4
Mayıs
2024
Cumartesi
İSTANBUL

'Türkiye İçin Sağduyu' çağrısı

"Türkiye İçin Sağduyu" başlıklı 7 sivil toplum kuruluşunun yayınladığı ortak basın açıklamasında, "Siyasi partilerin kolaylıkla kapatılabilmesi, aynı kolaycı yaklaşımla kurum ve bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması, demokratik süreç ve kurumların güçlenmesine hizmet etmek yerine zarar vermektedir" ifadesine yer verildi. 

TOBB, Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) ve Hak-İş genel başkanlarının Çırağan Otel'de düzenledikleri toplantıda, "Türkiye İçin Sağduyu" başlıklı ortak bir basın açıklaması yapıldı. 09.30'da başlayan toplantı ile aynı saatte Türkiye'nin 81 ilinde de ortak basın açıklamasına destek verildi. 

Toplantıda konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, herkesi sağduyuya davet ederek, "Bugünlerde hepimizin en çok sağduyu ve serinkanlılığa ihtiyacı var" dedi.
Türkiye'nin şu günlerde zor bir demokrasi ve hukuk sınavından geçtiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, uluslar arası finansal kriz dalgalarını hissettiğimiz bugünlerde iktisadi tedbir aramak yerine hala sağduyu aranmasını da "talihsizlik" olarak niteledi.
Daha sonra ortak bildiriyi okuyan Hisarcıklıoğlu, "Uluslararası finansal krizin dalgalarını hissetmeye başladığımız bugünlerde, iktisadi tedbir arayacağımıza hala sağduyu arıyor olmamız bir talihsizliktir. Türkiye'nin bir an önce uzun dönemli ve tempolu büyümesini sağlayacak, işsizlik başta olmak üzere tüm iktisadi ve sosyal sorunlara odaklanması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti; anayasanın başlangıç ilkelerine dayalı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Vazgeçilmez olan bu ilkeler bütünü bizi bir arada tutmaktadır. Bu ilkelerin varlığı dışında her mesele siyasetin konusu olabilir ve özgürce tartışılabilir" diye konuştu. 

Geçen yıldan beri devam eden kısır politik sürecin, genel seçimlerden sonra devam etmekte olduğuna, toplumda umutsuzluk ve karamsarlığı arttırdığına, siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarı tehlikeye attığına ve toplumun enerjisini boş yere tükettiğine işaret edilen açıklamada, "Siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partilerin kolaylıkla kapatılabilmesi, aynı kolaycı yaklaşımla kurum ve bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması, demokratik süreç ve kurumların güçlenmesine hizmet etmek yerine zarar vermektedir. Kuvvetler ayrılığı ilkesi demokrasimizin işleyişi için son derece önemlidir. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin kuvvetler arasında uyumu sağlaması, çatışmaya neden olmaması, toplumda yaratılmak istenen kamplaşmayı beslememesi ve kuvvetlerin bağımsızlığını temin etmesi de esastır" denildi. 

"YENİ ANAYASAYA İHTİYAÇ VAR" 

Anayasal sorunlara da işaret edilen açıklamada, "Türkiye, yaklaşık bir yıldır Anayasayı ve siyasi partiler kanunu ilgilendiren çeşitli sorunlar etrafında gergin bir süreç içerisinde bulunmaktadır. Halbuki yapmamız gereken ekonomik, siyasi ve sosyal standartlarımızı gelişmiş ülkelere ulaştırmak ve AB sürecini hızlandırmak olmalıdır. Türkiye'nin gelişen dünya şartlarına uygun, toplumun beklentilerini karşılayan, her ferdini kucaklayan evrensel değerler ile kendi değerlerimizi bütünleştirecek bir Anayasaya, siyasi partiler kanununa ve hukukun üstünlüğü ilkesini güçlendirmeye ihtiyacı vardır. Türkiye, kendi meselelerini sindire sindire tartışarak, katılımlı bir süreç içinde tüm kesimlerin mutabakatıyla hazırlanacak bir anayasayı hak etmektedir" ifadelerine yer verildi.
 
