CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerindeki bir İngilizce kursunu ziyaret etti. Öğrencilerle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Deniz Feneri konusunda açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, konunun üzerine gidilmemesinden şikayetçi oldu.

Kılıçdaroğlu, "Bizim bildiğimiz bazı şeyler var ama bunlar yeri geldiğinde açıklanır. Bu olayın asıl failleri Türkiye'de ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu faillerin şirketlerine ihale veriyor. Bunu anlayamıyorum. Basında da Deniz Feneri ile ilgili haberler hiç çıkmıyor yasak var diye. Ergenekon ile ilgili de yasak var ama Ergenekon konusunda her gün haberler yapılıyor" diye devam etti.

Türkiye'nin üyeliğine dair Avrupa Birliği'nin (AB) tutumunun sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, AB.'nin sağlıklı bir birlik olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, Fransa ile Almanya'nın, kendilerinden küçük ülkelerin de gücünü arkalarına alarak İngiltere'ye karşı güç birliği gösterdiğini ifade ederek, "İngiltere de onlara karşı. Fransa ve Almanya, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesini istemiyor. İngiltere ise Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesini destekliyor çünkü Türkiye'nin girmesiyle birliğin daha güçlü olacağını düşünüyor. Avrupa Birliği'nin bu tutumunu anlamak mümkün değil. Meclis'te Avrupa Birliği'ne girme konusunda hemfikirlik var ama vatandaşlarımızın son yaşananlarla birlikte Avrupa Birliği üyeliğine karşı soğuk olduğu anlaşılmıştır" diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, İskoç asıllı bir öğretmenin, "Türkiye'de aşırı bir milliyetçilik yok mu" sorusuna, "Osmanlı'dan beri her türlü etnik, dini gruplar bir araya yaşamış ama maalesef etnik ve dini çatışmalarla ülkeyi bölmek isteyenler var. Ayırımcılık olduğu zaman bir milliyetçilik ortaya çıkması normal" yanıtını verdi.

Habur'da yaşananlara da değinen Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Habur'da yaşananları hep beraber gördük. Oraya savcı ve yargıç gönderildi. Yargılama orada yapıldı. Dün de bir kişi çıkıp 'gelenlerin serbest bırakılması için AK Parti ile anlaştılar' dedi. Yaşanan tablo da bunu kanıtlar nitelikte. Dün İçişleri Bakanı çıkıp bu gerçeği yalanladı. O zaman o yargıcı oraya kim gönderdi. 50 bin kişinin ortasında yargıcın doğru bir yargılama yapması mümkün mü? AK Parti, savcıları, yargıcı ayarlayarak oraya gönderdi."

Bir soru üzerine TEKEL işçilerinin durumunu değerlendiren Kemal Kılıçdaroğlu, direnişin devam etmesi gerektiğini savundu. Kılıçdaroğlu, sorunun en kısa zamanda çözülmesi gerektiğini belirterek, "Direniş devam ederse bu sorun çözülecek. Hiçbir şey olmazsa bu hükümet değişir, sorun çözülür. TEKEL işçisi bu hükümeti bitirir. Biz iktidara gelince 4C'yi kaldıracağız. İşçi olduğu yerde veya bir kamu kuruluşunda çalışacak" ifadelerini kullandı.

Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Kadir Topbaş mahkeme kararını uygulamama gücünü nereden alıyor. Kamu İhale Kurumu 300 otobüsün alınmasına izin vermediği halde Kadir Topbaş aldı. Yargı da bu kararı doğru buldu ama Kadir Topbaş bunu uygulamadı. Bunu CHP'li bir başkan yapsaydı, şimdi Silivri'de olurdu. Belediye borç batağında, işçilere bankalardan kredi çekerek para ödüyorlar. Yunanistan'ın ekonomik krizi çözülür ama İstanbul'unkinden ümitli değilim.

CHP'nin iktidar olmaya en yakın olduğu zaman bu zaman. Hayatın her kesiminde bulunan değişim, kurultaya da yansıyınca CHP iktidara gidecektir" görüşünü dile getirdi.

İHA

Yayın Tarihi : 15 Şubat 2010 Pazartesi 13:07:02

Güncelleme :15 Şubat 2010 Pazartesi 13:50:12