Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, artık eski Türkiye olmadığını belirterek, "Sessiz devrim diye nitelendirilen reformlar yaptık" dedi. 

Başbakan Erdoğan, Esenyurt Belediyesi'nin düzenlediği toplu açılış törenine katıldı. Törende vatandaşlara hitap eden Erdoğan, "Milletçe büyük atılım başlattık. Sessiz devrim diye nitelendirilen reformlar yaptık. Türkiye, artık eski Türkiye değil" dedi. Erdoğan, İstanbul'da son 4 yılda çok sayıda uluslararası toplantı gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, "Bir dünya şehri olan İstanbul'u daha güzel hale getirmek için bütün imkanlarımızı seferber ediyoruz. İstanbul'un eksikliklerini bir bir gideriyoruz" diye konuştu. 

Erdoğan, bugün Esenyurt'ta açılışı gerçekleştirilen şehir parkına 'Recep Tayyip Erdoğan' isminin verilmesinin planlandığını ifade ederek, "Bu şehir parkına, şahsıma nezaket göstererek benim adımı vermişler. Benim bir ahdım var. Ben diyorum ki, benim sağlığımda adımı vermeyin. Hele hele görevdenken hiç vermeyin. Görevde olmam, o ayrı mesele. Dostluk o zaman belli olur. Sayın Başkan ve yetkililer, ülkemize değişik alanlarda hizmetleri geçmiş, herhangi bir ideolojik kavganın içine bulaşmamış, birliğin, beraberliğin her zaman sembolü olmuş bir ismi bulsunlar ve bunu versinler" açıklamasında bulundu. 

Türkiye'nin laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu ifade eden Erdoğan, amaçlarının insan odaklı politikalar ortaya koymak olduğunu söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz, insan odaklı politikalar ortaya koymanın, vatandaşlarımıza ihtiyaç duydukları hizmeti götürmenin gayreti içindeyiz. Biz, kavram kargaşasıyla uğraşmıyoruz, o kavramlar benim vatandaşımın midesini doyurmuyor. Bunlar üzerinden politika yapmaya çalışanlar, bugüne kadar nasıl hezimete uğradılarsa, bundan sonra da böyle olacak. Onların çaktıkları bir çivileri bile yok. Biz bunların dönemlerini biliyoruz" açıklamasında bulundu. 

Erdoğan, küresel sermayenin Türkiye'ye gelip yerleştiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: 

"Türkiye'de güven ve istikrar var. 'Türkiye bir istikrar ülkesidir, buraya gidelim' dönemi başlamıştır. Hız kesmeden ilerliyoruz. Türkiye'nin önceliği ekonomidir. Artık zenginlik ve fakirlik arasındaki makas kapanmaya başladı. Yolsuzlukla mücadelede büyük adımlar attık, şebekeler çöktü ve çöküyor. Bugün devlet ve millet el ele. Hem merkezi, hem de yerel yönetimlerimiz dayanışma içinde çalışıyor. Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptım. O zamanlarda dönemin bakanlarından bu tür şeyleri istediğimde bize kan kusturdular. Sanki ceplerinden veriyorlar. Ben kendi iktidarımla değil, farklı iktidarlarla çalıştım. Kendi iktidarımla çalıştığımda da, koalisyon olduğu için fayda göremedim. Ülkede iki grup var. Laf üretenler, iş üretenler. Biz iş üretenler sınıfındayız. Eğer geri gidiş varsa AK Parti'ye oy vermeyin. Ama ileriye gitmişsek, bu mücadeleyi beraber sürdüreceğiz. Bizi bölmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz".
Ayırımcılığın her türlüsüne karşı olduğunu belirten Erdoğan, "'Etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçilik yapmayacağız' demiştik. Bu ülkede 30'u aşkın etnik unsur var. Bunların hepsi de birbirine saygın olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı altında yaşıyoruz, yaşayacağız. Ayırım yok. Kim böyle bir ayırımın içine girerse, bu ülkeye ihanet etmiş olur. Yaradılanı severiz, yaradandan ötürü. Bizim anlayışımız bu. Hangi mezhepten, hangi dinden olursa olsun, ayırım yapamayız. Biz yönetim olarak hepsinin güvencesiyiz. Hepsine aynı mesafedeyiz. 'Türkiye, demokratik ve laik' diyoruz ya işte laiklik bu" dedi. 

Erdoğan, konuşması sırasında küçük bir kız çocuğunu yanına çağırdı. Küçük kız çocuğu, Erdoğan'a çiçek verdi. Konuşmasının ardından Başbakan Erdoğan, toplu açılışı gerçekleştirdi.