2
Mayıs
2024
Perşembe
KOCAELİ

Sigara yasağı pasif içicilere yarayacak

Önümüzdeki günlerde kapalı ortamlarda sigara içiminin yasaklanmasını, Türkiye'de sinsice ilerleyen sigara canavarının fark edilmesi olarak değerlendiren ASM Göğüs Hastalıkları Uzmanı Ebru Duman, "Bu yasa ile pasif içiciler korunduğu gibi tiryakiler de mecburen günlük içtiği sigara sayısını azaltacaktır" dedi. 

Tütünün dünya üzerinde bilinen önlenebilir en büyük ölüm sebebi olduğunu söyleyen Duman, "Her yıl dünyada yaklaşık 4 milyon kişi tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2002 yılında dünyada bir numaralı ölüm sebebinin tütün ve tütün kullanımına bağlı gelişen hastalıklar olduğunu açıkladı ve tütün kullanan herkesin nikotin bağımlısı kabul edilerek tedavi edilmesi gerektiğini vurguladı. Dünyada 1.1 milyar insanın sigara içtiği bildirilmektedir. Bugün veriler ülkemizde erkeklerin yüzde 60-65'inin, kadınların ise yüzde 20-24'ü sigara içtiğini göstermektedir. Sigara içme oranlarının, kişilerin sosyo-kültürel düzeylerindeki artışa paralel olarak arttığını biliyoruz. Özellikle kadınlarda sigara içme oranı son yıllarda hızlı bir artış gösterirken, kadın sağlık personeli ve öğretmenlerde sigara içme oranı yüzde 66'lık oranla maalesef erkeklerin sigara kullanım oranını yakalamıştır. Türkiye genelinde üniversite öğrencileri arasında sigara içme oranı yüzde 48 civarında iken, lise öğrencilerinin yüzde 20, 7-13 yaş grubundaki ilköğretim okulu öğrencilerinin ise yüzde 11.7 düzeyindedir. Yapılan araştırmalar ülkemizde sigara için günde 17 milyon dolar ve yılda 6 milyar dolar harcandığını ortaya koymaktadır. Ülkemizde sigara kullanımı gün geçtikçe artış trendini sürdürürken gelişmiş ülkelerde son 20 yılda sigara kullanım oranlarında ciddi düşüşler yaşanmaktadır. ABD'de sigaranın akciğer kanseri yaptığını açıkça ortaya koyan yayınlarından sonra sigara kullanımının neredeyse 3'te 1 oranında azaldığı gözlendi ve akciğer kanseri görülme sıklığı da buna paralel olarak ciddi bir düşüş gösterdi" diye konuştu. 

Kapalı ortamlarda sigara içmenin yasaklanmasına yönelik yasal düzenlemenin, Türkiye'de sinsice yayılan sigara canavarının nihayet fark edilmesi bakımından son derece önemli olduğunu vurgulayan Dr. Ebru Duman, "Bu yasa sayesinde sigara tiryakileri mecburiyetten de olsa kapalı ortamlarda sigara içemeyecek ve gün içinde kullandıkları sigara miktarı ister istemez azalacaktır. Zaman içinde bu yasal düzenlemenin sigarayı bırakma motivasyonu kazanılmasında etkili olacağı kanısındayım. Düzenleme en çok sigara kullanmayan kişileri korumak anlamında önem taşımaktadır. Pasif içiciler göğüs ve kulak-burun- boğaz enfeksiyonlarının yanı sıra, bronşit ve zatürree gibi daha ciddi hastalıklara yakalanma eğilimi göstermektedirler. Kendisi sigara kullanmadığı halde başkasının sigara dumanı ile zehirlenen insanların en temel hakları olan temiz hava soluma haklarına kavuşması son derece yüz güldürücü bir gelişmedir. Sigaranın, içerdiği 4000'e yakın kanserojen madde nedeniyle kansere neden olduğunu biliyoruz. Başta akciğer kanseri olmak üzere, dil, dudak, larenks, mide , böbrek, pankreas, mesane, meme kanserinin altında, sigara kullanımının yattığı yayınlarla gösterildi. Ayrıca sigara kullanımının nefes darlığı ile karakterize kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) en önemli sebebi olduğunu biliyoruz. Bunların dışında kalp ve damar hastalıkları riskini 2 kat, felç riskini 10 kat, ani ölüm riskini 10 kat artırıcı etkisi olduğu çalışmalarla ispatlandı" dedi. 

Sigarayı bırakmada en sağlıklı yöntemin hastanın kendi isteği ile bırakmak olduğunu ifade eden Duman, "Sigara bırakma tedavisinde merkez hastanın kendisidir. Hastanın sigarayı bırakma isteği, nikotin bağımlılık düzeyi, içinde bulunduğu sosyo-kültürel ortam, çevresel destek tedavinin şeklini biçimlendirir. Sigara bırakıldıktan sonra ilk 24 saat içinde, kanda karbonmonoksit ve nikotin düzeyleri hızla düşer. Sigara içmenin bronşlar üzerindeki etkileri, sigarayı bıraktığınız ilk günden itibaren tersine döner. Tansiyonunuz ve kalp atış hızınız (bıraktıktan sonra bir saat içinde) çabukça düşer. Karbon monoksit seviyeleri (2 gün içinde) normale döner. Tat ve koku alma duyularınız (birkaç gün içinde) düzelir. Kan dolaşımınız (birkaç hafta içinde) düzelir. Sigarayı bırakmanızın ilk yılında, kalp krizi riski azalmaya başlar. 10. yılında ise hiç sigara içmemişlerle aynı risk düzeyine dönersiniz. Sigarayı derhal bırakmanın yemek borusu ya da pankreas kanseri ihtimali azalttığına, 7 yıl içinde mesane kanserinin hiç sigara içmeyen bir kişiyle aynı risk düzeyine erişeceğine ve 10-15 yıl sonra sigarayı bırakan kişinin akciğer, gırtlak ya da ağız kanserine yakalanma riskinin istatiksel olarak hiç sigara içmemişlere yaklaştığı bilinmektedir" şeklinde bilgi verdi.

İHA
Yayın Tarihi : 3 Mart 2008 Pazartesi 14:50:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?