6
Mayıs
2024
Pazertesi
KOCAELİ

Merdiven silerek ikizlerini okuttu

10 yıl önce eşini kansere kurban verdi. Ondan kalan 430 liralık emekli maaşı ile geçinmek mümkün değildi. Apartmanların merdivenlerini silmeye başladı. İşi ağırdı çünkü evde ondan ekmek, okul masraflarının karşılanmasını bekleyen ikiz kızları vardı. Direndi... Hayatın merdivenlerine tutundu... Bugünlerde o, dünyanın en mutlu annesi. İkizleri ayrı ayrı kentlerdeki üniversitelerin tıp fakültelerini kazandı.Gölcük ilçesi Dumlupınar Mahallesi'nde yaşayan Arzu İ., 1990 yılında tanıştığı Yusuf İ. ile 1992 yılında evlendi. Evlendikten sonra Gölcük'ün Dumlupınar Mahallesi'nde yaşamaya başlayan çiftin 1993 yılında ikizleri dünyaya geldi.

“Tam mutluluğu yakaladık” dedikleri anda baba Yusuf, vereme yakalandı. Aylar süren tedavinin ardından hayata yeni bir başlangıç yaptıkları dönemde ise baba, akciğer kanseri nedeniyle hayata genç yaşta gözlerini yumdu.

Çocuklarını okutmak ve hayatlarını idame ettirmek için eşinden kalan 430 liralık emekli maaşı yetmeyince anne Arzu İ., apartmanların merdivenlerini temizlemeye başladı.

Bu şekilde günlerce harçlık bile veremeden okula gönderdiği ikiz kızlarından biri liseyi birincilikle, diğeri ise ikincilikle bitirdi. Ardından ikizler, girdikleri üniversite sınavında tıp fakültesini kazandı.

Ancak evlatlarının başarısının ardından maddi imkansızlıklar nedeniyle buruk bir sevinç yaşayan anne, Gölcük Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma Vakfı ve komşularından aldığı parayla çocuklarını üniversiteye kaydını yaptırdı.

41 yaşındaki anne çok sevdiği eşi ile evlendikten sonra Gölcük'e taşındıklarını, eşinin burada bir bakkal açtığını ve geçimlerini bu şekilde sürdürmeye başladıklarını söyledi.

Daha sonra işleri iyi gitmeyen eşinin iş yerini kapatmak zorunda kaldığını bildiren anne Arzu İ., eşinin bir kimya fabrikasında çalışmaya başladığını kaydetti.
Eşi Yusuf'un 2002 yılında verem hastalığına yakalandığını bu yüzden kimya fabrikasındaki işi bırakmak zorunda kaldığını ve o dönem çok sıkıntı yaşadıklarını dile getiren anne, bir süre devam eden tedavinin ardından eşinin hastalığı yenmeyi başardığını vurguladı.

Eşinin 2007 yılında ise akciğer kanserine yakalandığını anlatan İnal, şöyle devam etti:“Tedavisi için bir sürü hastane dolaştık ama fayda etmedi. Bir yıl sonra eşimi kaybettik. Onun acısını hala yüreğimizde hissediyoruz. O zaman kızlarımı 8. sınıfı yeni bitirmişti. Kızlarım Muammer Dereli Anadolu Öğretmen Lisesi'ni kazandı. İkizlerin biri liseyi birincilikle, diğeri ikincilik ile bitirdi. Ama şimdi tek başımıza ne yapacağız bilmiyoruz. Çocuklarımı okutmayı çok istiyorum ve çoçuklarım da okumayı çok istiyor. Başbakanımızla görüşmeyi ve kızlarımı okutmam için bize yardım etmesini istiyorum. Çünkü kızlarım çok güzel bölüm kazandı. Birlikte doğdular ve aynı bölümü kazandılar. Çok sevinçliyiz ama üniversitede öğrenci okutmak hiç kolay değil. Bütün zorluklara rağmen kızlarımı okutmak için elimden geleni yapacağım.”

BABA ACISI TIP SEÇTİRDİ

İkiz kızlarının babalarının ölümünden çok etkilendiğini söyleyen İnal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kızlarım babaları gibi hasta olan insanlara yardım eli uzatmak amacıyla tıp fakültesini kazandı. Bir kızım, Muğla Üniversitesi Tıp Fakültesini Matematik Fen-3'den 512 puan alarak, diğeri ise aynı alandan 502 puan alarak Rize Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı. Çok mutluyuz. Herkese yardımcı olmak ve faydalı olmak istiyorlar. Babaları 2002'de vereme, 2007'de akciğer kanserine yakalanarak vefat edince kızlarım bundan çok etkilendi. Bu yüzden bana hep 'anne doktor olacağız' derlerdi. Çocuklarımın bütün gençlere örnek olmalarını isterim. Babalarını kaybetmelerine rağmen hiç pes etmediler, yeri geldi günlerce harçlıksız okula gittiler. Sınava hazırlanırken gece uyumayıp saatlerce ders çalıştılar.”

Eşinden kalan 430 liralık emekli maaşı ile geçinmeye çalıştıklarını anlatan İnal, şöyle konuştu: “Kızlarımı okutmak için merdiven temizliği yapıyorum. İkizlerim üniversiteyi kazandıktan sonra bu para ile geçinmemiz ve kızlarımın okuması çok zor. Hesapladık kızlarımın her birine aylık yurt, yol ve yemek gideri için en az 500 lira lazım. Bu masrafların içerisinde kitap parası yok, ekstra hiçbir şey yok. Kitapları da çok pahalı ne yapacağımı bilemiyorum. Maddi imkansızlıklar yüzünden çocuğu üniversiteyi kazanan bir anne gibi sevinemedim bile. Elime geçen bu parayı hangisine göndereceğim ve burada nasıl geçineceğim bilemiyorum. Kızlarımın kayıt parasının bir kısmını Gölcük Sosyal Yardımlaşma Vakfı ödedi kalan kısmını ise komşularımız verdi. İkinci dönem ki harç paralarını nasıl ödeyeceğiz bilemiyoruz. Kızlarımın okuması için elimden geleni yapacağım.”
Görümcesinin 2003 yılında satın alıp kendilerine hediye ettiği evde kaldıklarını ifade eden Arzu İ., “Görümceme çok teşekkür ediyorum. Evimiz kira değil o yüzden biraz rahatız” dedi.
 

AA
Yayın Tarihi : 5 Ekim 2011 Çarşamba 16:55:59
Güncelleme :21 Ekim 2011 Cuma 10:23:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?