7
Haziran
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Terör yeniden hortluyor...

Terör yeniden hortluyor...

Sadece terör mü ?.. Türkiye üzerinde yeni oyunlan oynanıyor...Bizim çok sayın yöneticilerimiz ise sadece gürlüyor...

Ermenistan, başarılı bir devlet olarak kendisine destek çıkan ülkelere teşekkür ediyor. Ben bunu Ermenistan Cumhurbaşkanı Koçaryan’ın şımarıklığına vermiyorum...

Çünkü onun öyle bir cesareti ve gücü yok...

Adım atacak hali bile yok...

Erdoğan’ın ağzından çıkacak bir söz ile 4 milyon Ermeni açlığa mahkum edilebilir...

Daha birkaç gün öncesine kadar, mart ayında damda gezen "mart aslanı!" gibiydi...

Birden Avrupa kaplanı kesiliverdi...

Yaptığı konuşmadan milyar kere pişman...

Başına gelebilecekleri iyi biliyior gibi...

Avrupalı dostları onu iyi gaza getirdi. Onlar muradına erdi...Ama kabak zavallı Ermenistan’ın başına patlayacak.

Koçaryen, bu konuşmayı yaparken bile tedirgindi... Oyun öylesine iğrenç bir şekilde tezgahlanmış ki anlamamak mümkün değil...

Önce konuşuyor...Sonra Erdoğan’ın verdiği sert yanıt karşısında panikliyor çünkü cevap hakkı doğduğu halde tek yanıt vermiyor.

Vermesi gerekmiyor çünkü onun bu oyundaki rolü bu kadar...

O ana kadar bir tek adam suskun Papadopulos...

Konuşup konuşmayacağı bile billi değil...

Erdoğan basın toplantısındaki sözlerini ve karşı "tehditlerini" ertesi günü kürsüden tekrarlıyor ve kayda geçirtiyor...

Tek kelime bile yanıt yok...Hatta protesto bile yok...

Satranç oyunu oynanmış veya poker masasında blofler çekilmiş...

Son hamle Türkiye’den başarı kesin...

Ama birden başka bir hamle geliyor...

Konuşmak için akredite bile olmayan Papadopulos son konuşmacı olarak sahneye çıkıyor ve Türkiye’yi yaylım ateşine tutuyor..

Ben bu sahneleri anımsıyorum...

Yani Dünya’da 15 ülke Ermenistan’ın ABD kaynaklı sipariş sorununu benimsemiş...

Yakındır AB’deki tam parlamentolar böylesi kararlar alacak...

Bunu öngörmek için Nostradamus olmaya gerek yok...

Bizde bir söz var; 'Görünen köy klavuz istemez.'

Bunun sonucu toprak ve tazminat talebidir...

Başbakan Erdoğan AB zirvesinde, karşı atağa geçti ve, "Soykırımı tanıyan ülkelere aynı şekilde cevap verilecek" dedi.

Erdoğan, "Bizde belgelerle bu ülkelerin soykırım yaptığını anlatacağız. Bu kararları parlamentomuzdan geçireceğiz" deyiverdi.

1965’lerde sahneye konan oyun tekarlanıyor.. Çünkü o yıllarda da aynı tartışmalar yapılıyordu.
Oyun burada da bitmedi...

Bugün ülke olarak varlığın Osmanlıya borçlu olan, Brütüs Polonya bu iğerneç oyunda son sahneyi aldı ve AB zirvesinde PKK’ya "kıyak" geçecek bir maddeyi sonuç bildirgesine koymaya kalktı.

İşte hep söylediğimiz söz...

Uluslarrası arenada "dost ülke" yoktur...

Uluslararası arenada "hukuk" yoktur...

Tek bir şey vardır; çıkar...

Sizden çıkarları varsa dostsunuz...Yoksa başınızın çaresine bakın...

Başınız sıkıştığında rüşvet verisiniz ve kurtulursunuz. veya karşı tavır koyarsınız...

Rüşvet verirsiniz, 24 Nisan’a iki gün İncirlik’i açarsınız.

Karşı tavır alırsınız, İtalya’ya yaptığmız gibi boykot yapar birkaç şirketini batırırsınız...

Dostluk bu kadardır...

Evet...

Ama sorun burada bitmiyor...

Sanırım, Türkiye AİHM kararının sonuçlarını yaşamaya başladı...

İnsan haklarınnı savunduğunu söyleyen ve adının ondan alan bir mahkemenin kararı nedeniyle Türkiye’de yine masum insanlar ölmeye başladı.

Eşkiya yine dağda gezmeye başladı...

Öylesine cesaret aldılar ki, c4’lerle kentlere ineceklerini bile söylüyorlar.

Malesef, bunun adına hukuk deniyor...

Galiba "insan öldürme özgürlüğü" varki "katillerin yargılanması usulden bozuluyor" ve bir ülke
yeniden kan gölüne çevrilebiliyor.

Ben misyonu ve vizyonu olan bir insan olduğumu düşünüyorum...

Gelecekle ilgili düşüncelerim var...

İnsan haklarına saygılı, hukuka güvenen, demokrasiye inanan biriyim...

Türkiye insanın büyük bir çoğunuluğunun da öyle olduğuna inanıyorum...

Çünkü bizler Mustafa Kemal’in açtığı yoldan yürümüş ve onun demokrasi ve humanizm değerlerini en kısa sürede benimsemiş bir ülkenin çocuklarıyız.

Tekar ediyorum...

Ben, insan haklarına saygılı, hukuka güvenen, demokrasiye inanan biriyim...

Ama tüm bu olup bitenlerden sonra her gün düşünüyorum...

Tüm değer yargılarımı yeniden sorguluyorum...

Ve inancımı yitirmemeye çalışıyorum...

Sizde yitirmeyin...

Bu ülke, bu vartayı da atlatacaktır...

Bu akan kanın hesabıda elbet birgün "demokrasi içinde, gerçek hukukla" sorulacaktır.

Şimdilik sadece sakin olmak yeterli...

Yayın Tarihi : 20 Mayıs 2005 Cuma 12:18:58
Güncelleme :27 Aralık 2005 Salı 16:00:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?