22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Türkiye ABD mandası mı?

Gazeteci Hırant Dink öldürüldü...

Ölümün ardından yazdığımız yazıda bazı saptamalarda bulunmuştuk..

Hatırlayın, cinayet bir ezberi bozdu ama amacına da ulaştı.

Hatırlayın demiştik ki; TBMM'nin gizli toplantıda Irak'a asker göndermesi kararı artık çıkamaz..

Çıkamadı...

Dünya basını Türkiye'nin üzerine daha yüklenecek, baskılar artacaktır...

Arttı.

ABD Kongresi'ne bu kez kabul edilmesi kesin bir Ermeni yasa tasarısı verilir ve bu kez yasa geçecektir

Verildi ve geçmesi kesin...

Bu arada bir şey daha oldu...

"Bizim Dergi" (Yönetmenliğini Tanju Cılızoğlu yapıyor)'de yıllar önce yazdığım bir yazıda, ABD'nin Türkiye'ye resmen tanıyıp tanımadığını sormuştum...

Hatta daha ileri gidip, Ermenistan'ı ve sözde Kürdistan'ı (Wilson prensipleri ve haritası) mandası ilan eden Kongre Türkiye içinde böyle bir uygulama yapmış mıdır?

Bu uç bir soru..

Ama akla geliyor..

O zaman gerekçelerimizden biri şuydu..

Türkiye'ye gelen ilk ABD Büyükelçisi aslında büyükelçi değil, sadece "Yüksek Komiser"di.

Çünkü Kongre dönemin ABD Başkanı'nın Türkiye Büyükelçi göndermesi kararını reddetmişti. Bu nedenle ABD'nin Türkiye'deki ilk temsilcisi sadece “komiser” sıfatını taşıyordu.

Ve sormuştuk, "Bugünkü büyükelçiler hangi sıfatı taşıyor"

ABD kongresinden Türkiye'yi resmen tanıma kararı çıktı mı?

Yoksu durum sadece "defakto" bir durum mu?

Sonra bu konuyla ilgili “KENTHABER”de yazdığımız ikinci bir yazıda şu satırlara yer verdik.

Hatırlayalım:

"Birinci Dünya Savaşı sonrasında ABD, savaşın tarafı olmadığı halde, oturduğu masada Anadolu'nun paylaşılmasında en etkin rolü oynuyor ve Ege Bölgesi'nin Yunanlılara verilmesi için baskı yapıyordu.

Sonra Yunanlar tek başına İzmir'e çıkmaya cesaret edemeyince 4 zırhlıyla İzmir limanına geliyor, topları kente yöneltiyor (Benzeri bir öykü İstanbul için anlatılır), hatta bazı birlikleri karayı çıkarıp direniş noktalarını Yunanlar adına işgal ediyordu...

Yunan da hazırlop kendisine ABD'nin hediye ettiği bu bölgede Atatürk'ün önderliğindeki Türk Ordusu'ndan tokadı yiyinceye kadar barınacaktır...

Yine ABD taraf olmadığı halde Lozan Antlaşması'nı kongresinin onayına sunmuş ve bu anlaşmayı kedi yasaları çerçevesince oylamış ve onaylamamıştır.

Yani, Türkiye'nin kurucu anlaşması olan ve sınırlarını belirleyen Lozan Antlaşması'nı resmen tanımamıştır...

Elbette bunun hukuki sonuçlarını biz değerlendirecek değiliz...

Ama düz bir mantıkla, eğer bu Kongre kararı revize edilmemişse, ABD resmen Türkiye'yi tanımıyor demektir...

xxx

Bir de ünlü Wilson haritası vardır...

Bu haritaya göre Osmanlı imparatorluğu toptan yok ediliyor, daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi Yukarı Mezapotamya'yı da (GAP Bölgesi) "Kürdistan" sınırları içinde gösteriyordu.

Aynı harita Doğu Anadolu'yu da Ermenistan olarak kabul ediyor ve Ermenistan'ın ABD mandası olduğu belirtiliyordu...

Hatta bir adım ötesi, 27 Mayıs İhtilali'in ABD tarafından "Ermenistan için toprak talebine hayır diyen bir iktidarın devrilmesi" için yapıldığı iddiaları hala mevcut...

Türkiye ambargolu dönemleri unutmadı.

Türk-ABD ilişkileri, tarihin hiçbir döneminde çok da parlak olmadı...

Bir Özal-Baba Bush döneminde iyi gittiği söylenebilir. O da görece bir iyiliktir..."

xxx

Şimdi bunları niye hatırladık...

Önce hafızalarımız yoklayalım..

Daha bir kaç günlü hadise...

Gazetelere pek minik yansıyan sadece bir gazetenin manşet yaptığı bir haber.

Bir kongre üyesi

1-)Türkiye'de 301 kaldırılmalı

2-)Türkiye soykırımı tanımalı

gibi yasa teklifi verdi...

Yani Türkiye'deki yasalara direkt müdahele etti. Hatta Kongre'yi TBMM ile eşit hale getirdi.

Yani Türkiye adına yasama hakkını kullandı...

Bu bir cehalet midir, yoksa bir açıkgöz danışmanın tozlanmış raflardan bulduğu bur kongre kararına dayanılarak verilmiş bir yasa teklifi mi?

Bu teklife bakılırsa Türkiye ABD'nin Mandası konumunda..

Bunu başka nasıl izah edeceksiniz.

Bu bir...

Ermeniler "sözde soykırım iddiaları ile ABD mahkemelerine başvuruyor ve tazminat talep ediyor"

Mahkemeler Ermeniler lehine karar veriyor ve ABD sigorta şirketleri bu tazminatları ödüyor.

Hangi sıfatla...

Şimdi bu ne demek...

Biri bunu bana anlatabilir mi?

Tarihçilere ve siyasetçilere sesleniyorum...

Şu ABD arşivlerini karıştırın, oradan kesin "bizim için nahoş bir karar" görebilirsiniz...

Halide Edip Adıvar...

İstiklal Savaşı Kahramanı ilk kadın onbaşımız, kahramanlık yazarımız...

O kurulacak ülkenin yani Türkiye’nin Amerikan Mandası olmasını savunuyordu...

Kocası Dr. Adnan Bey’de aynı fikirdeydi.

1925'te, Türkiye tam özgürlüğe kavuştuğu yıllarda acaba niye sürgüne gitti..

Bu sorular yanıt bekliyor..

Cevabını öğrenirsek ve korktuğumuz gibiyse siz o zaman gümbürtüyü seyredin...

Birileri zil takıp oynayabilir...

Onlar bizden değildir...

Yayın Tarihi : 8 Şubat 2007 Perşembe 15:04:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?