Yalova'da 40 günlükken geçirdiği havale sonucu zihinsel ve bedensel özürlü hale gelen Deniz Sarıçelik'in tedavisi, babasının maaşına elektrik borcundan dolayı haciz konulması sebebiyle yapılamıyor.

Harun ve Emine Sarıçelik çifti, 17 Ağustos depremi sonrasında evlerinin ağır hasar görmesinden dolayı prefabrik konutlara taşındı. Burada çocukları Büşra ve Bilal ile henüz 40 günlükken geçirdiği havale sonucu zihinsel ve bedensel özürlü olan kızları Deniz'le birlikte yaşamaya başlayan aile, 6 yıl boyunca elektrik parası ödemedi. Bu zaman zarfında değişik işlere giren baba Harun Sarıçelik, özürlü kızı Deniz'in tedavisini sosyal güvencesiyle sürdürürken, SSK'nın karşılamadığı birçok yabancı ilacı ise parayla satın aldı. Daha sonra prefabriklerin boşaltılma kararı geldiğinde Sarıçelik ailesine 2 milyar 499 milyon liralık elektrik borcu fatura edildi. Fatura karşısında şaşkına dönen Harun Sarıçelik, yetkililere durumu anlatarak kendisine yardımcı olmalarını istedi. Yetkililer TEDAŞ'ı arayarak, zor durumdaki aileye elektrik borcunun iptal edildiğini söyledi. Ancak 5 ay önce maaşına gelen hacizle şok olan Harun Sarıçelik, araştırdığında icranın elektrik borcundan kaynaklandığını öğrendi. Sarıçelik ailesi, haciz tutarını öğrendiklerinde ise ikinci bir şok daha yaşadı. Zira kendilerine iptal edildiği söylenen 2 milyar 499 milyon liralık elektrik borcu 2 yılda faizlerle birlikte 4 milyar 500 milyon liraya yükseldi. Borcu ödeme şansı bulunmayan Harun Sarıçelik'in maaşından kesinti yapılmaya başlanınca, minik Deniz'in güçlükle sürdürülen tedavisi yapılamaz oldu. 4 aydır kiralarını ödeyemeyen aile ilköğretim okuluna devam eden Büşra ve Bilal'in okul masraflarını da karşılayamaz hale geldi.

Gözü yaşlı anne Emine Sarıçelik, "Ben kendim için hiçbir şey istemiyorum. Sadece Deniz'in tedavisi yarım kalmasın. Yoksa hiçbir şekilde düzelme şansı olmayacak. Geceleri yatağa yattığımda onu düşünerek uyuyamıyorum. Bu olay başımıza geldiğinden beri gözyaşlarım dinmiyor. Aylardır bakkaldan veresiye alıyorduk o da kesildi. Çocuğuma çocuk bezi dahi alamıyorum" dedi.

Ne yapacağını bilemediğini belirten baba Harun Sarıçelik ise, "Ben zaten asgari ücretle kıt kanaat geçinmeye ve kızımın tedavisini yapmaya çalışıyorum. Bir de bu haciz gelince her şey alt üst oldu. Buradan yetkililere yalvarıyorum. Ne olur benim için değil, ama kızım için bu meseleyi halledin. Kızımın tedavisinin sürmesi lazım. Yoksa tüm geleceği daha da kötü olacak. Gerekiyorsa beni hapse atın, ama ne olur onun tedavisini yarım bırakmayın. Bize yardım eli uzatın" diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

Yayın Tarihi : 19 Nisan 2006 Çarşamba 17:50:36