20
Mayıs
2024
Pazertesi
BÜROKRASİ-BÜROKRAT

Muhasebeciler eylem hazırlığında

3568 Sayılı Meslek Yasası'nın değiştirilmesi muhasebecileri kızdırdı...

Serbest muhasebeci mali müşavirlerin çalışma yaşamının altyapısını düzenleyen 3568 Sayılı Meslek Yasası'nı değiştiren hükümet, 72 bini aşan meslek mensubunu temsil eden meslek örgütlerini hazırlık sürecine katmadı.

Konuyla ilgili olarak düzenlenen basınla sohbet toplantısında muhasebecilerin sıkıntılarını paylaşırken soruları da yanıtlayan TÜRMOB Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, özetle şu açıklamaları yaptı:

* Meslek mensuplarının ilgili olduğu mevzuat, 92 yasadan oluşuyor. Vergi yasaları başta söz konusu mevzuatın sürekli değişmesi meslek mensubunun yükünü arttırıyor. Farklı kurumlarla muhatap olarak işlerini yürüten meslek mensupları SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı, Maliye, Defterdarlık arasında mekik dokuyorlar. Yetki karmaşası, angaryalar, tahsilat, haksız rekabet, mesleğe dışardan girişler gibi mesleki sorunların çözülmesi etkin ve verimli çalışmanın önünü açacaktır.

3568 Sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Müşavirlik Kanunu'nun günümüz koşullarının gerisine düştüğü açıktır.

Ancak Maliye Bakanlığı'nca hazırlanan ve Meclis Plan, Bütçe Komisyonu'nda ele alınmak üzere bekleyen değişiklik tasarısı, meslek sorunlarını çözmeyi gündemine almadı. 8-10 maddesi tamamen seçime dönük olan yasa tasarısındaki nispi temsil sisteminin anlayışına göre, şu anda Meclis'te olan 4 partinin de bakanlıklar alması gerekirdi. Böyle bir yapıda iş yürütülebilir mi?

Şeffaf denetim için özerklik şart, siyasi müdahale kabul edilemez

* Şeffaf ve uluslar arası muhasebe uygulaması yeni Türk Ticaret Kanunu ve Basel II kriterlerinin de devreye girmesiyle işletmelerin kredi değerliliğinde vazgeçilmez olacak. Şeffaf ve uluslar arası muhasebe uygulaması, meslek mensubunun kariyerinin de objektif kriterlerle belirlenmesi, aynı zamanda, risk ölçümü ve kredilendirme sürecine etkisi dikkate alındığında yaşamsal önem taşıyor. Yakın gelecekte aynı sektörde faaliyet gösteren ve ekonomik büyüklük açısından eşit gibi görünen iki işletme, muhasebe kayıtlarındaki şeffaflık ve muhasebe kurallarına uyum nedeniyle kredi kullanırken farklı maliyetlerle karşı karşıya gelecekler. Hem bankaları hem de küçük ve orta boy işletmeleri bu kadar yakından ilgilendiren, mali verilerle gerçek kredibilitenin, ortaya çıkarılması sürecinde muhasebe mesleği mensuplarına büyük görev düşüyor.


İşletmeleri profesyonel, şeffaf muhasebe ilkelerine uygun mali tablolar oluşturmaya zorlayacak yeniden yapılanma sürecinde meslek kuruluşlarına siyasi müdahale kabul edilemez.

* Ekonominin önceliklerini kendine öncelik edinen bir meslek yasası çıkarılmasını talep ediyoruz. Mesleki sorunları odağına almak yerine, ağırlıklı olarak seçimlere dönük maddelerle donatılan meslek yasa tasarısının hiçbir kesime fayda sağlamayacağı düşüncesindeyiz. Muhasebe camiasının iktidardan beklediği kronikleşmiş meslek sorunlarını birlikte ele almak ve çözüm üretmektir. Kimi, ne zaman ve nasıl seçeceğine meslek mensupları karar verir. Oda ve Birlik seçimlerinde iktidar destekli kazanım, ekonomide kayıp anlamına gelecektir.
Hükümet tarif ettiği kesimi nispi temsille oda yönetimine sokmanın formülünü yasa hükmü haline getiriyor.

'Maliye'nin uyarıları gayri ciddi bulunuyor'

Basınla sohbet toplantısında meslek yasa tasarısıyla ilgili hükümetin geri adım atmaması konusunda ne yapabileceklerinin sorulması üzerine Arıkan, mimar mühendis odaları birliği, barolar, tabipler birliği gibi akademik meslek örgütleriyle de diyalog içerisinde olduklarını ve her türlü hukuki ile demokratik tepki haklarını kullanacaklarını ifade etti. Yahya Arıkan, “Meslek örgütleri de mi sokağa dökülecek?” sorusuna “Diğer örgütler de sıranın kendilerine geleceğinin farkındalar. Bunun için her türlü hak kullanılacaktır” yanıtını verdi.

Arıkan, avukat ve doktorlara gönderilen banka hesaplarının incelendiğine ilişkin uyarı yazılarının muhasebeci, mali müşavir mesleği mensuplarına da gönderildiğini açıkladı. Soruları yanıtlarken İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Şükrü Dilaver'in bu yazılara yanıt verilmesinin gerekmediğini kendilerine söylediğini aktaran Arıkan şu bilgileri verdi:

“Bu yazıyla Maliye, kayıt dışı, gizli saklı işlemlerin varsa 'köprüden önce son çıkış' diyor. Yani her an seni inceleyebilirim, bir yanlışın varsa düzelt deniliyor. Ancak gönderilen yazılar standart olarak hazırlanmış. Şu ana kadar 100, 250, 500 bin YTL ya da 1 milyon YTL'lik kaynak saptandığı gerekçesiyle yazılar gönderildi. Maktu yazılar gönderilmesi gayri ciddi bir girişim değerlendirmesine yol açıyor. Aslında yaptıkları psikolojik baskı yapılıyor. Yoksa açıklaması istenen rakamlar hesap hareketlerinin incelenmesiyle ortaya çıkan gerçek bir kaçağa işaret etmiyor. Çünkü herkese standart yazı geçilmiş. Ayrıca hesap hareketlerinin incelenmesine olanak veren Vergi Dairesi Otomasyon Projesi (VEDOP) varsa da bunların vergilendirilmesini sağlayacak nereden buldun sorusunun sorulabileceği bir mekanizma yok. Bana da 500 bin YTL neyin nesi diye soruyorlar… Bu rakamı nereden bulduklarını açıklayabilirlerse ben de neyin nesi olduğunu açıklarım…”

ajanslar
Yayın Tarihi : 4 Nisan 2008 Cuma 16:10:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?