Libya'ya çalışmak için giden evli ve üç çocuk babası, emekli Şahin Tekmen "Hem emekliyim, hem de azda olsa fındık sahiyim ayrıca kalp rahatsızlığım var. İki kaynaktan evime para giriyor olmasına rağmen hala geçim sıkıntısı yaşıyor ve borçlarımı ödemekte zorlanıyordum. Bu durumda hem ustalığımı kullanmak hem de maddi sıkıntılarımı aşmak amacıyla Libya'ya işçi olarak gittim. Ben ve benimle birlikte Kocaali'den yaklaşık 10 usta gitmişti. Bize orada iş imkanı sağlayan şirket, içinde bulunduğu maddi sıkıntılardan dolayı bünyesinde bulunan, bizimde dahil olduğumuz 300 kişilik işçi grubunu çalışma sahasına çıkaramadı. Ana firma ile yaptıkları sözleşme gereği inşaat sahasına bir kaç gün işçi çıkaramayan taşeron şirketin sözleşmesi feshediliyor. Bizim de sözleşmemiz feshedildi, geri dönmek zorunda kaldık" dedi.

Türkiye'den giden işçilere teklif edilen cazip ücretleri, sadece oraya karşı istek uyandırmak ve sıkıntı yaşayan vatandaşların maddi zaafından faydalanmak için kullanıldığını söyleyen Şahin Tekmen "çalışan işlerin saatlik ücret ödemesini ana şirket taşerona ödüyor, yalnız taşeron şirket işçilerine hem ödeme yapmıyor hem de kum fırtınası, Cuma Namazı gibi çalışmadan geçen saatleri ise işçilerin ücret hesabından düşüyor. Çalışan işçinin sırtından haksız para kazanıyor" dedi.

Yaklaşık 5 Bin işçinin çalıştığı iş sahasında herhangi bir iş kazası yada hastalanma durumunda devreye girebilecek hiçbir sağlık personelinin olmadığını ve sözleşme gereği taşeron şirketin, bu gibi acil durumlara müdahale etmek amacıyla, acil servis bulundurma zorunluluğunun olduğunu belirten Şahin Tekmen " En küçük bir yaralanmada bile hastayı muayene olacağı yere kendi imkanlarımızla taşıyorduk. Bir arkadaşımız akşam mesaisi sonunda stres ve yorgunluk sebebiyle bayıldı ve ambulans bulamadık. En yakın hastane Kocaali ile Söğütlü ilçesi kadar mesafede Bingazi vilayetindeydi. Tesadüf eseri mesaiye kalmış olan bir görevlinin özel aracı ile yolladık ölmemesi için dua ettik, Allah'u Teala onu bize ve çoluk çocuğuna bağışladı" dedi.