28
Mayıs
2024
Salı
ANASAYFA

Provokatör Papa

Evet...Takke düştü kel göründü...

Papa (dilim varmıyor ifade etmek istediğimi yazamıyorum)

Biraz kabamı oldu?

Evet...Hak etti...

Ben o seviyeye düşmem demeyeceğim...

Çünkü bu yıllardır planlanan ve adım adım uygulanan bir konuydu.

Medeniyetler çatışması.

Hatırlayınız 16. Benediktus ilk papa cübbesini giydiği günlerde mealen ve özetle şu cümleleri yazmıştım:

Bu papa genelde islam düşmanıdır. Ama özel düşmanlığı ise Müslüman Türkler'dir...

Çünkü tüm bunlar Arnold Toynnbe'nin öğrencileridir...

Hızlı bir İslam karşıtı ve Türk düşmanı olan Toynnbe'nin öğretileri ile yıkanmış beyinlerin ruhsal liderliğini Papa 16. Benediktus, felsefi önderliğinde yahudi bozması Samuel Hudington yapıyor.

Şöyle hrıstiyan tarihine bakarsanız Benediktus adını alan her papa dinler arası düşmanlığı körüklemiş özel bir Türk düşmanlığını da yaymıştır.

Nitekim Papa 16. Benediktus bu geleneği sürdürmüştür.

Yazar Aytunç Altundal, Papa 16. Benediktus'un cübbesini giyeceği günlerde tüm bu olacakları tek tek anlatmıştır..

Şimdi gelelim bizim söyleyeceklerimize...

Papa hazretleri, bir dine ve onun peygamberine hakaret ederken, hala kendi dinin gerçekliği ve kendi peygamberinin yaşamışlığının tartışıldığını göz ardı ediyor.

Ve aynı papa, kutsal kitabın seçmeli ders kitabı gibi 3500 aşkın öykü kitabı arasında sadece 4'ünden derlendiğini unutuyor.

Ve yine sayın Papa, peygamberi Hz. İsa'nın, "Allah beni Yahudilere peygamber gönderdi" dedğini ve bir dini hiç bir zaman üretmediğini sanırım biliyor.

Yani İncilin bir öykü kitabını andırdığını unutuyor...

Yani, hrıstiyanlığın İsa'nın doğumundan (eğer yaşadıysa) 400 yıl sonra önce Antakya'da sonra iktidarını kaybeden bir ataist Roma kralının tahtını korumak adına ürettiği bir din olduğunu hatırlamıyor.

Haklıdır.

Yaşlıdır.

Ancak bu yaşlı adamın zırvasına yanıt vermeyen sözüm ona hrıstiyan aydınları neci oluyor...

Birde bizim suskun siyasetçilerimiz…

Suskunluk işi yumuşatmak değildir…

Şöyle biraz geriye gidin…

Karikatür krizini düşünün…

Neler olmuştu bir hatırlayın…

Bu sözler daha ağır…Henüz İslam dünyası’nın militanları ortaya çıkmadı…

Daha da vahim bir nokta var…

Papa Türkiye’ye geliyor…

Büyük bir ihtimalle dehşetli bir protesto ile karşılaşacak ve çok önemli olaylar olabilecek…

Bu tahmin etmek hiçte zor değil…

Tüm bunlar olduktan sonra hrıstiyan dünyasının yansımalarını bir düşünün şimdi…

Sonuçlarını hayal bile etmek istemiyorum…

Bu provokasyon “medeniyetler çatışması”nın “sıfır noktası” olabilir..

Türkiye’deki olayların dalga dalga yayılacağını tahmin etmek çokta zor olmasa gerek..

“Dinlerin kardeşliği” palavrasının sadece bir sömürgecilik zihniyetinin bir parçası olduğu artık su yüzüne çıkmıştır..

Bu bir öfke yazısı değil…

Aslına bakarsanız , hrıstiyanlıkla ilgili kişisel düşüncelerimiz daha derindir.

Ve papa ve patrik birer teolog olarak bunları çok iyi bilmektedir.

Kendi dinsel cemaatini hızla kaybeden Vatikan ve Fener şimdi yeni abukluklar üretmek üzere…

İşin bir başka noktası da var…

Tek yabancı devlet adamı bu konuşmayı kınamadı.

İşin garibi bizimkilerde kınamadı…

Diyanet Başkanı ile bu yanıt verilmez…

Siyasi tepki gerekirdi…Ne yazı ki İslam referansı hükümet başkanından tık çıkmadı… En azında bu yazı yazılıncaya kadar..

Ayrıca hemen belirtelim, islamı gerekli getirmede hiç de titiz olmayan biriyim..

Ama bu hakaretlere de “bana ne” diyemem..

Benim hrıstiyanlık ve Hz İsa ile ilgili derin düşüncelerim var.

Ancak bunları burada yazmak istemiyoruz…

Papa’nın özür dilemesi yetmez…

Vakit varken papaya yapılan resmi ve gayri resmi davetler geri çekilmelidir…

Sonra olacak olaylardan papa kadar bizim resmi kurumlarda sorumlu olacaktır..

Çünkü bu protestolar Türkiye ile sınırlı kalmaz ve medeniyetler çatışmasının fitili ateşlenmiş olur..

Hoş zaten ateşlenmişti de beklide erken bile patlayabilir…

Bu tuzaklara düşmeyelim…


Yayın Tarihi : 15 Eylül 2006 Cuma 17:54:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?