7
Haziran
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Toplumsal barış ve adaylarım

Türkiye 22 Temmuz seçimlerine kilitlendi...

2 nedenle...

Birincisi, bu seçimlerde hem ülkenin hem de kendilerini geleceklerini belirleyecekler...

Eğer 22 Temmuz'da yine "ılımlı islam" modeli iktidara taşınırsa -ki bunun için çok ciddi bir manipülasyon gerekli- Türkiye, iddia edilenin aksine AVrupa'dan hepten uzaklaşacak ve yüzünü "islam coğrafyası"na çevirecektir...

Yeni AKP ikitidarı Türkiye'de tüm ipleri gerecek ve toplumsal şiddet bu kez idelojik bir çatışmaya girebileçektir.

Irak'ta ve Kıbrıs'ta ve de Güneydoğu'da -dileriz hiç olmaz- atılacak her geri adımda yükselem milliyetçi-ulusal sesin daha gür çıkmasın neden olacaktır...

Son Samsun mitingine kadar geçen süreç; kitlelerin, şimdiye kadar etkin olmayan sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla bile haretlendiğini gösteriyor...

Küçücük bir çağrıda toplanan milyonlar, araya sızan provokatörlerin maniplasyonu ile çılgın insan topluluklarına dönüşebilir...

Eğer seçim sonrası olası bir AKP denemesinde bu kez -o cenah- toplanabilir ve provokatif her türlü maniplasyona açık olabilir...

AKP olası bir seçim zaferinde; köşk mağlubiyetinin acısını çıkarmaya çalışırsa Türkiye 100 yıllık bir karanlığa gömülecektir...

Hiç kimse; yok yahu, olmaz demesin...

O zaman "ılımlı islam", "sıcak şeirat denemesine" dönüşecektir..

Türkiye yukarıda özetlediğimiz bu nedenlerden ötürü 22 Temmuz seçimini bekliyor...

Ayrıca kaydedilmesi gereken bir başka nokta da şu: AKP'ye karşı örgütlenen partiler, CHP-DSP ve DYP-ANAP, geçmiş 5 yılla hesaplaşmaya kalkarsa toplumsal bütünlük kaybolacak, sınıfsal ve kitlesel fay hatları dahada derinleşecektir..

22 Temmuz seçimleri bu nedenle durduk yerde büyük bir önem kazanmıştır.

Bir ikinci neden ise, Türkiye'de bir çok kişinin yakını, akrabası, dostu, arkadaşı seçimlere aday olarak katılıyor...

Benimde dostlarım akrabalarım bu yarışta...

Tanıdıklarım, siyasi yelpazenin bir ucundan öbürüne uzanıyor...

Hepsinin ortak noktası, bu hengameden en olumlu bir şekilde çıkmak..

Uzun yıllarıdır görmesem de, AKP'den aday olan şair Mehmet Ocaktan modern islamın bir figürü... En azından ben öyle umuyorum...

Yılların deneyimli gazetecisi Hürriyet Gazetesi'nin eski yazı işleri müdürlerinden Kasım Öngen 30 yıllık Hürriyet ve basın deneyimini parlamentoya MHP Çanakkale saflarından taşımak istiyor...

Yine yılların deneyimli gazetecisi Nazif Okumuş İstanbul 2. bölgeden ikinci kez MHP saflarından parlamentoya girmek istiyor...

DSP Genel Başkan Yardımcılarından Süleyman Yağız sanırım bu kez CHP saflarından İstanbul'da yarışa katılacak...

Genç Parti 3. bölgeden deneyimli gazeteci Mehmet Kaynarpınar. Kaynarpınar dinamizmini ve gençliğini Genç Parti ile bütünleştirek TBMM'ye taşımak istiyor.

Bu yukarıda saydığım isimler kadim bir dost çevresi...

Hepside değişik bir partiden aday adayı...

Gördüğünüz gibi bizler, parti ayrımı gözetmeksizin tüm Türkiye'yi kucaklayan insanlarız.

O nedenle eleştirilerilerimizi sınırsız yaparız, sevgimizi ve dostluğumuzu da sonsuzlukla ödüllendiririz.

Beni heyecanladıran bir başka isim ise Mehmet Yıldırım Aycan... Sosyal Demokratlığından bugüne kadar hiç ödün vermeyen M. Yıldırım Aycan Denizli'den CHP saflarından aday adayı... İki dönem Denizli Baro başkanlığı yapan Yıldırım Aycan, hukuk deneyimini ve laik yaşam tarzını TBMM çatısı altına taşımak istiyor...

Ayrıca Yıldırım Aycan, Denizli için radikal önerilerde bulunmuş bir siyasi kimlik. O Denizliye güveniyor, sanırım Denizli'de ona...

Sözünü ettiğimiz her adayın toplumsal barış adına büyük çaba harcayacaklarına eminim...

Bu sunum duygusal olabilir...

Aslında bu noktada duyguya ve hassasiyete çok ihtiyacımız var...

Ben tüm dostlarıma siyasi yolculuklarında başarılar diliyorum...

Yıldırım Aycan benim kardeşim... Elbette ona başarılar dilemek ve onu lanse etmek görevim...

Ama gazeteci yanımla toplumsal barış adına, yukarıda saydığım isimlere güvenim tam...

Diğer dostlarımla siyaseten birleşmeyebiliriz, ama ortak noktamız Türkiye ve toplumsal barış, hakça paylaşım, yaşam hakkının tartışılmazlığı ve hukukun üstünlüğü...

şimdiler bunların hepsini kaybettik...

Artık kazanalım...

Barışa ve toplumsal refaha mutluğa bir adım daha yaklaşalım..



Yayın Tarihi : 21 Mayıs 2007 Pazartesi 15:01:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Şahin Polat IP: 88.238.60.xxx Tarih : 21.05.2007 19:37:35
Hocam saygılar yazınızı okudum çok iii çok güzel kafama takılan şu,türkiyenin şu andaki idooloji baskısı nedir,bide yeni adayların siyasi amacı ve siyasete neden girmek istiyorlar kendi menfaatları içinmi yoksa ülke elden gidiyor diyemi yoksa ülkenin bu gidişatının iii olmadığını düşünüp kendilerini sağlama almakmı,belki ne alaka diyeceksiniz adayların durumları çok iii ülke için diyeceksiniz ama ülkeye hizmet sadece meclisten yapılmıyor biliyoruzki siyasetin yolu yerelden başlar ancak siyasete soyunan insanlar siyasetin S sini bilmiyor aralarında çok yakınen tanıdığım siyasetin içinden gelen devletine ve milletine büyük hizmetleri olan sayın Mehmet KAYNARPINAR gibi siyaseti iyi bilen lere sözüm yok milletine hizmet edeceğine eminim,ancak mehmet KAYNARPINAR ın neden genç partiyi tercih ettini anlamadım ama bir bildiği vardır,seçim milletimize inşallah hayırlı olur saygılarımla,POLAT ...