27
Mayıs
2024
Pazertesi
BÜROKRASİ-BÜROKRAT

YA BÜROKRASİ HIZLANSIN, YA TÜRKİYE BU İŞİ UNUTSUN

Petkim Genel Müdürü Kenan Yavuz, EPDK onayı bekleyen yeni rafineri için bürokratik kararların hızlandırılmasını isteyerek, 'Ya bu rafinerinin kurulmasında herkes bize yardımcı olacak ya da Türkiye petrokimyayı unutacak' dedi.

Özelleştirilmesinin ardından bir süredir sessiz sedasız yol alan Petkim, dev projelere imza atmaya hazırlanıyor. Türkiye için son 40 yılın en heyecan verici ve en büyük projelerine hazırlandıklarını söyleyen Petkim Genel Müdürü Kenan Yavuz, başta 3 milyar dolarlık rafineri olmak üzere binlerce kişiye iş yaratacak projeler için bürokratik kararların hızla alınıp, yatırım sürecinin hızlandırılmasını istedi.

Özelleştirmeden sonra Petkim'in ortakları olan Socar-Turcas'ın rafineri kurma ile ilgili Enerji Piyasası Denetleme Kurulu'na (EPDK) lisans başvurusunda bulunduğunu hatırlatan Petkim Petrokimya AŞ Genel Müdür Kenan Yavuz, Türkiye'deki karar vericilerin de bu yatırımı heyecanla desteklemesi gerektiğini söyledi. Yavuz, "Biz yapmış olduğumuz bürokratik müracaatların olumlu olarak çok hızlı bir şekilde sonuçlandırılmasını bekliyoruz. Ya Petkim olarak ortaklarım burada rafineri kuracak ve ben oradan aldığım hammadde ile Petkim'i büyüteceğim ya da hiç olmayacağım. Rekabet etmek için gerekli ölçeği yakalayamazsanız yok olursunuz. Benim de rekabet avantajı sağlamak için bu rafineriyi kurmam gerekiyor. Bu rafineri ile büyüceğiz. Ya bu rafinerinin kurulmasında herkes bize yardımcı olacak ya da Türkiye petrokimyayı unutacak" diyerek, önemli mesajlar verdi.

3 milyar dolarlık yatırım

Yavuz, Petkim'in bin 300 dönümlük arazisini 49 yıllığına Socar&Turcas Rafineri AŞ'ye tahsis ettiklerini anlatarak, Petkim'in bugün hammadde ihtiyacının ithalat yolu ile karşılandığını belirtti. Kurulacak rafineri ile hammaddede dışa bağımlığın kalkacağını söyleyen Yavuz, "EPDK'dan onay bekliyoruz. ÇED belgesi için gerekli çalışmalarımız sürüyor. Fizibilite ve konfigürasyon çalışmaları için mühendislik çalışmalarımız hızla devam ediyor. Şu anda Petkim hammadde kaynağında ithalata bağımlı hale geldi" dedi.

Yavuz, 4-5 sene önceye kadar hammaddeleri naftanın tamamını Tüpraş'tan elde ederken, bu şirketin üretimi durdurması üzerine şimdi neredeyse yüzde 100'ünü ithal eder hale geldiklerini söyledi ve ekledi: "Bu proje ile hem Petkim'in hammadde ihtiyacını karşılayacağız, hem de Türkiye'nin ihtiyacı olan kimyasalları üreteceğiz. Petkim olarak limanımız, barajımız, suyumuz, elektriğimiz ve buharımızla alt yapı için gerekli her şeye sahibiz. Bu önemli bir avantaj. Ortaklarımız bu proje için en az 3 milyar dolardan başlayan bir yatırım öngörüyor."
Yıllardan beri Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve benzeri kuruluşların çalışmalarına, yani devletin resmi dökümanlarına göre de, Petkim'in yanına ihtiyacını karşılayacak bir rafinerinin hemen kurulması gerekliliğinin belirtildiğine dikkat çeken Yavuz "Devlet bunu istiyordu. Yatırımcı da sermaye koyup yapmaya karar vermiş. Bu durumda herkesin yatırımı hızlandırması için elinden geleni yapması gerekiyor. Bu yatırımın hemen hayata geçirilmesi için yardımcı olmaya mecburlar" dedi.

