22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Atatürk'e hakaret

Sinirliyim...

Ve çok üzgün...

Demokrasi için ahkam kesen bir güruh, başkasına hakaret eleştiri sınıfına sokuyor..

Hadi bu arsızlığa alıştık...

Alenen "hakaret ahlaksızlığı"na ne demeli..

Kime hakaret

Bu ülkenin kurucusu, ilk cumhurbaşkanı, ulusal onurumuz, kurtarıcımız ulu önderimiz Atatürkümüz'e hakaret...

Kendini bilmez bir densiz, bir otobüste mikrofonu alıyor ve bir fıkra anlatıyor..

Nerede?

Nerede olacak, Yunanistan sınırları içinde...

Hem de Ege'nin efelerini o pis amacına alet ederek...

Adı fıkra...

Bu işin daha da başka bir rezilliği...

Büyük Ata'ya dil uzatmak...

Kimin haddine...

Ama yanılmışız...Haddineymiş...

Hem öylesine haddineymiş ki, utanıp ortalıklardan kaybolacağına basın toplantısı düzenleyip kem küm ediyor...

Bir sürü de danışman tutmuş...

Hangi yüzle yaptı bilmiyorum...

Ama adam haklı...

Birileri çıkıyor, yıllar önce, daha doğrusu koltuğa yapıştığı günlerde bir densizlik yapıyor..

Yalakalar ve şakşakçıları bol...

Densizliği ortaya çıktığında ortalığa çıkıp toplantı yapıyor..

Basın danışmanı "yapma tepki alırız" demiyor..

Ama adam haklı...

Çünkü hala o kişi o koltukta oturuyor..

Bu cumhuriyetin savcısı Atatürk'e hakaret eden adam için dava açmıyor...

İlçeninin kaymakamı o kişiyi o koltukta hala oturtuyor...

Vali ise sanki başka şehirlerde başka işlerle uğraşıyor...

Ama normaldir...

Gene bir ülkede birileri çıkıp genelkurmay başkanı adayını "çete kurmakla" suçlarsa...

Bir başbakan "vatan haini" sözüyle kimi kastettiğini açıklamazsa..

O zat da onu yapar...

Sonra kırılan potu tamir için açıklamaya şahsilik boyutu katılmaya çalışılır...

Bu kez acemilik devreye girer...

Kamuda, hele hele TSK'da şahsi açıklama olamayacağı belirtilir ve "bu bizim görüşümüzdür" denilir.

Ama ağızları bıçak bile açamaz..

Böyle bir ülkede, elbette ki bir başka densiz çıkar "Kerkük'e saldırıyı Dıyarbakır'a yapılmış sayarız" der...

Der...

Dilin kemiği artık yoktur..

Ve birileride çıkar o "aşağılık fıkrayı" anlatır...

Savcı seyircidir,

kaymakam seyircidir

vali seyircidir...

Belki bir iki gün sonra göstermelik bir soruşturma...

Yetmez beyler yetmez...

Ok yayadan çıkıyor...

Düdük çalarsa, bu kez hepimiz okkanın altına gideriz...

Düdüdüğü çaldırmak için zorlamayın...

Bu ülke, bu insanlar bu kadar yükü kaldıramaz...

Bu yapılanların adı da demokrasi falan değildir...

Demokrasi önce saygı kurallarının işleyişidir...

Eğer bu ülkenin kurucusu için böyle şeyler anlatılıyorsa, barajın kapakları patlamış demektir...

İşte o zaman ülkeyi 8'e 9'a da bölebilirsiniz...

Zaten bölünmüş...

Bu ülke Kasım'da bu dertten kurtulur mu dersiniz..

Kurutulacak...

Biz gerçek demokratlar, buna inanıyoruz..









Yayın Tarihi : 3 Mart 2007 Cumartesi 09:31:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
aysel aslan IP: 88.230.123.xxx Tarih : 6.03.2007 17:29:19
hassasiyetine saygı duyuyorum ama seninde üslübun hiç demokrata yakışmıyor bence o fıkrayı anlatan eşşek ama senin gibiler bu ülkede demokratlık adına birlerinin inancına saldıran bu düşünenin sahipleri hepten anlatmak için sözcük bulamıyorum

son sözcü IP: 78.183.134.xxx Tarih : 20.01.2008 17:28:04

Bu hakaret amaçlı fıkralar ve sözler it sürüsü gibi çoğalıp Atatürke hakaretten başka ellerinden birşey gelemeyen,boş kafalı aptallara ait fıkralar. Bunları okuyup tatmin oluyorlar zavallılar.