5
Mayıs
2024
Pazar
ADALAR - İSTANBUL
Belediye Sayfaları

Sait Faik Abasıyanık


Sait Faik ABASIYANIK   (1906-1954)
 

Öykü yazarı. İlköğrenimini Adapazarı Rehberi-i Terakki Mektebi’nde tamamladı. Ailesi İstanbul’a yerleşince İstanbul Erkek Lisesi’ne girdi. Onuncu sınıfta okuldan uzaklaştırıldı; ortaöğrenimini Bursa Lisesi’nde tamamlamak zorunda kaldı (1928). İki yıl İstanbul Edebiyat Fakültesi’nin Türkoloji Bölümü’nde okudu, babasının isteğiyle iktisat öğrenimi için Lozan’a gitti. İki hafta sonra Fransa’nın Grenoble Kenti’ne geçerek üç yıl düzensiz bir üniversite öğrenimi sürdürdü. Yurda dönüşünde (1935) bir süre Halıcıoğlu Ermeni Yetim Okulu’nda Türkçe öğretmenliği yaptı. Babasının desteğiyle giriştiği tüccarlık, iflasla sonuçlandı. Bir süre Haber gazetesinde adliye muhabirliği yaptı. Bundan sonra belirli bir işle uğraşmadı, yazarlık başlıca uğraşı oldu. 

Yazmaya lise yıllarında başladı. “İpekli Mendil” ve “Zemberek” ilk öyküleridir. “Uçurtmalar” adlı ilk yazısı Milliyet gazetesinde yayınlandı (1929). Öykülerini Varlık dergisinde yayınlamaya başladı (1934). Şiirler yazdıysa da daha çok öykü türünde yapıtlar verdi. İki roman elliyi aşkın röportaj ve 171 öyküsü 13 kitapta toplandı. Kitapları daha sonra Varlık (1965) ve Bilgi Yayınevi tarafından (1970) basıldı. 1953’te ABD’deki Uluslar arası Mark Twain Derneği’nin onur üyeliğine seçildi. Öyküleri birçok yabancı seçkiye alındı; Sabri Esat Siyavuşgil’in Fransızca’ya çevirdiği 41 öyküsü Hollanda’da basıldı (1962). Vasiyeti gereğince Darüşşafaka Derneği’ne kalan yapıtlarının geliriyle bir “Sait Faik Hikaye Ödülü” kuruldu (1955). Burgaz Adası’ndaki evi de müze olarak açıldı (1964). 

Çağdaş Türk öykücülüğünün öncüsü sayılan Sait Faik, öykülerinde daha çok yoksul halk tabakalarını gerçekçi bir gözleme dayanarak anlatmıştır. Kenar mahalleler, fabrikalar, balıkçılar, serseriler, yoksul kişiler öykülerinde geniş yer tutar. Doğaya, insanlara, her şeye sıcak bir sevgiyle yaklaşır Yalnızca insanları, onların yaşamlarını anlatmakla kalmaz, doğayı da olanca güzelliğiyle sergiler.
Öykülerinde genellikle o dönemin gündelik, biraz da savruk konuşma dilini kullanmıştır.

Eserlerinden bazıları:
 
Semaver (1969), Sarnıç (1939), Şahmeran (1940), Medar-ı Maişet Motoru (1944), Lüzumsuz Adam (1948), Mahalle Kahvesi (1950), havada Bulut (1951), Kumpanya (1951), Havuz Başı (1952), Son Kuşlar (1952), Kayıp Aranıyor (1953), Şimdi Sevişme Vakti (1953), Alemdağda Var Bir Yılan (1953), Az Şekerli (1954), Tüneldeki Çocuk (1955), Mahkeme kapısı (1956).
Vekilinize soru sormak/sorununuzu iletmek ister misiniz?
Sorular/Cevaplar