Önceki gece Düzce'de dini nikahlı eşi tarafından bıçaklanarak öldürülen Derya Türk'ün (18) cenazesi baba evine getirildi. Ocaklarına ateş düşen Türk ailesinin evinde büyük acı yaşanırken; ailesi "Kadın cinayetlerinde cezalar ağırlaştırılsın. Başka yürekler yanmasın" diye feryat etti.

Yaklaşık 10 aydır dini nikahlı olarak yaşadığı Yılmaz Çotak (23) tarafından göğsünden bıçaklanarak öldürülen Derya Türk'ün cenazesi Sakarya'nın Kocaali ilçesindeki baba evine getirildi. Cenazenin eve gelmesi ile sinir krizleri geçiren anne Nebahat Türk, kızının tabutuna sarılarak ağıt yaktı.

Acılı anneyi teselli etmekte zorlanan yakınları da büyük üzüntü yaşarken, talihsiz kadının kardeşleri de adeta yıkıldı.

Ölen kadının amcası Hayrettin Türk, "Yüreğimiz yanıyor. Devlet kadın cinayetlerinde cezaları ağırlaştırmalı. Bizim gibi başka ailelerin ocağına da ateş düşmesin. Daha dün gece televizyonda bu haberleri izlerken şimdi aynısı bizim başımıza geldi. Acımız çok büyük" dedi.

Çocuğu olmayan ve Düzce'de yaşayan amcası Ahmet Türk'ün yanında evlatlık olarak kalan Derya Türk, yaklaşık 10 ay önce tekstil fabrikasında çalışan Yılmaz Çotak ile dini nikahlı olarak yaşamaya başlamıştı. 7 kardeşin altıncısı olan Derya Türk, katili olan kocası Yılmaz Çotak ile Akçokoca'da imam olarak görevli abisinin yanında olduğunda tanışırken, Çotak'ın Derya Türk ile evlenmek pahasına ailesini karşısına aldığı kaydedildi. Gözaltına alınan Çotak'ın ilk sorgusunda Derya Türk'ün cep telefonundaki

mesajlaşmaları gördüğünü ve bunun üzerine sinir krizi geçirerek genç kadını öldürdüğünü söylediği öğrenildi.

Talihsiz kadının cenazesi gözyaşları arasında Kocaali Merkez Camii'nde kılınan ikindi namazının ardından toprağa verildi.