4
Mayıs
2024
Cumartesi
İSTANBUL

Türkiye’de 3 milyon KOAH’lı var

Uzmanlar Türkiye'de yaklaşık 3 milyon kişinin "Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı"na yakalandığına dikkat çekerken, her on kişiden dokuzunun hasta olduğunu bilmediğini belirtiyor.

Suadiye Memorial Tıp Merkezi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. İlkay Keskinel, 19 Kasım 2008 "Dünya KOAH Günü" öncesi "KOAH hastalığı ve korunma yolları" hakkında bilgi verdi. "Kronik obstrüktif (tıkayıcı) akciğer hastalığının baş harflerinden oluşan KOAH'ın aslında iki hastalığı tanımlamakta kullanıldığını anlatan Keskinel, bunların ise kronik bronşit ve amfizem olduğunu söyledi.

Uz. Dr. İlkay Keskinel, kronik bronşitin, en az iki yıl üst üste ve bu iki yılın en az üç ayında öksürük ve balgamla seyreden ilerleyici bir rahatsızlık olduğunu belirterek, "Amfizem ise kana oksijen taşınmasını sağlayan hava keseciklerinde harabiyete neden olan bir hastalıktır. Bunun sonucunda akciğerde elastikiyet kaybı ve nefes darlığı görülür. Çoğumuzun adını bile duymadığı KOAH, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, kalp-damar hastalıkları, zatürre ve AIDS'ten sonra 4. en sık ölüm nedenidir. Ölüm nedenleri arasında bu kadar üst sıralarda yer almasının ötesinde KOAH, yaşam kalitesini bozan, işgücü kaybına neden olan ve kişiyi zaman içinde kendi bakımını bile gerçekleştiremeyecek hale getiren bir hastalık.

Türkiye'de yaklaşık 3 milyon kişinin KOAH'lı olduğu tahmin edilmekte, tüm dünyada ise bu sayı 600 milyona ulaşmaktadır. KOAH'ın başlıca nedeni (yüzde 90 hastada) sigaradır. Yalnızca sigara değil, pipo ve puro kullanımı da KOAH'a yol açmaktadır. Sigara içenlerin beşte birinde KOAH gelişmektedir. Sigara içen kişilerde, içmeyenlere göre KOAH riski 30 kat kadar artmıştır. Sigaraya erken yaşta başlanması ve uzun süre çok miktarda içilmesi, KOAH'ın daha ağır seyretmesine neden olur. Sigara dışında bazı mesleki faktörler (madencilik, fırın/tahıl işçiliği, çiftçilik gibi) ve ısınma amaçlı tezek yakılması da KOAH'a zemin hazırlar" dedi.

Uz. Dr. İlkay Keskinel, KOAH'ın, tanısı ihmal edilen bir hastalık olduğunu vurgulayarak, "Toplumda yeterince bilinmiyor ve önemsenmiyor. Halbuki erken tanı ve müdahale, hastalığın gidişini durdurabilir ya da yavaşlatabilir. Tanıda öncelikle hastanın şikayetleri değerlendirilmekte ve solunum fonksiyon testleri ile akciğer grafisi gibi tetkiklerden yararlanılmaktadır. Başlıca belirtileri; öksürük, daha çok sabahları balgam çıkarma ve özellikle eforla gelen nefes darlığıdır. Tanıda gecikilmesinin en önemli sebebi, sigara içenlerin öksürüğü ve balgamı "normal" kabul etmeleridir. Oysa biliyoruz ki "normal öksürük" ya da "normal balgam" yoktur.

KOAH'lı kişiler, öksürük ve balgamı çoğunlukla o kadar kanıksamışlardır ki yakınmaları iyice artana kadar doktora başvurmayı düşünmezler. Oysa KOAH'a erken tanı konup zamanında sigara bırakılırsa, yıllık akciğer fonksiyon kaybı azalmaktadır. 35 yaşından sonra sağlıklı her insanın 1 saniye içinde dışarı verebildiği soluk hacmi yılda 30 ml azalma gösterir. Sigara içen KOAH'lılarda bu azalma 150 ml'ye bile ulaşabilir. Dolayısıyla KOAH'lılarda sigaranın bırakılması, hastanın daha uzun yıllar boyunca hayat kalitesinin yüksek kalması açısından kritik önem taşımaktadır" diye konuştu.

iha
Yayın Tarihi : 12 Kasım 2008 Çarşamba 17:43:57


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?