Edebiyatçı Sait Faik Abasıyanık, doğumunun 100. yılında Adapazarı'nda düzenlenen çeşitli etkinliklerle anılıyor.
 
Adapazarı Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği anma etkinlikleri kapsamında, Adapazarı Kültür Merkezi'nde (AKM) gerçekleştirilen panelde, edebiyatçılar Sait Faik'in eserlerini ve sanatçı kişiliğini değerlendirdi. Yazar Mustafa Miyasoğlu, panelde yaptığı konuşmada, Sait Faik'in çağdaş Türk sanatçıları arasında çok farklı bir yere sahip olduğunu belirterek, "Belki de Türkiye'de ilk kez uluslararası onurlandırmaya muhatap olmuş, Mark Twain Derneği üyeliği tevdi edilmiş kendisine. O bakımdan doğumunun 100. yılında sahip çıkılması, anılması, çok önemli. Bu anmaya gösterilen ilgi, bundan sonraki anmaları da önemli kılacaktır" dedi.
 
Sait Faik Abasıyanık'ın dünya çapında bir sanatçı olduğunu belirten Miyasoğlu, Sait Faik'in arkasındaki en önemli kişinin annesi olduğunu vurgulayarak, "Sait Faik'in bulunmaz bir annesi vardır. Öyle bir anne ki, devletin yapamadığını yapıyor. Sanatçıya, kabiliyeti ve sorumluluğu olmayan hiçbir ticari geçim kaygısı yüklemeden, babasından kalan serveti, işten anlayan ortaklarla yürütüyor ve onunla Sait Faik'e aylık maaşlar veriyor. Annesi oğluna karşı son derece sert, ama görülüyor ki anlayışlı, fevkalade müşfik, son derece entellektüel, mesafeli bir anne. Bu anlamda Adapazarlı bir anne-babanın, ailenin çocuğu olarak fevkalade bir şansa sahip. Kendi memleketine de düşkün ama bölgecilik yapmayan bir şehir sanatçısı olarak, bir flanör (amaçsız gezen) gibi dolaşıyor. Aslında böyle insanları var ettiği zaman şehrin kültürü olur. Kültürü bir yerden bir yere taşır, adeta mikrop portörü gibi kültürü taşır. Sait Faik bu anlamda dünyada benzeri olmayan, yegane insanlardan biridir. Bizden biri olarak dünya çapında tanınmış bir sanatçımızdır. Ama arkasında da devlet yoktur. Sermaye yoktur. Basın yoktur. Sadece annesi vardır. Ve bugün Nobel'den sonra en uzun süre yaşamış ödülün, Sait Faik ödülünün, adına verildiği kişidir. İlki 1955 yılında verilmiştir. Dünyada bu kadar uzun başka bir armağan, sadece Nobel vardır. Şiir duygusu, insan sevgisi ve anlatma arzusu, Sait Faik'in bugün bize sanatçı portresinden kalan en önemli şeylerdir" diye konuştu.
 
Edebiyatçı şair Mustafa Şerif Onaran da, Abasıyanık'ın öyküye yeni bir soluk getirdiğini belirterek, "1906 yılında doğan Sait Faik'i, doğumunun 100 yılında anmak, onun ölmezliğinin belirtisi olarak düşünülmelidir" dedi.
 
Yerleşik öyküdeki girişe, açılıma, sonlanışa alışanlar için Sait Faik'in öykülerinin önceleri yadırgandığını kaydeden Onaran, "Bir duruşu, bir anı, bir sevgilinin öyküye yansıması, bilinmez ayrıntıları belirtmesiyle, öyküye yeni bir soluk getirmiştir. Bu ayrıntılar, nice genç öykücüye görmeyi öğretmiştir. Değişen yaşama koşulları, dilin edebiyata kazandırdığı özellikler, Sait Faik'e yeniden bakmayı, değişik yönleriyle onu anlamayı kolaylaştıracaktır" şeklinde duygularını dile getirdi.
 
Adapazarı Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran da, 5 güne 23 etkinlik sığdırarak Sait Faik'i doğumunun 100. yılında adına yakışır şekilde anmak istediklerini ifade ederek, "Öğrencilere, onu ve eserlerini tanıtmaya çalışacağız. Bununla ilgili, sadece Adapazarı'nda değil, ülke çapında bir öykü yarışması yapacağız. Bu yarışmanın ülke çapında bilinip tanınmasını sağlayacağız" şeklinde konuştu.
 
Sait Faik'in Adapazarı ile ilgili yazdıklarını kitaplaştırdıklarını söyleyen Duran, değerleri asla unutmayacaklarını ve sanatçıları onurlandırmaya devam edeceklerini kaydetti. Panele katılan Doç. Dr. Engin Yılmaz, Ali Ural ve Ayşe Sevim de, Sait Faik'in sanatçı kişiliği, eserleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
 
Etkinlikler kapsamında Sait Faik Sergisi açılırken, çeşitli tiyatro sanatçılarının katıldığı teatral okumalar gerçekleştirildi.