27
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Bir saygı kavramı

Öncelikle bu haberi okumanızı istiyorum...

İstiyorum çünkü bakla yavaş yavaş ağızlardan çıkarılıyor...

Avrupa Birliği yetkililer, Türkiye'yi demokratik olmamakla suçlamaya başladı.

Ancak kendi demokrasilerinin, insan haklarının ne anlama geldiğini bir türlü konuşamayanlar Türkiye'de kurumları birbirleriyle düşürme yarışına başladılar.

Tüm bunlarda dostluk adına yaptıklarını söylüyorlar.

Nerelerde yapıyorlar bu konuşmaları..

Çok ilginç, ordu mensuplarını yargılanabilir olması gerektiğini bir rapor halinde TESEV'in kitap tanıtımında konuşuyorlar.

Çünkü en münbit yer orası.

işte size tipik bir örnek, hem de çok taze:

xxx

AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer, tüm kamu kurumlarının "hesap verebilir" olmasının demokratik sistemler için "kilit önem" taşıdığını ifade ederek, Türkiye'nin bu bağlamda tam anlamıyla demokratikleşemeyen bir ülke olduğunu iddia etti.


Türkiye'de özellikle güvenlik sektörü ve silahlı kuvvetlerin, bu "hesap verebilirlik" konumundan muaf durumda olduğunu ileri süren Kretschmer, silahlı kuvvetlerin, sadece kendisine verilen görevleri yerine getirmekle kalmadığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerinin koruyucusu olarak da kendini gördüğü görüşünü dile getirdi.

xxx

Evet...Bu zaat bir eski kuvvet komutanını hapiste olduğunu unutuyor...

Aslında unutmuyor elbette...

Ama hatırlamamak ve işi saptırmak görevi...

Ama doğru bir saptaması var...

Türkiye demokratik bir devlet değildir.

Bu doğru...

Demokratik olmaması ordunun hesap verebilr olmamasından değil bizzati siyasilerin kendilerinden kaynaklanıyor..

bir kere Türkiye'de manüple edilmemiş seçim hatırlama mümkün değil...

Türkiye'de seçim sistemi nedeniyle nüfusun büyük bir bölümü yüzde 10 seçim barajı nedeniyle temsil edilmez.

Ama hazret işi saptırmak adına başka hedef gösteriyor...

Amaç ne?

O belli...

Ordu ile siyasetin arasını açmak ve orduyu bir takım işlere zorlamak..

isterseniz gelin beyfendi sonra neler demiş bir de ona bakalım:

xx


Kretschmer, güvenlik sektörü, özellikle de silahlı kuvvetler üzerinde sivil kontrol sağlanmasının Türkiye'nin AB sürecinde "kilit" konulardan biri olduğunu vurguladı.

Silahlı kuvvetler mensuplarının, ulusal güvenlik konusuna çok geniş bir perspektiften bakarak, kamu hayatının hemen her yönüyle ilgili, örneğin din eğitimi, kültürel haklar, üniversite konuları gibi hususlarda açıklamalar yaptığını belirten Kretschmer, bu açıklamaların, halk üzerinde büyük etkisi olduğuna işaret etti.

xxx

Eğer bir millet ordusuyla bütünleşmişse bundan bir sorun yoktur, aksine toplumsal barış en geniş şekliyle sağlanmıştır.

Eğer bir toplum siyasetçiye değil de orduya güveniyorsa, siyasetçi kendini düzeltmek ve düzenlemek zorundadır...

Ama beylerin istediği bozuk siyasetin devamı...

Çünkü bu ülkeye o bozuk siyaset yüzünden sızıyorlar..

Düzelmesini niye istesinler ki..

gelim konuşmanın son bölümüne:

xxx

Kretschmer, silahlı kuvvetler mensuplarının, ordunun, halktan en çok saygıyı gören ve en istikrarlı kurum olarak değerlendirilmesi gerçeğinden cesaret alarak, bu açıklamalarda bulunmayı meşru gördüklerini ileri sürdü.

Güvenlik birimlerinin yasal ve kurumsal düzene saygı duymadığını iddia eden Kretschmer, Türkiye'nin AB sürecindeki en büyük zorluğun, halkına, güvenlik organları da dahil olmak üzere, demokrasiye saygı çerçevesinde hizmet sunan istikrarlı kurumlar sunmak olduğu görüşünü ifade etti.

Güvenlik sektörünün sivil kontrol altında olması ve kendi görevlerini yerine getirmesini gerektiğini kaydeden Kretschmer, Türkiye'de pek çok reform paketine imza atıldığını, ancak "bunların sadece bir kağıda yazılan belgeler olduğunu ve son değil, başlangıcı oluşturduklarını" belirtti.

"Esas zor olanın, kağıda yazılamayanlar" olduğunu ifade eden Kretschmer, "hükümetin ve TBMM'nin cesaret göstermesi gerektiğini, böylece meşru otoritelerini, kontrol edilme tehdidi olmadan sürdürebileceklerini" belirtti.

xxx

Güvenlik sektörünü yasalara sayfgı duymamakla suçlayan bu zat, Türk halkının geniş hoşgörüsünü suistimal etmektedir..

Asıl saygısızlığı kendisinin yaptığını hatırlatan hiç çıkmadı.

Çünkü onlarında işine öyle geliyor...

Ne yazı ki bu böyle...

Yayın Tarihi : 22 Eylül 2006 Cuma 19:13:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?