Demirköy yolu, artık o eski güzel yol değil. Bölgeye gelen yazarların, turistlerin hayranlıkla izlediği, hayellere daldığı yol, artık yok. Istranca Ormanları’nda olduğunuzu iliklerinize kadar hissettiren, her iki tarafı şemsiye gibi kayın ağaçları ile örtülen yol, artık yok.

Demirköy’e enerji hattı olarak açılan 2 güzergah olmasına rağmen, yeni bir hat açılmasına izin verildi. Nedeni de, diğer enerji hattı güzargahlarının yola yeterince yakın olmaması(!) Kışın arızalarda müdahale edilememesi. Onlarca yıldır arızalara müdahalede bulunabilen yetkililer,ne oldu da ellerindeki yeni teknolojiye rağmen artık 600 metrelik tepeye ulaşamaz hale geldi?

Türkiye’nin çok daha zor koşullarında görev yapabilmesi için donanımı bulunan aynı kurum, neden daha kolay hizmet verebileceği bir yerde çaresiz kalmaktadır? Istranca Dağları’nın bağrına, neden üçüncü bir mızrak sokuldu? Bu ülkenin politikacısı ve bürokratı, neden ülkenin geleceğine bu kadar düşman? Ormanları özelleştirerek banka soyguncularının borcunu demeye niyetlenen çeyrek oyluk hükümet, ormanları şimdiden katlederek, günü mü kurtarmaya çalışıyor? 60 yıllık kayın ağaçlarını keserek mi devlet tasarrufta bulunacak? Elektrik kurumu, 40 yıllık meşeleri keserek mi benzin tasarrufunda bulunacak? Adalet ve Kalkınma Partisi, sırf yandaşlarına katkı olsun diye mi bu hattı yaptırdı? Yandaşı Orman Bakanı binlerce ağacı katledilmesine izin vererek mi oy toplayacak, hırsızlardan boşalan kasayı dolduracak?

Durumun vahim olan kısmı, gelecekleri yok olan insanların olaylara seyirci kalması. Günlük çıkarlar uğruna orman katliamına sessiz kalan yerel politikacılar, bir kamyon odunu nasıl çalarız hesabına yapar hale gelmeleri ne kadar acı. Ya sivil toplum örgütleri? Orman katliamını sadece ön koltuktan izleme derdindeler....