Gençlik üzerine çok şey söylenip yazılmıştır.

Hayatın elmas kıymetindeki bu döneminde genellikle mantık yerine hisler hakim olduğundan
Genç insanlar bir çok tuzağa istemeyerekte olsa düşerler
Daha sonrada hissi iptal etmek, hissetmemek, unutmak için çeşitli yanlış ve kötü alışkanlıklara yönelim başlar.

Gençliği ekilip bakılmamış boş bir tarla haline terk ederseniz orada dikenler ve ayrık otları biter. Dikenlere ve ayrık otlarına kızmak yerine o verimli tarlayı en iyi şekilde işlemek bakımını yapmak gerekir.

Gençlerimizin; sadece eğlenmek yada boş zamanlarını, yöresel olumsuz alışkanlıkları da devam ettirmek adına talep edecekleri mekanizmalar yerine, içinde kendilerinde söz sahibi olarak bulunacakları dernek, sivil toplum örgütü gibi kamuya yararlı faaliyet organizasyonlarının içinde bulunarak yada bu kurumları bizzat oluşturarak eğitim, kültür, spor, sanat gibi etkinlikleri tüzel kişilik çerçevesinde talep etmelidirler.

Talepler sadece kamu kurumlarının değil özel teşebbüsü de harekete geçirecek unsurları da kapsamalıdır. Gençlerin olumlu fikirleri ve kendine güvenilen ve kişilik geliştirmeleri, ailelerin kız – erkek genlerimize getirdikleri kısıtlamaların aşılmasını da beraber getirecektir.

Anne ve babaların kastı aşan baskılar uygulamaları halinde gençlerimizin bireysel yeteneklerini geliştirmeleri, çeşitli etkinlikleri, katılımları engellenmiş olacak ki bir gence verilecek en büyük haksız ceza ve işkence bu olur.

Zamanla kendisiyle barışık olmayan, başkaları ile kavgalı, sürekli endişe içinde, kendine güvensiz, kuracağı yeni ailede mutsuzluk tohumları, bilinçsizce, ebeveynleri tarafından atılmış bir toplum birimi olarak olumsuz yeni bir aile tipi ile karşı karşıya kalınacaktır.

Ekonomik özgürlüğe sahip olmayan gençlerimizin kendilerini geliştirme çabaları, fikirleri doğmadan ölmüş olur. Üretken gençler kitlesinin oluşması için aileler ekonomik güçlerini başka ailelerle birleştirerek yeni iş ve üretim alanları oluşturmalıdır. Güvene dayanan sermaye ortaklıkları fikri eyleme getirilmelidir. Böylece ortaklık kuran ailelerin gençleri üretkenlik kazanır. Mutlu genç profili ortaya çıkar.

Bu konuda kolektif aklın öne çıkması önemli bir öncelik olmasıdır.

Genç, genç iken problemleri çözülmezse aile kurup çoğaldıkça problemleri de çoğalacaktır.

Bu nedenlerle babalar anneler genç iken onları anlamaya çalışmalı, gençlerin kendilerini aşmalarında kendilerinden daha nitelikli olmalarından korkmamalıdırlar.