Gazetelerde manşet...
"Başbakan zelytin dalı uzattı"
Gerçekten öyle mi...
Ne demiş başbakan...
"olmayan bir şeyi var gösteriyorlar...Gelisnler konuşalım" mealen üç aşağı beş yukarı söylediği bu.
Şimdi bunu zeytin dalı olarak okumak mümkün mü?
Olmayan şeyi var göstermek...
Önce olmayan şey üzerine konuşalım, tartışalım..
Bir de bu olmayan şeyi kim söylemiş...
Şöyle bir geriye dönelim..Bir kaç gün öncesine...
Cumhurbaşkanı Sezer, son kez meclisi açıyor ve kürsüde milletvekillerine hitaben şöyle diyor...
"Türkiye'de irtica tehlikesi vardır. bu nedenle bazı özgürlükler kısıtlanabilir"
Cumhurbaşakının sözlerin birinci bölümüne katılırız..Ama ikinci bölümüne bizde muhalefet şerhi koyarız...
Türkiye'de irtica tehlikesi vardır...
Hiç itirazımız yok...
Ancak aynı cümlenin virgül sonrasını anti demokratik buluruz ve muhalefet ederiz.
Demokrasiye olan inancımız böyle diyor...
İrtica ile mücadele yasakla değil, özğür fikir mücedelis ve yargı yoluyla yapılır...Bu sözü ikinci kez söyleyen kimdir...
Asker..
Örnce Org Başbuğ, sonra da Genel Kurmay Başkanı Org. Büyüakanıt..
Her ikiside irtica tehilkesinden söz ediyor...
Peki olmayan şey ne...
İrticamı?
Yani Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanı Sezer'i, Org, Başbuğ'u ve Org Büyükanıt'ın bu sözlerini "olmayan bir şeyi var göstermek" olarak tanımlıyor..
Bizde buna zeytin dalı diyoruz.
Anlaşılan bu zeytindalı bu kez dikenli, hem de çok dikenli...
Deriz ki, siz Erdoğan'ın bu sözlerini bir daha okuyun ve nasıl bir zeytindalıdır bir anlatıverin...
Biz analamadık...