30
Nisan
2024
Salı
İSTANBUL

TİM Başkanı 2009'dan umutlu

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, "2009 bizim ağlayıp sızlandığımız bir yıl olmayacak. 2001 yılında olduğu gibi tam tersine mücadele ettiğimiz ve atak yaptığımız bir yıl olacak" dedi.

Aralık ayı ihracat rakamlarının açıklandığı toplantıda konuşan Büyükekşi, 2009 yılının verimli geçeceğine inandıklarını söyledi.Cumhuriyetin 100. yılında 500 milyar ihracat hedefini koyduklarını hatırlatan Büyükekşi, "Bu hedefe doğru koşarken, elbette hızımızda bazı değişiklikler olacaktır. Eğer bir yıl az koşmuşsak biz ondan sonraki yıl daha çok koşarak arayı kapatacağız. Felsefemiz durmak değil, ilerlemeye devam etmektir. İlerlerken yolumuzun üzerindeki fırsat ve gelişmeleri kendi lehimize çevirmek için çalışacağız" dedi.

Son 7 yıldır durmadan artırdıkları ihracatın, dünya ticaretinin gitgide daralması sebebiyle yavaşlayabileceğini ifade eden Büyükekşi, ancak, böyle bir zamanda bile tehditleri fırsata çevirecek bir reflekse sahip olunduğunun farkında olunması gerektiğini söyledi.

Türk ihracatçısının kaybetmemesi gereken 4 önemli unsura dikkat çeken TİM Başkanı Büyükekşi, bu unsurları, "moral", "pazar", "eldeki kaynaklar" ve "vizyon" olarak sıraladı.

2001 yılında sadece 8 sektörün ihracatının yıllık 1 milyar doların üzerindeyken şimdi 19 sektörün 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığını belirten Büyükekşi, "2001 yılında Türkiye'nin 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığı ülke sayısı sadece 5'ti. 2008 yılında bu rakam 28'e çıkmıştır. 2001 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayımız sadece 4'tür. 2008 yılında ise bu sayı tam 11 ile çıkmıştır. Bu kadar sıkıntının içerisinde ihracatçı rekorlar kıracak şekilde ihracatının
arttırabiliyorsa, bir kriz ortamında da ihracatçımızın yoluna devam etmemesi için bir sebep yoktur" şeklinde konuştu.

2007 sonunda 107 milyar dolar olan ihracat miktarını 2008'de 125 milyar dolara çıkarma hedeflerini hatırlatan Mehmet Büyükekşi, "2008 yılında bu hedefimizi başarıyla tamamladık ve hatta bunun da üzerine çıktık. İhracatta Ekim sonrasında yaşanan gerilemeye rağmen Türkiye 2008 yılında da ihracat artışını yüzde 20'nin altına düşürmedi. Yani Türkiye ihracatçısı, 2008 yılını oldukça başarılı bir performansla kapattı. Bu başarılı sonuç karşısında tüm ihracatçılarımızın fedakâr ve çalışkan tutumlarını ne kadar kutlasak azdır" dedi.

Küresel kriz ortamında hükümetin öncelikle istihdam ve istihdamın sürdürülebilirliği meselesini merkeze koyması gerektiğini ifade eden TİM Başkanı, dayanışma kavramlarını koyacak bir sosyal güvenlik politikası izlenmesinin şart olduğunu ve istihdam üzerindeki yükleri geçici bir süre de olsa radikal bir biçimde düşürmek gerektiğini söyledi. Bu noktada tereddüt edildiği takdirde bir işten çıkartmalar dalgası ile karşılaşılacağını belirten Büyükekşi, bu dalgayı engelleme yolunun istihdamı radikal önlemlerle teşvik etmek olduğunu ifade etti.

Bu noktada ihracatçılar adına öneride bulunan TİM Başkanı Büyükekşi şöyle konuştu: "Biz, vergi ve SSK prim borcu olmayan firmaların, işçi çıkarmamak koşulu ile SSK ve muhtasarlarının yüzde 25'nin 2009 yılı için 1 yıl süre boyunca işsizlik fonundan ödenmesini öneriyoruz. Eğer bu önerimiz hayata geçirilirse bu şekilde firmalarımızın istihdamlarını korumalarını teşvik etmiş olacağız. Öte yandan KOBİ'lere sıfır faizli kaynak aktarma politikası başarılı olmuştur. Bunu ihracatçı firmalarımız için de hayata geçirelim. Ancak krediyi özel sektör bankalarımız dağıtsın ve risk analizini onlar yapsınlar. Son 7 yıldır izlediğimiz düşük kur politikası nedeni ile öz kaynakları zayıflamış olan firmalarımızı bankalarımızın finansal korkulardan kaynaklanan stres ve paniklerine kurban etmeyelim."

