ABD'de yardım peşindeki milyonlarca kişi bürokraside boğuluyor
Resesyondaki ABD ekonomisinde çoğunluğu ilk kez olmak üzere milyonlarca kişi hükümetten yardım almanın yollarını arıyor. Birbiriyle bağlantısız çok sayıda yardım programı büyük karışıklıklara yol açarken, başvuruların olumlu sonuçlanması çoğu zaman şansa kalıyor. Gıda, sağlık konut, giyecek ve nakit gibi ihtiyaçlar için ayrı formlar doldurma gerekliliği bürokrasiyi çığ gibi büyütüyor. Eyaletlerin farklı uygulamaları da sorunu daha da karmaşık hale getiriyor. Yardım arayanlar bu konudaki kuralları şeffaflıktan uzak ve keyfi buluyor. Yetkililer ise karmaşık ve çok parçalı sistem nedeniyle bir yardım politikası oluşturmakta zorlanıyor.
Güney Carolina'da belli koşulları taşıyan işçilere bedava gıda kuponu verilirken, Kuzey Carolina'da aynı koşulları taşıyan işçiler bu tür bir haktan yararlanamıyor. California'da gıda yardımına başvuranların yüzde 50'sinin yardıma uygun koşulları taşıdığı belirtilirken, Missouri'de bu oran yüzde 98'e kadar çıkıyor. Güney Dakota'da işsizlerin yüzde 19'u işsizlik ödeneklerinden yararlanabiliyor. Idaho eyaletinde ise bu oran yüzde 67. California eyaleti nakit yardım dağıtımında ülke genelinde ikinci sırada yer alırken, gıda kuponu dağıtımında son sırada yer alıyor. Güney Dakota işsizlik ödenekleri konusunda son sırada, öte yandan, konut teşvikleri konusunda ilk sırada yer alıyor. Mississipi'de bir kişiye haftada ortalama 190 dolar işsizlik ödeneği ödenirken, Hawai'de bu rakam 416 dolara kadar çıkıyor. Bazı yerlerde işsizlik ödeneği almak sağlık bakımı gibi diğer yardım başvurularında engelleyici bir rol oynayabiliyor.
Çok parçalı sistem
kafa karıştırıyor
Harvard Üniversitesi'nde siyasi bilimler alanında çalışmalar yapan Theda Skocpol, New York Times gazetesine yaptığı açıklamada, "Amerikalılara yardım sistemi çok fazla bölünmüş durumda ve herkesin kafasını karıştırıyor. "Aynı koşulları taşıyan bazı insanlar yadımlardan yararlanabilirken, bazıları da yararlanamıyor" dedi. Bu karmaşıklık ülkedeki ekonomik krize çareler arayan ABD Başkanı Barack Obama için de önemli bir sorun oluşturuyor.
ABD'deki yardım programları milyarlarca dolar harcıyor ve onlarca milyon kişiye yardımcı oluyor. Yalnızca gıda kuponu programı en az on Amerikalıdan birine hizmet veriyor. Ancak kriz nedeniyle işsizlerin artması ve yardım programlarına duyulan ihtiyacın fazlalaşması bu sistemin yeterliliğinin sorgulanmasına da neden oluyor. Liberaller yardım programlarının diğer zengin ülkelerle kıyaslandığında zayıf kaldığını ve eyaletler arasında çok fazla farklılaşma yaşandığını belirtiyor. Muhafazakârlar ise, yardımların maliyetine ve karmaşıklığına dikkat çekerken, yardımların aynı zamanda zarar verebileceği uyarısında da bulunuyor. Heritage Foundation'dan Stuart Butler, cömert yardım programlarının insanların daha iyi iş bulma konusundaki isteklerini azaltabileceğini söylüyor.
ABD genelinde yoksul çocukların yalnızca yüzde 21'i nakit para yardımı alabiliyor. Konut teşviği için başvuranların yüzde 30'u bu imkandan yararlanırken, işsizleri yüzde 44ü işsizlik ödeneği alabiliyor. Gıda yardımı için başvuranların üçte ikisi ise bu yardımdan faydalanabiliyor.
İşsizlik yüzde 8,9'la
rekor seviyeye çıktı
Bu arada ABD'de nisan ayında işini kaybeden bordrolu sayısı 539 binde kaldı. Bu rakam mart ayında 699 bindi. Bununla birlikte, ülkedeki işsizlik oranı yüzde 8,9'a tırmanarak 1983 yılından sonraki en yüksek seviyeye ulaştı. İstihdamda daralmanın başladığı geçen yılın ocak ayından bu yana ABD ekonomisinde 5.7 milyon kişi işsiz kaldı. Birçok şirketin işgücünü küçültme programlarının devam ettiği bu ortamda, uzmanlar ekonomi tamamen iyileşmeden işsizlik oranında gerileme yaşanmasını beklemiyor. Bazı uzmanların nisanda yaptıkları tahminlere göre ülkedeki işsizlik oranı yıl sonunda yüzde 9,5 seviyesine yükselebilir. 2009 genelinde işsizlik oranının yüzde 8,9 olacağı, gelecek yıl ise bu rakamın yüzde 10,3 seviyesine çıkacağı öngörülüyor. ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke de geçen hafta yaptığı bir konuşmada, belirgin ölçekte iş kayıplarının devam edeceğini ve gelecek aylarda işsizliğin artacağını öngördüklerini söylemişti.
ABD'de yapılan bir araştırma ekonomistlerin nisan ayında istikrar kazandığını, fabrika üretiminde düşüşün ise yavaşladığını tahmin ettiğini gösterdi. Uzmanlara göre iş kayıplarındaki artışın yavaşlaması ve ekonomiye duyulan güvenin artması tüketicilerin harcama eğilimini artırıyor. ABD'de mart ayında perakende satışlar yüzde 1,2 düşmüştü, uzmanlara göre nisanda bu alanda bir değişiklik olmadı. Sanayi üretimi mart ayında yüzde 1,5 gerilerken uzmanlar nisandaki gerilemenin yüzde 0,6 düzeyinde kaldığını tahmin ediyor. Raymond James & Associates kuruluşunun başekonomisti Scott Brown, Bloomberg haber sitesinde yayımlanan açıklamasında, "Aşağı düşüşün en kötü parçası geride kaldı. Bu, dibe varmanın ilk adımı" dedi. ABD ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 6,1 daralmıştı.