3
Mayıs
2024
Cuma
İSTANBUL

Yapay göğüs artık daha kolay

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, kanser nedeniyle göğsü alınmak üzere ameliyat masasına yatan hastaların artık yeni göğüsleriyle masadan kalktıklarını söyledi.

Son yıllarda estetik cerrahide yaşanan gelişmelerle yapay göğüs ameliyatlarının da daha kolay olduğunu ifade eden Çetinkale, "Plastik cerrahlar teknolojinin nimetleri ile aslına oldukça yakın yapay göğüsler yapabiliyor" dedi.

Meme kanseriyle karşı karşıya kalan kadınlar için hastalığı yendikten sonra çoğu zaman fiziksel ve görsel bir düzelme çabası büyük önem taşıyor. Görselliğin hem kadın hem de erkek için vazgeçilmez olduğu günümüzde, tıptaki gelişmeler de artık bu konuda endişeye mahal vermiyor. Özellikle estetik cerrahideki gelişmeler görsel kaygıları neredeyse yok ediyor. Meme kanseri sonrasında alınan göğüs, hastanın tedavi süreci başarıyla tamamlandıktan sonra özellikle psikolojik açıdan sıkıntı çekmesine neden oluyor.

Ancak estetik cerrahide yaşanan gelişmelerle bu sıkıntıyı ortadan kaldıracak yapay meme ameliyatları artık daha kolay. Bu tür ameliyatlarda amaç, memesi alınan hastaları psikolojik, fiziksel, cinsel ve sosyal açıdan en iyi hale getirerek, üretken bireyler olarak topluma kazandırmak.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, son 25 yılda meme onarımı ameliyatlarında büyük ilerlemeler kaydedildiğini belirtti. Kanser ya da başka nedenle memesini kaybeden hastalara yeniden meme yapılmasının günümüzde oldukça sık talep edilen bir uygulama olduğunu belirten Çetinkale, son teknolojik gelişmelerle bu ameliyatların kolay bir uygulama haline geldiğini vurguladı. Yeni gelişen tekniklerle plastik cerrahların aslına oldukça yakın göğüsler yapabildiğini söyleyen Çetinkale, "Günümüz modern meme kanseri cerrahisinde artık kanser nedeniyle memesi alınmak üzere ameliyata yatan hastalar, yeni yapılan memeleri ile kalkmaktadır. Yani onarım hemen yapılmakta ve hastalar hiç memesiz kalma psikolojisini yaşamamaktadır.

Bu onarım hemen yapılabildiği gibi meme alındıktan bir süre sonra da yapılabilmektedir. Fakat bu hemen yapılmasından daha zor ve sıkıntılı olmaktadır. Memenin yeniden yapılmasının amacı, ameliyat sonrası en önemli ve görünen, saklanması zor olan bir (ikincil cinsel) organını kaybeden kadının yakalandığı hastalığa rağmen kendisini yarım ve sakat bir insan olarak görmesine engel olmaktır. Bu psikolojik durumdan kurtulan hasta, psikolojik olarak daha sağlam ve sağlıklı olacağından hastalığı ile daha kolay mücadele edebilecektir" dedi.

Oğuz Çetinkale, meme alınma ameliyatıyla onarımın aynı seansta yapılabileceğini, bunun hastanın psikolojik olarak daha az etkilenmesinin yanı sıra teknik olarak da daha iyi sonuçlar vereceğini vurgulayarak, "Bu operasyonlar ayrıca birden çok ameliyat gerektiren geç onarımlara göre daha ekonomiktir. Anında onarım, radyoterapi ya da kemoterapi gerektirmeyecek erken evre tümör olguları için daha uygun. Radyoterapi ve kemoterapi uygulanması planlanan olgularda geç onarım tercih edilmelidir. Ayrıca, kontrolsüz diyabet, damar hastalıkları, kontrolsüz hipertansiyon, ileri kalp hastalıkları, obezite, antikoagülan ilaç kullanımı, ağır sigara tiryakiliği, bağ dokusu hastalıkları gibi dahili bozuklukların varlığında da anında onarım uygulanmıyor" şeklinde konuştu.

Kişinin kendi dokularıyla o bölgeyi onarabileceğini, karın dokusu ile onarımın en sık tercih edilen meme onarım yöntemi olduğunu belirten Çetinkale, şunları söyledi:
"Bu yöntemde karın adalesi, alt karın bölgesi cildi ile birlikte bir kas-deri flebi olarak hazırlanır ve oluşturulan cilt altı tünelinden veya serbest olarak meme bölgesine taşınır. Saplı olanlarda derinin dolaşımını göbek çevresinde yoğunlaşmış olan damarlar sağlar. Alt karın bölgesindeki cildin bir bölümü cilt eksiğini tamamlamakta kullanılırken, önemli bir bölümü çıkarılır ve cilt altı yağ dokusu ile birlikte meme hacminin oluşturulmasında kullanılır. Bu bölgedeki yağ dokusu meme hacmi oluşturulması için hemen her zaman yeterlidir ve bu yöntemle protez kullanılmasına gerek kalmaz."

iha
Yayın Tarihi : 23 Kasım 2008 Pazar 13:56:58
Güncelleme :23 Kasım 2008 Pazar 14:06:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?