Kriz döneminde pazarlama enerjisinin yüksek tutulması gerektiğini kaydeden Büyükekşi, talep yaratan pazarlamaya, talebi paraya çeviren satışa ve bunun için gerekli olan algı, imaj ve iletişim yönetimi bütçelerine ve AR-GE harcamalarına kesinlikle dokunulmaması gerektiğini söyledi.

TİM'in, birliklerin ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın pazarlama ve iletişime yönelik faaliyetler için kullandığı bütçelerin arttırılmasının şart olduğunu ifade eden Büyükekşi, TURQUALITY için kullanılan kaynakların geliştirilmesi ve ödemelerinin istikrarlı yapılmasının da gereğine işaret etti.

Merkez Bankası politikalarına da işaret eden Büyükekşi şöyle devam etti: "Merkez Bankası'nı faiz indirme konusunda gösterdiği cesaretten dolayı alkışladığımızı ifade etmek istiyoruz. Ancak Merkez Bankası döviz kuru politikasını da bu hassas dönemde tekrar gözden geçirirse bu cesaretini daha da pekiştirmiş olacaktır. Geldiğimiz noktada döviz kuru politikasını tekrar düşünmemiz gerekmektedir. Yönlendirilmiş kur rejimine devam mı edeceğiz yoksa serbest kur rejimini gerçek anlamda uygulamaya geçirecek miyiz?

Biz döviz kuru rejiminde reform yapmak için gerekli altyapının dünyadaki kriz koşulları nedeniyle oluştuğunu düşünüyoruz. Bu konuda sadece ihracatçılar ve reel sektör temsilcileri değil, Türkiye'nin önde gelen bankacıları da aynı görüşleri paylaşmaktadırlar. Dolayısıyla cesaretli adımları atmak için bundan daha uygun bir zamanın olmadığını düşünüyoruz."

Zor olacağını öngördükleri 2009'da tüm dünyayı karış karış dolaşarak mallarını satmaya çalışacaklarını söyleyen Byükekşi, "Nerede talep varsa biz orada olacağız. Talebin düştüğü yerde talebi ayağa kaldırmaya çalışacağız. Daha çok çalışacak, daha az uyuyacak ve daha akılcı, isabetli ve verimli olacağız. İhracatçılarımız kriz öncesinde pazar çeşitlemesi konusunda önemli adımları zaten atmaya başlamışlardı. 2008 yılında Bahreyn'e olan ihracatımız yüzde 302, Angola'ya olan ihracatımız yüzde 281, Birleşik Arap Emirlikleri'ne olan ihracatımız yüzde 154, Umman'a olan ihracatımız yüzde 136, Katar'a olan ihracatımız yüzde 136, Singapur'a olan ihracatımız yüzde 100, Libya'ya olan ihracatımız yüzde 72, Lübnan'a olan ihracatımız yüzde 67, Suudi Arabistan'a olan ihracatımız yüzde 53, Gürcistan'a olan ihracatımız yüzde 52, Ukrayna'ya olan ihracatımız yüzde 45, Mısır'a olan ihracatımız yüzde 45, Çin'e olan ihracatımız yüzde 37 artmıştır" dedi.

Bu rakamların Türkiye'nin ihracatında yaptığı yeni açılımların meyvelerini vermeye başladığını gösterdiğini ifade eden Büyükekşi, AB başta olmak üzere, diğer gelişmiş ülkelere olan ihracat artışının genel ihracat artışı altında kalsa da alternatif pazarlarla bu etkiyi bertaraf ettiklerini kaydetti.

Büyükekşi, "2009 bizim ağlayıp sızlandığımız bir yıl olmayacak. 2001 yılında olduğu gibi tam tersine mücadele ettiğimiz ve atak yaptığımız bir yıl olacak. Biz bunu yapabiliriz ve bize de bu yakışır. Kartacalı komutan Hannibal'in dediği gibi; Ya bir yol bulacağız, ya da bir yol açacağız" dedi.

İHA
Yayın Tarihi : 2 Ocak 2009 Cuma 13:05:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?