Sağduyu ve serinkanlılıkla Türkiye'nin sorunlarına çözüm üretilmesinin önemi vurgulanan ortak basın açıklamasında ayrıca şöyle denildi:
"Bizler memur, işçi, çiftçi, esnaf, tüccar ve sanayiciler olarak bu zor zamanda, sağduyu ve serinkanlılıkla Türkiye'nin temel sorunlarının çözümüne her zaman olduğu gibi katkı sağlamaya ve sorumluluk üstlenmeye hazırız. Demokrasi, tüm kurum ve kurallarıyla hayata geçirildiğinde, bütün kurumları kısır çekişmelerden uzaklaşarak uyum içinde çalıştığında, ülkemizin aydınlık yarınlara yürüyeceğinden hiç kuşkumuz bulunmamaktadır. Türkiye'nin istikbalini karartmaya kimsenin ama hiç kimsenin hakkı yoktur." 

Toplantıya ayrıca sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları başkanları da telekonferans yöntemiyle katıldı. 

Ülkeyi sağduyuya davet ederek millet vicdanının tercümanı oldukları için TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'na teşekkür eden Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Başkanı Muammer Cindilli, değerler üzerinden siyaset yapılmasının üzüntüsünü taşıdıklarını belirtti. Değerler üzerinden siyasetin her zaman sorunlara neden olduğunu ifade eden Cindilli, "Türkiye, tarihinin en zor kavşağındadır ancak en büyük fırsatlarla da yüz yüzedir" diyerek, siyaset kurumunu çözüm odaklı davranmaya davet etti. Geniş kesimlerin mutabakatıyla oluşturulacak bir anayasaya taraf olduklarını ifade eden Cindilli, "Bir an önce hükümet ve muhalefetin ve Türkiye'de bilgi kirliliğine sebep olan yazar çizerlerin Türkiye'nin geleceğini düşünmesini talep ediyoruz. Asla umutsuz değiliz" dedi.
 
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adnan Sakoğlu ise, Türkiye'nin bu birlikteliğe her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu belirterek, geçmiş dönemlerde de ortaya çıkan sıkıntıların her zaman ekonomik kaynaklı olduğuna işaret etti. 

Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Necdet Özer de, bütün kurumların kısır çekişmelerden vazgeçip uzaklaşarak çalıştığında aydınlık bir geleceğe ulaşılacağından kuşkuları olmadığını belirtti. 

"UZLAŞMA İÇİN HERKES GERİ ADIM ATMALI" 

Yaptıkları sağduyu çağrısının toplumda karşılık bulacağından emin olduklarını ifade eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, basın mensupların5tler arasında uyumu sağlamasın soruları üzerine, "Buradaki ana konu, Türkiye'de işçisi, esnafı, memuru, tüccarı ve sanayicisiyle bir araya gelinebileceğinin gösterilmesidir. Uzlaşma istiyorsak, herkes aldığı pozisyondan bir adım geri atmalı" şeklinde konuştu. 

Ortak bildiriye imza atan meslek odalarının Türkiye nüfusunun yarısından fazlasını temsil ettiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Önemli olan Türkiye'de bir şeyleri tartışabilmektir ama bunu yaparken karşı fikrin kaygılarını dikkate almaktır. Kutuplaşmanın getirdiği en büyük nokta, karşımızdakine öteki diye bakmaktır. Empati yapabilmeliyiz. Uzlaşı kültürünü ortaya çıkarmaya bakmalıyız. Ortak akıl, herkesin bir fikirde buluşması değil ama herkesin bir birinin kaygılarını da dikkate aldığı bir nokta olması lazım. Türkiye'nin gündeminde yeni bir anayasa ve siyasi partiler seçim yasasına ihtiyaç var. Bizim çağrımız herkese tüm sivil toplum örgütleri ve meslek örgütlerine kapılarımız açık. Türkiye'nin batısında çıkan bir fırtına Türkiye'ye doğru gelmektedir biz bununla ilgili neler yapmalıyız asıl buna bakmalıyız" dedi.

.
Yayın Tarihi : 26 Mart 2008 Çarşamba 13:18:21
Güncelleme :26 Mart 2008 Çarşamba 17:55:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?