2
Mayıs
2024
Perşembe
KOCAELİ

440 yıldır hiç bozulmadı

Kocaeli'nin yürüyüş yolu yanında bulunan ve halk arasında Yeni Cuma Camii olarak bilinen Pertev Mehmet Paşa Külliyesi, 440 yıldır orijinalliğini kaybetmeden ayakta duruyor.

Miladi takvime göre 1568 yılında 2. Selim Han'ın 2. Veziri Pertev Mehmet Paşa'nın vasiyeti üzerine Kethüdası Sinan Ağa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan Pertev Mehmet Paşa Külliyesi, İstanbul'un Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olmasından sonra doğuya bağlayan anayol üzerindeki Gebze'den sonra ikinci konaklama merkezi oldu. 440 yıldır orijinalliğini koruyan Osmanlı şaheseri, 16. yüzyılda Yeni Cuma Külliyesi, cami, imaret hamam, kervansaray, sıbyan mektebi olarak misafirlerine hizmet verdi.

"BÜYÜK DEPREMDE 1 SANTİM OYNAMA TESPİT EDİLDİ"

17 Ağustos 1999 depremini ve ondan önce bölgede olan depremleri büyük hasarlar görmeden atlatan şaheserin 9 yıldır imamlığını yapan Sebahattin Rençber, Düzce depremini camide yaşadığını ifade etti. Caminin 1568 yılında deniz kenarına inşa edildiğini vurgulayan Rençber, zamanla denizin külliyeden uzaklaştığını kaydetti. Düzce depreminin olduğu sırada camide bulunduklarını ve caminin tıpkı bir sandal gibi denizin üstünde gidip geldiğini söyleyen Rençber, "Cami yapılırken rivayete göre temelinde büyük ardıç ağaçları kullanılmış ve büyük bir depremde cami sanki denizin üstünde duran bir gemi gibi sallanıyor. Bugüne kadar orijinalliği bozulmadı. Sadece 17 Ağustos 1999 depreminde içeride birkaç çatlak oluştu. Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden gelen uzman arkadaşımız, deprem sonrası caminin zeminindeki kaymayı inceledi. Caminin 1 santim oynadığı tespit edildi. Deniz kenarına yapılması ve büyük depremler sonrası 1 santim kayma tespit edilmesi, temelin sağlam bir şekilde yapıldığını ortaya çıkartıyor" ifadelerini kullandı.

"EL İŞLEMELERİ GÖZ KAMAŞTIRIYOR"

Yapı topluluğunun merkezinde bulunan cami, kareye yakın dikdörtgen planlı olup üzeri merkezi bir kubbeyle örtülmüş. Kubbeye geçişi sağlayan tromplar, caminin dışında üst örtüsünde kendini açıkça belli ediyor. Merkezi kubbenin yarım kubbelerle takviye edildiğini ifade eden Cami İmamı Sebahhatin Rençber, "Kubbe kasnağını çepeçevre kuşatan 24 adet ve yan duvarlarda ise mihrap duvarında dörderden 12, ikisi son cemaat yerine bakan toplam 14 pencere ile ibadet mekanı son derece güzel biçimde aydınlatılmıştır.

İbadet mekanında çiniye yer verilmeyişi, o dönem yapıları içerisinde karşılaşılmayan bir örnektir. Caminin pencere aralarında yazı frizleri ve kalem işleri bulunmaktadır. Bu kalem işlerinde hatayi ve rumilere geniş yer verilmiştir.

Camideki mermer işlerinin yanı sıra ahşap işçiliği de ileri bir düzeydedir. Mermer mihrap ve minberi geometrik bezemelerle kaplıdır. Bunların üzerindeki stalaktitler ve geometrik bezeme son derece güzel işlenmiş olup diğer Osmanlı minberlerinde karşılaşılmayacak kadar farklı ve ince bir işçilik göstermektedir. Bezeme açısından da oldukça zengin bir camidir. Mihrap, minber ve kürsüde taş bezeme kullanılmış, cami ara giriş kapısı ve pencere kanatlarında ahşap bezeme kullanılmıştır" diye konuştu.

Geçmişte cami, imaret hamam, kervansaray, sıbyan mektebi olarak kullanılan Yeni Cuma Külliyesi, şimdilerde sadece cami olarak hizmet veriyor.

İHA
Yayın Tarihi : 13 Eylül 2008 Cumartesi 13:02:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?