28
Mayıs
2024
Salı
ANASAYFA

Ağca delikanlı isen herşeyi anlat…

Mehmet Ali Ağca tahliye oldu…

İnsanlar şaşırdı… Niye şaşırdılar anlamadım…

Ağca hapisten çıkacağını biliyordu ki, Ortadoğu Gazetesi’nin türbanlı yazarı Rabia Hanım ile evlenme teklif etmişti…

Rabia Hanım’da davete koşa koşa gitti..

Bir bildikleri vardı elbette… Bizler de yakında bir tahliye olacağını kestirebiliyorduk…

Bu evlilik mesajı aslında daha gizli mesajlar da içeriyor olabilirdi..

Bize göre, aslında tahliye gecikti…

Neden…

Acaba o duvarların arasında ne gibi pazarlıklar yapıldı..

Çünkü Ağca’nın tüm savunma tutanaklarını rahmetli gazeteci Turan Aytul arşivlemiş…

Turan Aytul, Ağca’nın canavarca öldürdüğü Abdi İpekçi’nin en yakın çalışma arkadaşıydı ve ölümünden sonra uzun süre Milliyet Güzetesi’nin Genel Yayın Müdürlüğü’nü yaptı…

Rahmetli Turan Aytul Hoca ölümünden önce bu dosyaları Sonhavadis Gazetesi’nde bir süre birlikte çalıştığı Yazı İşleri Müdürü Bülent Kavuk’a vermiş…

Biz de bir sure Kavuk ile birlikte çalışmıştık…

Belli ki ileride bu savunmaları değerlendirecek ve bir çalışmayı ortaya çıkaracaktı…

Tüm bu dosyaları okumak gibi bir şansım oldu…

Ağca hem buradaki davasında hemde İtalya’daki savunmasanda aslında hiç bir savunma argümanı ortaya koymuyor…

Ankara-Sofya-Roma bağlantısından söz ediyor ama sonra unutuyor.. Zaten onu da hiç detaylamıyor.

Söylediklerini çoğu ipe sapa gelmez şeyler…

Bir tek şey dikkatimi çekti…

Çünkü her iki ülkede de savunmasını o cümle üzerine kurmuş..

Mealen şöyleydi…

“Konuşursam ne Türkiye’de ne de İtalya’da kimse yerinde oturamaz”

Bu cümleyi ben sonraları bir çok kişinin ağzından da duydum…

Özellikle banka hortumcusu olduğu iddia edilen kişiler arasında…

Birinin iddiasını ciddiye aldım..

Dinç Bilgin…

Zaten onun da gazetesini elinden aldılar… Söyleyebilecek yeri kalmadı…

Birde Abdullah Öcalan aynı tehditi savurdu…

Dinç Bilgin tahileye oldu… Ağzı mühürlü…

Dinç Bey konuşur mu, iddialarını bir kitap haline getirip ölümünden sonrası için Türk tarihine miras bırakır mı bilinmez…

Ama dediğimiz gibi ağzı mühürlü…

Ağca’nın beklen tahliyesi gecikti…

Bu arada Ağca içerde anılarını kesin olarak hazırlamıştır(!)

O anıları yakında bir gazetede okuyacağız..

Olay yaratacak diyecekler asılda havanda su dövülecek…

Sanırım birileri o anıları çoktan kaleme almıştır..

Bu tecrübelerle sabit… Çünkü hep böyle olur…

Milliyetçi kesimden bazı kalem ustaları Ağca’nın tahliyesine şiddetle karşı çıkıyorlar ve aba altından sopa gösteriyorlar..

Neden acaba?

Bu sadece rahemetli İpekçi’nin hunharca katledilişinin ardında gizlenen bir şeyelerin Ağca’nın bir gaflet anında fısıladayıvermesinin yarattığı bir korku mudur?

Zaten görünüşe göre de bu korku diz boyu…

Çünkü tahileye kararı ev hapsine dönüştürüldü. Günde iki defa karakola gidip "buradayım“ diye imza atması da galiba bu nedenle isteniyor..

Tabi bu imza seranomisinin kaç gün süreceği de ayrı bir merak konusu…

Benim kişisel düşüncem Ağca eli kanlı bir katilidir ve cinayet hükümlüsü olarak hiç tahliye edilmemesidir… Ona hapisane yakışır…

Bu tahliye, Abdullah Öcalan’ın tahilye edilmesini de gündeme getirecektir…

Tahliye kararı bu nedenle sakattır. AİHM Ağca’nın kararını bir emsal olarak kabul edip ikinci bir tahliye kararı alabilir…

Bu tahliye konusunda bir ikinci konuyu daha gündeme getirmek isityorum.

İpekçi cinayetinde suç ortağı İbrahim Çiftçi, o dönemde de meşhur olan gazeteci Uğur Dündar’a kısa bir açıklama yapmıştı… Bu açıklama TV’den Dündar’ın programı içinde yayınlanmıştı…

Cümle mealen şöyledi…

"Biz İpekçi’yi tanımıyorduk. O sıralarda da Türkiye kan gölüne dönmüştü. Bu kanı durdurmak için çok önemli bir eylem yapmamız gerekliydi… Biz de hedef olarak İpekçi’yi seçtik. O dönemlerde en popüler isim oydu… O sadece bir kurban…“

Şimdi bu iddiayı şöyle bir düşünün…

10 Eylül 1980 günü Türkiye’de ölen onlara insanı… 12 Eylül 1980 gününün sakinliğini ve 13 Eylül 1980 günü başlayan toplu tutuklamaları….

Sadece şeytanın avukatlığını yaptık...

Şimdi Ağca’dan "delikanlı gibi bu işlerin perde arkasını açıklamısı“ bekliyoruz…

Zaten insanların korkusuda bu…

Açıklarsa milliyetçiliğini öyle anlayacağız…

Yayın Tarihi : 12 Ocak 2006 Perşembe 15:08:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?