Bin 500 kişiye iş imkânı

Petkim'in 2018'de iç pazarın ihtiyacının yüzde 40'nı karşılamayı hedeflediğini söyleyen Yavuz, rafineri yatırımı ve 2018 yılına kadar planlanan yatırımların inşa sürecinde en az 10 bin kişiye iş imkânı sunulacağını belirtti. Fabrikaların devreye girmesiyle birlikte ise en az bin 500 kişinin istihdam edileceğini söyledi.
Petkim Genel Müdürü "Kriz döneminde, herkes büyük kuşku içindeyken biz 2018 yılını konuşabiliyoruz. Bu kriz bizim için geçicidir. Bizim uzun vadeli stratejik hedeflerimiz var. Bu hedefler doğrultusunda Hazar ile Ege'yi birleştirme projeksiyonu var. Bunun en somut göstergesi Petkim. Bunun içinde Bakü-Ceyhan-Tiflis Boru Hattı var. Demiryolu bağlantısı yer alıyor. Şah Deniz Projesi bulunuyor. Böyle bir vizyon karşısında heycanlanmamak mümkün mü? Boru hattı ile Ceyhan'a gelen petrol gemilerle Petkim'e getirilecek. Burada işlenip iç pazara ve dünya pazarlarına ulaşacak. Bu nedenlerle son 40 yılın en heyecan veren projesi diyorum" diye konuştu.

Petkim'in 21 yıllık özelleştirme sürecini de değerlendiren Yavuz, yapılan özelleştirmenin stratejik ve doğru bir yapılanma olduğunu kaydetti. Yavuz, "Bu özelleştirmenin doğruluğu bugün net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Özelleştirme karşıtlarının ortaya koyduğu verilere baktığımız zaman, özelleştirme ile ortada şirketin kalmadığı, üretimin durduğu, istihdamın kalmadığı ve katma değer yaratılmadığı gibi düşünceler vardı. Ancak şu anda izlenen politika bunun tam tersi durumda" dedi.

Petkim olarak özelleştirmenin ardından ihtiyaçları olmamasına rağmen yaklaşık 300 gence iş imkânı sunduklarını belirten Yavuz, "Bunu yapmamızın nedeni gelecekte yapacağımız yatırımları emanet edebileceğimiz genç teknisyenleri yetiştirmek" diye konuştu.


Petkim Limanı, İzmir
Limanı kadar olacak
Petkim Limanı'nın konteynır yükü için Alsancak Limanı'ndan daha fazla potansiyelinin bulunduğunu anlatan Genel Müdür Yavuz, limanı büyütmek için hazırlanan projelerin hızla sürdüğünü belirtti. Limanda geri alan olarak 1 milyon metrekarelik bir lojistik destek alanı ayırdıklarını söyleyen Yavuz, "Uzun vadeli hedefimiz bölgenin en hızlı çalışan, en geniş depolama alanına sahip bir projeyi hayata geçirmek. Üçüncü şahıslara açacağımız bölümü artırıyoruz" dedi.


Yüzde 40'lık maliyet
kucağımızda kaldı

2008 yılını zarar ile kapattıklarını belirten Kenan Yavuz, 2008'in ilk yarısında hammade fiyatlarında yüzde 70'lik bir artışa rağmen, ürün fiyatlarında yüzde 30'luk bir artışın yaşandığını söyledi. Yavuz, "Yüzde 40'lık maliyet bizim kucağımızda kaldı. İkinci yarıda ise ürün fiyatları hammadde fiyatlarından daha hızlı düştü. Bu şekilde geçen yılı 151.2 milyon lira zararla kapattık. Ama bu yıl yerli üreticiler kur farkı başta olmak üzere çeşitli nedenlerle ithal ürün yerine bize yöneldiği için fabrikalar tam kapasiteyle çalışıyor" dedi.


21 yılda özelleşti
Petkim 1965 yılında kuruldu.
İlk tesis Yarımca'da kuruldu.
Daha sonra Aliağa kompleksi faaliyete geçti.
1987'de özelleştirme portföyüne alındı.
2001'de Yarımca Tüpraş'a satıldı.
2003'teki ilk ihaleyi Uzan kazandı.
Uzan Grubu parayı yatırmayınca ihale iptal oldu.
2004'teki ikinci ihalede teklif veren çıkmadı.
Yüzde 34,5 hissesi 2005'te halka arz edildi.
2007 Temmuz'daki ihaleyi TransCentralAsia kazandı.
İhale komisyonu ikinci sıradaki Socar&Turcas'ı seçti.
Danıştay, aralık 2007'de özelleştirmede yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Mart 2008'de Danıştay 13. Daire'den özelleştirmeye onay geldi.

Mete Tamer Omur - Referans
Yayın Tarihi : 24 Mart 2009 Salı 18:47:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?