22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Tatil ve siyaset


Nerde kalmıştık...
Antalya'da... Evet...
Türkiye'nin turizm başkenti Antalya...
Önce çirkinleştirilen şimdi güzelleştirilmeye çalışılan bir kent...
Neyse önce isterseniz Antalya'nın denizinden söz edelim...
Tüm çabalarımıza rağmen kirletememişiz o kıyıları...
Kıyı şeridine kurulan eğence mekanları ise ürkütücü..
Palazlanan bir yeraltı dünyası, kimi zaman kan akıtıyor...
Kent yeniden bir imar peşinde...
Bir turizm kenti ama ortalıkta pek turist yok...
Onları alıp hapsetmişler otel kıyılarına, nerede denize giriyorlar pek anlamadım...
Eğer havuzsa serinlemeye çalıştıkları yer...
Ülkelerinde mebzul miktarda mevcut...
Belek, Kemer tatil köyleri belki...
Ama onlara dışarı hiç çıkamadıklarından esnaf mutsuz..
Antalya durağında ilk gezi Finike'ye...
Gidip görülesi bir yer...
Olimpos ise bir harika yer...
Ama bakımsızlık diz boyu...
Kimsenin ören yeri ile ilgisi yok...
Antalya kale için bakımsızlıktan ve ilgisizlikten bir virane...
Ticaret sadece kent yerlisi ile yerli turiste kalınca da ekonomi yakında "imdat" diye bağırır...
Kent canlı gibi görünüyor...
Yeme içme mekanları dolu, alışveriş mekanları da...
Ama para dönmüyor…
Söylenen o...
Oysa eskiden o kentte turist kaynardı...
şimdi yok...
Otelciler hokus pokus yapıp hepsini kaybetmeyi başarmış...
Yine de güzel kent Antalya...
Kim ne derse desin...

****
Gezi notların burada noktalayalım...
Gezi sırasında belki pek ilgilenmedik ama yine de meslek icabı kulağımız delik...
Türkiye ile mahkemelik bir cumhurbaşkanımız olacak... (Bekir Coşkun dostumuza destek benim de cumhurbaşkanım değil)
Elbette bu durum Türkiye'de bir ilk... Hatta Dünya'da, belki de kainatta...
Demokrasimizle övünebiliriz(!)
Hatırlayın, Cumhurbaşkanı Gül (nasıl olsa seçilecek) eşi Hayrünisa Hanım'ın türbanı nedeniyle üniversite sınavına alınmadığını iddia etmiş ve daha sonra tüm yargı yolları kapandığı savı ile AİHM'e başvurmuştu.
Oysa bu olayların yaşandığı yıllarda yani, sınav başvurusunun reddedildiği dönmede, Hayrünisa Hanım'ın henüz lise mezunu olmadığı ve bir veya bir kaç dersten takıntısı bulunduğu iddia edilmişti.
Bu iddia yalanlanmadı.
Ama sınav konusu uluslararası mahkemeye taşındı...
Bu mahkeme olayı olduğunda, Gül, milletvekiliydi...
Hadi bunu da geçelim...
Gül, Erbakan'ın saflarında yer aldığı dönemde, mecliste yaptığı bir konuşmada adeta AB üyeliğini savunanları neredeyse vatan haini ilan etmişti...
Birçok gazetede laiklik karşıtı söylemlerini okuduk...
Hadi bunu da geçelim...
AKP niye bu konuda b u kadar iddialı ve ısrarlı...
5 konu nedeniyle:
1-) YÖK YASASI:
YÖK'ü Cumhurbaşkanı Sezer varken onaylatamadılar. Yargıya gitseydi bozulacaktı. Yeni meclisin ilk işlerinden biri olacaktır.
2-) REKTÖRLER: YÖK kapsamında ele alınabilecek bu konuyu yeni bir sisteme sokacaklar. Büyük bir ihtimalle rektörleri direkt hükümet atayacak...
3-) EĞİTİM: İmam hatiplerin üniversitenin tüm dallarına girmeleri sağlanacak. Özelikle de sosyal bölümlere. Devlet yönetiminin söz konusu olduğu okullara. Siyasal, Uluslararası ilişkiler, Polis ve hatta Harp Okulu...
4-) YARGI: Bu konu netleşti. Yüksek Mahkemelere ve kurullara savcı ve yargıç atamalarında hükümet direk rol alacak...
5-) ANAYASA ve LAİKLİK: Anayasa değişikliği yapılarak bazı kavramlarda kargaşa yaratılacak. Örneği laiklik, hukukun üstünlüğü, sosyal devlet gibi...

****
Tüm bunlar gerçekleşirse ne olacak...
Eğer bunlar gerçekleşirse ki, gerçekleşecektir...
Siz o zaman görürsünüz neler olduğunu...
Biraz ipucu verelim isterseniz...
Ümmetten millete geçmiştik...
Bu kez milleten ümmete geçeceğiz...
Bunu bir düşünün...
Düşündükçe işin vahametini daha da anlayacaksınız...
Ama geçmiş ola...

Yayın Tarihi : 28 Ağustos 2007 Salı 16:01:38
Güncelleme :28 Ağustos 2007 Salı 16:04:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?