18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

TL'den sıfır nasıl atılır...

Değerli okurlarım,

Öncelikle uzun zamandır sizlerle birlikte olamadığım için üzgünüm. Nihayet yeni bir yazı ile sizlerle birlikteyim. Kenthaber'in Sistem Yöneticisi olarak geliştirme ve güncellemelerden dolayı zaman sıkıntım vardı. Bazı güncellemeler yapma fırsatı buldum.

Herşeyden önce yoğun ilgi ve desteğiniz için teşekkürü bir borç biliyoruz. Aslında kenthaber tamamen sizlerin. Biz sadece teknik organizasyonu üstlenmiş durumdayız. Sizlerin sesini iletmek, değerli katkılarınızı duyurmak ve sorunları tartışmak anlamında önemli bir misyonu yerine getirdiğimize inanıyoruz.

Asıl konumuz; TL... TL'de Sıfır atılması olayı...

***

TL'den sıfır atılması uzun zamandır konuşulan bir konu. Herkes bu konuda bişeyler konuşup duruyor. Konuşmak kolay, olayın sonuçlarını incelemek de gerekmez mi? Gelin işin Bilişim/Yazılım penceresinden bir bakalım.

Ülkemizde bir çok alanda bilgi teknolojisi kullanıldığı hatta bakkal amcanın bile elektronik bir kayıt cihazı kullandığını hatırlatalım. Bakkal amca, adına yazar kasa dediğimiz bu cihaz ile devletin vergilendirme görevine yardımcı olmaktadır. İyi güzelde bunu neden anlatıyorum!

Bakkal amcanın kullandığı bu yazar kasa denen cihaz küçük bir işlemci ve yazıcı ile kurulmuştur. Üzerinde bir ALU(Aritmetic Logic Unit) mevcuttur. TL'den sıfır atıldığında bu işlemcinin yürütülmesini sağlayan küçük programcık için işler biraz karışacak. Nasıl mı? Biliyorum ki bir çok yazar kasa yazılımı bol sıfırlı rakamlara alışık. Ancak, kesirli paraları tanımıyor. Bu durumda yazar kasa yazılımlarının değişmesi kaçınılmaz. Dahası, bazı yazar kasaların kısıtı sadece yazılımda değil. İşlemcileride ucuz ve basit olsun diye kesirli rakamlara yabancı. İşte sürpriz. Bütün ku kasaların servisleri de büyük ihtimal yok artık. Olsada çok önemli değil. Çünkü, bir çoğunun işlemcisi sabit. Yani değiştirilemez. Yani özetle: yazılımını değiştirerek kurtaran bakkala amca şanslı. Diğerleri ise komple yeni yazar kasa almak durumunda kalacak.

Bakkal amcanın derdi aslında çok büyük değil. Bakkal amca kendince ağır bir maliyet olsada bunu aşabilir.

Uzun zamandır aynı yazılımı kullanan, oturmuş sistemleri olan bazı kuruluşlar da bu işten nasibini alacak. Örneğin DOS bazlı muhasebe yazılımı kullanan firmaları bir sürpriz bekliyor. Onlarda yazılımlarını değiştirmek yada yama yaptırmak zorunda kalacak.

Aslında bu durum biz bilişimciler için hiç de can sıkıcı bir durum değil. Çözüm basit. Yeni yazılımlar üretmek. Sanırım bu durum ülkemizde bilişim sektöründe bir canlanmayı da beraberinde getirecek.

Türkiye için 2000 yılına benzer bir problemli yılbaşı için bilişim sektörü kendini hazırlamalıdır. İşin birde kamu tarafı bulunmaktadır. Kamuda yapılan bilişim projelerinin 2005 yılı uyumluluğu denetlenmelidir. Yani, yeni TL uyumluluğu için çalışma yapılmalı ve bilişimciler olarak 2005 yılına girdiğimizde dünyaya rezil olmamalıyız.

Kamu sektörü çok önemli. Örneğin Sosyal Sigortalar Kurumu(SSK). Bu konuda bir hazırlık yapılıyor mu? Bu güne kadar yapılan prim ödemeleri nasıl işlenecek. Tüm veritabanında ödemeler milyona bölündüğünde kesirden sonra sanırım 9 rakama kadar uzayabilecek. İyide bunu destekleyecek bir alt yapı düşünüldü mü? Prim ödemelerimiz yoksa buharlaşacak mı?

Bilişim sektöründe ki yansımaları hakkında şimdilik bu kadar. Ancak, birde mali yansımalar olacak.

Birçok uyanık esnaf paranın küçülmesini fırsat bilip en yakın tam yada yarım TL'ye tamamlayacak. Buda tıpkı Avrupa Birliğine(AB) giren ülkelerde ki gibi enflayonist eğilimi körükleyecek. Sanırım hükümetin bu yıl içinde beklenen enflasyonun daha altında bir rakam tutturması ve 2005 yılının ilk aylarında oluşacak sunni enflasyonun etkisinin zayıflatılması gerekecek.

Ve bozuk para sıkıntısı: Her zamankinden daha çok bozuk para ile işimiz olacak. Daha çok madeni para taşımak durumunda kalacağız. Tamamlama uygulamasının (tam yada yarım TL'ye) daha az yaşanması için daha çok bozuk para basılması ve her türlü ödemenin bu paralarla yapılabilmesinin sağlanması gerekmektedir.

İyide, bütün bunları yaptınız. Bitti mi? Hayır...Bu ülkede 70 milyona yakın insan yaşıyor. Uyanığı var. Cahili var. Vatandaşın hakkını korumak zorundasınız. Ne yapılmalı? Nasıl yapılmalı?

Açıkcası bu benim nacizane uyarım. Sanırım Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) bununla ilgili bilgilendirme ve tanıtım kampanyaları hazırlamalı. TV'lerde, Gazetelerde ve hatta Internet sitesinde bunu detaylı olarak anlatmalıdır.

Sevgi ve Sağlıkla kalın.

Yayın Tarihi : 15 Şubat 2004 Pazar 11:40:14
Güncelleme :6 Haziran 2004 Pazar 22:33:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?