Yeni bir yıla girdik...

Önce bayramdı...

Bize göre Arefe, Araplara göre bayramın ilk gününün sabahında tüm dünya bir şok yaşadı.

Irak diktatörü Saddam idam edilmişti..

İdam görüntüleri tüm ayrıntıları önce televizyonlrada sonrada internette yayınlandı..

İdama karşı duran AB cılız bir sesle olayı kınadı...

Pek kınamışta sayılmaz...

Denilen "saddam suçludur. Asılması normaldir. Ama biz prensip olarak idama karşıyız" gibisinden bir kınama...

Evlere şenlik bir tavır..

Amerika alkışladı...

Araplar Saddam'ın asılmasına değil, idamın gününe itiraz etti...

Türkiye'de de benzeri açıklamalar yapıldı.

"içişleri" gibi garip ötesi bir yorum geldi...

En şok edici açıklakma ise BM'nin Güney Koreli yeni başkanından geldi...

Başkan idamı onaylıyordu...

Dünya Örgütü görüş değiştirmişti.

Niye bu siyasi idama bu kadar sesiz kaldı dünya.

Hatta onayladı...

Suçlama 186 kişinin ölümüyle ilgiliydi...

Suç ağır...

İnsan hakları savunucularından tık çıkmadı...

Hele bizin İnsan Hakları Derneği ise suspus...

Talimatlı suspus elbette...

Talimatı kim mi verdi...

Onu onlara sorun...Yanıtını onlar versinler...

186 kişinin ölümü elbette çok ağır bir suç...

Ya 30 bin kişinin ölmesi...Ve hala ölüyor olması...

Ne kadar ağır suç...

Şimdi bu idamı onaylayanlar Apo için sessiz kalınca insanın aklına bin türlü şey geliyor..

Gelmesi de gerekiyor...

BM Genel Sekreteri idamı onay veriyorsa AB sesiz kalıyorsa sesizliğini sadece

"kemküm"le bozarak idamı zımnen destekliyorsa birilerini kara kara düşünmesi gerekir...

Çünkü Türkiye'nin AB yolu artık kapandı...

Yani bazı anlaşmalar her an askıya alınabilir...

Irak'ta idamlar sürerse, Türkiye'den beklenen ses kısa sürede yükselecektir...

Öcalan'ın idamı yolu açıldı...

Evet, uluslararası hukukun temeli mukabeliyettir...

Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne ve Avrupa Parlamentosu'na resmen başvurmalı Saddam'ın idamıyla ilgili resmi görüş istemelidir..

Bu görüş çerçevesinde, Saddam'ın idamına zımnen dahi destek gelirse Öcalan'ın idamı için hukuk yolu açılmıştır..

Geriyi sadece kanun yolu kalmıştır...

Kişisel görüşümüz idama karşı olmaktır...

Her kim olursa olsun...

Ama topmlumun vicdanı benim gibi düşünmüyor...

Kan akıyor, analar ağlıyor...

Bebeler yetim kalıyor...

Yeni bir şeyler yapmak lazım...

Önce kamunun vicadını rahatlatmak şart...

Türkiye idamı resmen kınamalı, kamuya bir mesaj vermelidir..

Sonra sorarlar; O asıldı bu ne diye duruyor...

Vatandaş öfkeli...Kızgın seçmen sandıkta bunu soracaktır...

Birileri de bunu kaşıyacak...

Gerekçeleri hazır: Bizi AB'ye almıyorlar...

Aldığımız karar geçersizdir...

Kararı verenler, bu karardan cayacaktır...

Seçim meydanlarında bu çok kullanılır...

Yoksa bedel ağır olur...

Ödeyemeyiz.