit, "Bizim personelimiz teğmen çıktığı andan itibaren 20 sene içerisinde temayüz etmiş ise belirli görevlere gelir. Biz aynı gemi içinde 200 kişi yaşarız. Küçük gemilerde 40-50 kişi yaşarız. Biz bir personelimizi tanımadan önce onun nefes alışını dahi hissederiz. O rütbelere gelmiş personelimizin bir cunta faaliyeti içinde olması veya bununla suçlanması, bizim bunu haber alamamamız kesinlikle mümkün değildir. Genelkurmay Başkanımızın da ifade ettiği gibi 55 bin kişiye kumanda eden bir kuvvetin komutanı olarak bizim aramızda, diğer kurumlarda olduğu gibi hata yapan, yanlış davranan personel de mutlaka vardır. Biz hem bunları kendi içimizde, hem de gerekiyorsa sivil yargı içerisinde gerekli cezaları almaları için de inisiyatifimizi kullanırız, soruşturma başlatırız. Yeni bir şey değil. Bu konuda da deniz kuvvetleri basının bildiği, bilmediği bir çok konuyu öne çıkarmıştır, kişilerin cezasını mahkemelerde almasını sağlamıştır" diye konuştu.

Ortada gizlenecek bir şey olmadığının altını çizen Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, hata yapanları da hiyerarşik mekanizma içerisinde cezalandırdıklarını söyledi. Oramiral Yiğit, "Hiçbir kurum ceza sistemini bizim kadar sağlıklı uygulayamaz. Bu kadar titiziz. Şu ana kadar yargıya müdahale edecek bir şey söylemedim. Saygılı olduğumu ifade ettim. Yargıya müdahale ile ilgili bir tek kelime söylemedim. Eğer bu şekilde anlaşılmışsa da, günlerdir basında, medyada bu konuda yapılan yayınları çok dikkatle izliyoruz. Orada 'bu iddialar doğrudur' deniliyor. Ben öyle bir şey söylemedim. 'Personelimin içinde de hata yapan vardır' dedim. Bize karşı yapılan haksız karalamaları, manipülasyonların, insafsızca karalamaları personelimin ve benim görevli olduğum hak ve menfaatlerimizi korumadaki caydırıcılığımıza olan etkisinden bahsediyorum. Bu saldırılar böyle olursa, biz tek vücuduz. O güç birliği içerisindeyiz. Ben sadece halkımıza, düşüncelerimi iletmeyi bir borç saydım. Halkımızın nazarındaki itibarımız, halkımızın gücü bizim her şeyimiz. Ona saygımızdan zaten bu zamana kadar sabırla gidiyoruz" şeklinde konuştu.

İddialara ilişkin fotoğraflarla ilgili de konuşan Oramiral Yiğit, söz konusu fotoğrafların 5 sene önce Ankara'da çekildiğini söyledi. Oramiral Yiğit, iddialara dair eleştirilerini sürdürerek, "2000-2005 arasında çekilmiş resimler. Soruyorum herkese. Eşiniz, kız kardeşiniz, ablanız, akrabanız herhangi bir binanın önünde olamaz mı? Bu binada sizin tanıdığınız bulunamaz mı? Bu bina illa birisinin ikametgahı mı? Değil. Onur intiharları oluyor, susmak mümkün değil. Çok mümtaz vasıfları olan bir arkadaşımız. Fotoğraflar günlerdir internette yayınlanıyor. Onunla ilgili tahkikatlar da yapılıyor. Bunu ele alıp da bu arkadaşımızla ilgili ahlak dışı bir yorum sonucuna varmak vicdan ölçüsü açısından nasıl değerlendirilir. Olay tamamen bu fotoğraflar yüzünden. Çıkış yolu bulamıyor. Ne yapabilir. Bununla ilgili avukata girişimde bulunacak iken, günlerin, gecelerin getirdiği bir üzüntüyle intihar ediyor. Arkadaşımızla ilgili ahlak dışı yorumlar vicdana sığmaz" dedi.

Askeri savcılığın konuyla ilgili araştırmalara başladığını ifade eden Oramiral Yiğit, "Bu arkadaşımızla ilgili, 'bir bayanla ilişkisi var' iddiaları ortaya atıldı. O tutmadı bu sefer başka bir şey. Demek ki yakında bu arkadaşımızla ilgili bir değerlendirmeyi ihbar mektuplarında falan başka bir olayla bağlama ihtimali var diye düşünüyorum" diye konuştu. Oramiral Yiğit, kendi adının da geçtiği amirallere suikast iddianamesi ile ilgili olarak da şunları söyledi:

"Ben üst düzey bir komutanım. Üst düzey komutanlara karşı her zaman bir suikast ihbarı olabilir. Ancak bana bir operasyon da yapabilir birileri. Fakat beni en fazla üzen, esas bana suikast olacak olan ed olarak bizim aramızda, diğeşey, böyle bir operasyonun masum subaylarımın üzerine yıkılmasıdır. İsmi geçen albaylar benim kendi görüşümü söylüyorum; bana bir hücum olursa, bana bir mermi sıkılırsa göğsünü siper edecek arkadaşlardır."